Dersim’deki orman yangınlarının söndürülmesi için her gün bölgeye giden doğa gönüllüsü Serdar Duman, binlerce hektarlık alanın kül olduğunu söyleyerek, “Dersim cennetten bir parçadır. Bunu yok etmek istiyorlar” dedi.
Havadan ve karadan yapılan bombardıman sonucu çıkan orman yangınları günlerdir Dersim coğrafyasını yakıyor. Sadece gönüllü ekiplerin müdahale ettiği yangınlar, kısmi olarak kontrol altına alınmaya çalışılsa da yetersiz kalıyor. Bu nedenle yangınlar, her geçen saniye artarak devam ediyor. Dağlarının bombalanması, ormanlarının yakılmasına tepki gösteren Dersimliler, yangına müdahale edilmemesine oldukça öfkeli.
‘Ormanlarla birlikte tüm canlıların yok edildi’
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Parti Meclis (PM) Üyesi Cevdet Konak, yıllardır Dersim coğrafyasına yönelik soykırımın yapıldığını söyledi. Günlerdir Dersim ormanlarının cayır cayır yakıldığını dile getiren Konak, sorumlu kurumların müdahale etmemesine tepki gösterdi. Yangınların planlı ve bilinçli bir şekilde yapıldığını söyleyen Konak, Dersim coğrafyasını yok etmeye yönelik olduğunu kaydetti. Konak, yangından sadece ormanların değil, birçok böcek türünün, kuşlar ve birçok hayvanın etkilendiğini söyledi. Konak, ormanlarla birlikte tüm canlıların yok edildiğini ifade ederek, duyarlı herkesi yangınları söndürmeye çağırdı.
‘Her gün binlerce hektarlık alan kül oldu’
Yangının çıktığı İlk günden bu yana gönüllüler ekibinde yer alan ve her gün yangını söndürmek için bölgeye giderek büyük bir çaba sarf edenlerden biri de Serdar Duman. Her gün binlerce hektarlık alanın kül olduğunu belirten Duman, yangınların çıkarıldığı bölgelerin yasaklı olduğunu ve bu nedenle izin verilmediğini dile getirerek, “Ancak biz doğa gönülleri olarak hiç kimseden izin almıyoruz. Alma gereği de duymuyoruz. Çıkarılan yangını söndürmek için bölgelere dağılıyoruz” dedi.
‘Doğa gönüllüleri olarak müdahale ediyoruz’
Greenpeace’in, orman yangınlarına ilişkin, “Bölgede politik bir mesele var, biz taraf olamıyoruz” açıklamasını eleştiren Duman, şöyle devam etti: “Yangını söndüren gönüllüler olarak hiç birimiz herhangi bir siyasi kurumu temsil etmiyoruz. Doğa gönüllüleri olarak müdahale ediyoruz. Burada sadece ormanlar yanmıyor. Bitki örtüsü, endemik türü, hayvanlar, her gün yangından etkilenen kuşların sesini duyuyoruz. Kuşların çığlığı kulaklarımdan gitmiyor. Ayılar, tavşan, sincaplar ormanları terk etti. Ancak buna siyasi mesele denilmesi kabul edilemez” dedi. Duman, yangına havadan müdahale edilmesi halinde bir saatte kontrol altına alınabileceğini söyleyerek, “Böyle olmayınca biz karadan tırmık, ve dare ile söndürmeye çalışıyoruz. Dersim cennetten bir parçadır. Bunu yok etmek istiyorlar” diye konuştu.
‘Ormanlarımızı kasten yakıyorlar’
Müşkirek Köyü’nde yaşayan Hüseyin Zeytin de, “Bir devlet faklı gerekçelerle kendi doğal kaynak ve zenginliklerin yok edemez. Bu bir tezattır. Bu ülkenin artık savaş psikolojisinden çıkması gerekir. Sizler de tanıksınız bu ormanlarda insanlar yaşıyor mu? Yok. 2 tane kobra geliyor. Günlerce bizi taciz ediyor. Sonra yanı başımızda doğamızı komple yakarak gidiyor. Soruyorum bunun terörle ne ilgisi var? Ormanlarımızı kasten yakıyorlar. Batıda bir yangın çıktığı zaman bütün devlet kurumları seferber olurlar. Biz şimdi buradaki yangınların söndürülmesi için devletten bir yangın söndürme uçağı istesek; ben inanıyorum ki onlar yangınları çıkaracak helikopterler gönderirler. Onun için yardım da istemiyoruz.” İfadelerini kullandı.
MA / Semra Turan