Depremde yıkımın yaşandığı Semsûr’de halk, bu bayramı mezarlık başında ağıtlar yakarak geçiriyor. ‘Yaşananları unutamadıklarını’ söyleyen depremzedeler, ‘Üzüntümüz de öfkemizde diri’ diyor
Türkiye ve Kürdistan’da 6 Şubat’ta yaşanan Mereş merkezli depremlerde resmi rakamlara göre 54 bin kişi yaşamını yitirdi ancak tahmin edilen rakamlar bu sayının kat kat be üzerinde.
Depremin ardından geçen 5 ayda ise hayatta kalanlar yaralarını sarma ve yaşam mücadelesi veriyor. Bu mücadele içerisinde yaklaşan Kurban Bayramı’nı karşılayacak olan depremzedeler, bu bayramı mezarlıklarda geçirecek. Bayrama sayılı günler kala mezarlık ziyaretlerine başlayan depremzedeler ağıtlar yakıp, mezarlıklara şeker bırakıyor.
Resmi olmayan rakamlara göre 30 bine yakın insanın yaşamını yitirdiği Semsûr’de (Adıyaman) 2 binden fazla bina yıkıldı. Kentte yaklaşan bayramın hareketliliği yalnızca mezarlıklarda hissedilirken depremzedeler, çocuklar ve mezarlık ziyaretlerinde dağıtılmak üzere şeker aldıklarını belirtiyor ve “Bu acıda kimse bayramı hissetmiyor” sözlerini ekliyor.
‘Böyle bayram mı olur?’
NuJinha’dan Medine Mamedoğlu’na konuşan ve mezarlıkta kaybettiği kardeşi ve yeğeni için ağıt yakan Safiye Avcı, aradan geçen 5 ayın kendisi için 5 gün gibi olduğunu ve depremden bu yana hayatlarında değişen hiçbir şeyin olmadığını söylüyor.
Yaşadıklarını “Kıyamet “olarak tanımlayan depremzede Avcı, “Ben 51 yaşındayım hiç böyle bir deprem görmedim. Saat 6’da bize haber geldi, ayakkabısız dışarı çıkıp kardeşimin evine gittim. Evin önüne gittiğimde enkazdan başka bir şey yoktu. Kimsenin sesi çıkmadı o zaman belliydi her şey. O gün atılan yardım çığlıklarını hiç unutmuyorum. Kimse yoktu kimse yardıma gelmedi. Üç gün sonra baktılar herkes öldü, o zaman çıkıp geldiler. Bayramımız hep böyle ağlama ve üzüntüyle geçiyor. Böyle bayram mı olur? Ömrümün sonuna kadar kaybettiklerimizi ve o gün yaşadıklarımızı unutmayacağım” diyor.
‘Üzüntümüz de öfkemiz de dipdiri’
Sadece bayramda değil her gün kaybettiği yakınlarının mezarlarına geldiğini dile getiren depremzede Sevgi Kılınç ise, üzüntülerinin yanında öfkelerinden de hiçbir şeyin eksilmediğini vurguluyor.
Geç gelen yetkililerin bir de üstüne helallik istediklerini hatırlatan Sevgi Kılınç, “Tabi ki hakkımızı helal etmiyoruz da bu pişkinliği sindiremiyoruz. Buradakilerin hepsinin öfkesi bu yüzdendir. Deprem oldu ama ihmali hükümet yaptı. Bizler hükümeti destekleyen bir aileydik ama depreme kadar. Bize bayram mı kaldı, bize düğün mü kaldı bizde artık bir doğum günü bile olmaz. Bizim ailelerimiz, hayallerimiz ve hayatlarımız gitti. Artık hiçbir şey için ne hevesimiz ne de umudumuz var. Her şeyimiz onlarla birlikte gitti, bizlerde sadece öleceğimiz günü bekliyoruz” sözlerini ifade ediyor.
‘Hiçbir şey acımızı dindirmiyor’
Her gün 6 Şubat gününe uyandıklarını ve kendileri için hayatın o günde kaldığını söyleyen Sevgi Kılınç son olarak şunları söylüyor:
“İnsanlar bize kalkın hayat devam ediyor diyor, ama vallahi de billahi de hayat devam etmiyor. Her gün bu mezarlığa geliyorum her gün. Hayat devam etse ben neden her gün burada olayım. Hiçbir şey bizim acımızı dindirmiyor. Ne o yatırdıkları kan parası ne de verecekleri evler. Bizim mahalle geri dönüşüm projesindeydi. 10 sene boyunca öyle kaldı, neden yapmadınız ki depremi mi beklediniz? Bedelini kayıpları olanlar ödedi. Bizim için yaptıkları şeylerin hiçbir anlamı yok.”
HABER MERKEZİ