Dersim’de halkın söndürdüğü yerler askeri operasyon nedeniyle tekrar yanıyor. Bölgeye gitmek isteyen ancak engellenen HDP’li vekiller, bölgenin insansızlaştırılmak istendiğini belirtiyor. Karakola çağrılan Müşkirek köyü sakinlerine, ‘Köyü boşaltın’ denildiği kaydediliyor
Dersim’de askeri operasyonlar sonucu çıkan orman yangınları yayılarak devam ediyor. Dersim merkeze bağlı Avgasor vadisi, Bali mezrası, Müşkirek köyü, Rengül mezrası, Kartan mıntıkası Sincik Dağı, Xoşiruk Dağı, Dikenli-Mahmut köyü ve Garipuşağı arasındaki mevkide 4 gün önce başlayan orman yangınları sürüyor. Kimi bölgelerde kontrol altına alınan yangın, yapılan bombardıman ile tekrar alevlendi. Cığ bölgesinde iki farklı noktada çıkan orman yangını ise gönüllülerin müdahalesi sonucu kontrol altına alındı. Savaş uçakları ve helikopterlerinin bombardımanıyla top atışları sonucu yaklaşık 4 hafta önce çıkan yangınlarda, bugüne kadar değişik bölgelerde binlerce hektarlık yeşil alan yangın dolayısıyla kül olurken yaban yaşamı da bundan zarar gördü. Daha önce gönüllülerle orman yangınlarını söndürmeye giden Müşkirek köyünden Hüseyin Zeytin, önceki gün Geyiksuyu Jandarma Karakolu’na çağırıldı. Askerler, Müşkirek köyünün “güvenlik bölgesi” olduğunu söyleyerek, Zeytin’den köyü boşaltmasını istedi. Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’na (MA) konuşan Hüseyin Zeytin, “4 kardeş köyde kalıyoruz. Karakola çağırarak köyü terk etmemizi istediler. Devlet istiyorsa gelip çıkarsın; biz köyümüzden çıkmayacağız. Güvenlik bölgesi olan köyümüzde yaşadığımız için suç işlediğimizi söylüyorlar. O nedenle boşaltmamızı istiyorlar” dedi.
‘Dilekçe verdim’
Karakola çağırılmasına dair Valiliğe dilekçe yazdığını dile getiren Zeytin, “Dilekçede ‘Köyden çıkmayacağız. Can güvenliğimiz de tehlikede. Her hangi bir durumda can güvenliğimizden siz sorumlusunuz’ dedim. Devletin görevi halkın can güvenliğini sağlamaktır” diye konuştu. 1994’te boşaltılan köylerine ilkbaharda giderek yaz sonuna kadar burada kaldıklarını bu yıl da giderken köylerinin “Özel Güvenlik Bölgesi” ilan edilmesinden kaynaklı Tunceli Valiliği’nden izin aldıklarını sözlerine ekleyen Zeytin, “Köyün özel güvenlik bölgesi olduğunu biliyoruz. Yetkililerden aldığımız dilekçe ve onaylar sonucu geldik. Eğer sıkıntı çıkarırlarsa bize verilen izni tekrar hatırlatacağım kendilerine” diye konuştu.
Bilgi alınamıyor
Orman yangınlarının yaşandığı bölgeye gitmelerinin engellendiğini belirten Zeytin, son duruma ilişkin bilgi edinemediklerini söyledi. Havadan ve karadan yapılan bombardıman sonucu çıkan orman yangıları hakkında bilgi alınamazken, askeri operasyon gerekçesiyle hiç kimsenin bölgeye gitmesine izin verilmiyor.
Herkes ortaklaşmalı
Önceki gün Dersim’e girişleri engellen HDP’li heyet arasında yer alan HDP Grup Başkanvekili Ayhan Bilgen, “Saklayacak bir şeyiniz yok ise neden bizi engelliyorsunuz” diyerek tepki göstermişti. Sosyal medya üzerinden de tepkileri sürdüren Bilgen, “Sorun elbette sadece yangın sorunu değil; insansızlaştırma, hukuku askıya alma sorunudur. Bu ülkedeki ve Ortadoğu’daki büyük yangını söndürmeden, Dersim ve yüreklerimizdeki yangını da söndürmek mümkün olmaz. Herkesi ortaklaşmaya ve birlikte hareket etmeye çağırıyoruz” ifadelerine yer verdi.
Dersim’in yaşamı çalınıyor
HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni, “Türkiye’nin birçok noktasında eş zamanlı çıkan yangınlar var. Bunun iki nedeni var. Biri rant, birisi de savaş. Hükümet sindiremediği, teslim alamadığı tüm toplumsal kesimlere savaş ilan etmiş durumda. Yine Ege ve Karadeniz bölgesinde yaylalar, dereler, meralar, yaşam alanları ranta ve yabancı sermayeye peşkeş çekilmiş durumda. Oralarda da yangınlar çıkartılıyor. En son çıkan imar affıyla bu alanlar imara açılıyor. Dersim’de yaşananlar, savaş gerçekliğinin sonucudur. Teslim alınamayan Dersim siyasetine dönük düşmanlığın yol açtığı sonuçtur. Bu yangınlar, rastgele bir şekilde çıkmış yangınlar değil, savaş ortamını dönüştürmek iktidar tarafından bilinçli bir şekilde uygulanan stratejinin parçasıdır. Dersimlilerin yaşam alanlarına, hayat kaynaklarına bir saldırıdır” diye konuştu.
Bölge boşaltılmak isteniyor
HDP’li vekil Mahmut Toğrul ise Türkiye’nin batısındaki orman yangınlarına müdahale edildiği, doğuda ise halkın kendi bölgesindeki yangınları söndürmesinin bile engellendiğini vurguladı. Dersim’de 90’lı yıllarda köylerin yakıldığı dönemden bu yana orman yangınlarının yaşandığını belirten Toğrul, bunun halkı yerinden yurdundan etmek ve bölgeyi insansızlaştırmak için uygulanan bir politika olduğunu dile getirdi. Tunceli Valiliği’nin bölgeden orman yangını olmadığı yönündeki açıklamasına tepki gösteren Toğrul, açıklamayla insanlarla adeta dalga geçildiğini belirtti.
‘Buna pişkinlik derler’
HDP’li vekil Mehmet Tiryaki de, “Trafiğin açık olduğu diğer iki yoldan gitmek istememiz yine engellendi. Ancak birkaç gün önce AKP’li vekiller bu kentte gitmek istediğimiz yerlerde özel güvenlik ile gezdirildi. Ve pişkince Dersim’in turizm kenti olduğunu söylediler. Ancak, kuleler, kalekollar, kontrol noktaları ve keyfi yasaklar ile Dersim’in bir savaş bölgesi olduğunu görüyoruz. Dersim’deki savaş yangını, halkta huzur bırakmamış” diye tepkisini ifade etti.
Valilik, Twitter’da da engelledi
Öte yandan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı ve Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran Twitter hesabından yaptığı paylaşım ile Tunceli Valiliği’nin resmi Twitter hesabının kendisini engellediğini duyurdu. Duruma tepki gösteren Başaran, “Bunlarda ne devlet ciddiyeti ne de yönetme kabiliyeti kalmış. Valilik, bir milletvekilini sosyal medyada engeller mi? Sosyal medya trolüyseniz kalkın o koltuklardan, o ilin idari amiri iseniz yangınları söndürün, milletvekillerimizin bölgeye girişine engel olmayın” diye yazdı.
DERSİM