Antakya’da, valilik, AFAD ve Toroslar Elektrik Dağıtım Şirketi arasındaki anlaşmazlık nedeniyle depremzede esnafın elektriği kesildi
Mereş merkezli 6 Şubat ve 20 Şubat 2023’te meydana gelen depremlerde büyük yıkımı yaşayan Hatay’da, Valilik ve AFAD tarafından kurulan konteyner kentlerde ve konteyner çarşılarda yaşanan su baskını, içme suyu eksikliği gibi sorunlara elektrik kesintileri de eklendi.
Bildirim yapmadan elektriği kestiler
Artı Gerçek’te yer alan habere göre, depremden etkilenen 11 kentin beşinde elektrik dağıtımı üstlenen Toroslar Elektrik Dağıtım Şirketi, Hatay Valiliği ve AFAD tarafından yaptırılan prefabrik çarşıların elektriğini bildirim yapmadan kesti.
İhmal yüzünden on binlerce insan öldü
Yaşanan kesintiyi Kadim Antakya Dostları Derneği kamuoyuna duyururken, duyuruda 6 Şubat ve 20 Şubat depremlerinin neden olduğu yıkımla birlikte devlet kurumlarının harekete geçmekte geç kalmasının ve organize olamamasının on binlerce canın kaybedilmesine neden olduğunu hatırlattı.
Afetzedeler yaşam mücadelesi veriyor
Açıklamada “Depremin üzerinden yaklaşık 16 ay geçmiş olmasına rağmen afetzedelerin çilesi devam ediyor. Devlet kurumlarının sorunlara yaklaşımındaki bilgi ve deneyim yetersizliği, gecikmelere ve organizasyon zaaflarına neden oluyor ve sorunları büyütüyor. Antakya, Defne ve Samandağ’da afetzedeler yaşam mücadelesi veriyor” denildi.
Çaresizlik duygusuna sürükleniyoruz
Toroslar Elektrik Dağıtım Şirketi’nin elektrik bedellerinin ödenmesi nedeniyle Valilik ve AFAD tarafından kurulan çarşının elektriğini kestiği belirtilerek, “Devlet kurumlarının bir türlü şeffaf çalışmayı hayata geçirememesi, şehrin ihtiyaçları ve yönetimi konusunda yerel halkı, STK’ları, meslek örgütlerini, yerel yönetimleri, üniversiteleri sürece katmaması, kaosun her gün daha fazla büyümesine, sorunlara çözüm üretmenin sonu gelmez bir belirsizliğe sürüklenmesine yol açmakta ve afetzedeleri umutsuzluğa ve çaresizlik duygusuna sürüklemektedir” ifadelerine yer verildi.
Sesimizi duyan var mı?
Hatay’ın yaşadığı sorunlara dikkat çekilen açıklamada şu çağrı yapıldı: “Hatay’ın büyük bir yıkım yaşadığına devlet ve kamuoyunu halen yeterince ikna edemediğimizi gözlemlemek, üzüntümüzü çaresizliğimizi katlanılmaz boyutlara taşımaktadır. Geleceğe olan bakışımız artık endişeli olmaktan çıkmış ve umutsuzluk halini almış, istemeyerek de olsa terk edilmişliği kabullenme noktasına gelmiştir. Buradan bir kez daha deprem sabahı duyduğumuz çığlıkları sizinle paylaşıyoruz: Sesimizi duyan var mı?”
ANTAKYA