Meclis’te Tarım ve Orman Kanunu’nda değişiklik içeren yasanın bazı maddeleri kabul edildi. 26 Mart tarihine kadar görüşmeler tamamlanacak. Diğer yandan orman katliamları aralıksız sürerken, deprem bölgesinde tarım alanları ve ormanlar imara açıldı
Meclis Genel Kurulu’nda, Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin bazı maddeleri kabul edildi. Kabul edilen maddelere göre, tarımsal üretim sözleşmesinden doğan davalarda arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı kabul edilecek. Entegre idare ve kontrol sistemi oluşturuluncaya kadar üreticilere yapılacak destekleme ödemelerinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nca belirlenen kayıt sistemleri esas alınacak. Takvim yılında yapılacak mahalli olmayan yarışlarda koşacak atların nitelik ve şartlarını, Tarım ve Orman Bakanlığı belirleyecek. Devlet ormanları içinde maden aranması ve işletilmesi ile madencilik faaliyeti için zorunlu tesis, yol, enerji, su, haberleşme ve altyapı tesislerine, fon bedelleri dışında bedeli alınarak Tarım ve Orman Bakanlığınca izin verilecek.
Ormanlar madenlere feda edilecek
Genel bütçe kapsamındaki kamu idarelerinin; baraj, gölet, liman ve yol gibi yapılarda dolgu amaçlı kullanacağı her türlü yapı ham maddesi üretimi için yapacağı madencilik faaliyetleri ile zorunlu tesislerinden bedel alınmayacak. Madencilik faaliyetlerinin ve faaliyetlerle ilgili her türlü yer, yol, bina ile tesislerin hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlarda veya özel ormanlarda yapılmak istenmesi halinde Tarım ve Orman Bakanlığı’nca izin verilebilecek. Bu takdirde kullanım bedeli, kullanım süresi, yapılan bina ve tesislerin devri gibi konular genel hükümlere uygun olarak taraflarca tespit edilecek.
Tarım büyük yara aldı
AKP tarafından Meclis’e getirilen Tarım ve orman alanlarında düzenlemeler içeren kanun teklifinin bazı maddeleriyle ilgili söz alan HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, depremde ve ardından yaşanan sel felaketinde tarımın büyük yara aldığını belirtti. Kerestecioğlu, “Türkiye tarımsal üretiminin yüzde 15’i, yaklaşık 300 bin çiftçi tarafından deprem bölgesindeki kentlerde yapılıyordu, tarımsal ihracatın da yaklaşık yüzde 10’unu bu iller karşılıyordu. İklim krizi, kuraklık ve yanlış tarım politikaları çiftçileri tarımdan kopma noktasına getirmişken üzerine bir de afetler eklendi. Hal böyleyken, yapılması gereken depremzede çiftçiler başta olmak üzere tüm çiftçileri desteklemek ve gıda krizini engellemek” diye konuştu.
‘Tarımı batırdınız’
CHP Antalya Milletvekili Aydın Özer ise “İktidarın 20 yıldır Türkiye’yi ve tarımı şirket gibi yönettiğini” belirterek, “Türkiye’yi batırdığınız gibi tarım ve hayvancılığı da batırdınız. Şimdi de kulaktan dolma, teknik olarak kulağa hoş gelen ama tarıma bir türlü katkısı olmayacak bir sözleşmeli tarım ve arabuluculuk sistemini dayatmaya çalışıyorsunuz. Keşke tarım bakanları söyledikleri gibi devrim yapabilselerdi” değerlendirmesini yaptı.
Ormanlar yağmaya açıldı
TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu, depremler bahane edilerek, ormanların yerleşime açılmasına tepki gösterdi. 21 Mart Dünya Ormancılık Günü’nde yazılı açıklama yayımlanırken, deprem sonrası meydana gelen sellerin nedeni doğanın tahribi sonucu olduğu ifade edildi. ‘Kamu yararı’ adı altında ormanlar meralar, korunan alanlar, milli park alanları, zeytinlikler; açık alan maden işletmeciliği, HES, RES, sanayi tesisi, konut vb. yapılara heba edildiği belirtilen açıklamada, “Türkiye henüz 6 Şubat 2023 tarihli depremlerin acısını yaşarken 15 Şubat 2023 tarihli Resmi Gazete’de Orman Kanunu’nun 17’nci Maddesinin Üçüncü Fıkrasının Uygulanması Hakkında Yönetmelikte değişiklik yapıldı. Daha 15 ay önce çıkarılan bu yönetmelikte orman alanlarında ‘Lisanssız elektrik üretim tesisleri ile lisanslı güneş enerjisine dayalı elektrik üretim tesislerine orman sayılan alanlarda izin verilmez’ hükmü bulunurken yapılan değişiklikle tam tersi bir uygulama getirilerek ormanlarda lisanslı güneş enerjisi santrali kurulmasının da önü açılmıştır” denildi.
Orman Bakanlığı devre dışı
Orman Kanunu’nda yapılan değişiklik sonrası 24 Şubat’ta Resmi Gazete’de Olağanüstü Hal Kapsamında Yerleşme ve Yapılaşmaya İlişkin Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin yayımlandığı belirtilen açıklamada, “Bu Kararname ile de Orman Kanunu’na 2018 yılında bir torba kanun ile eklenen Ek 16’ncı maddede belirtilen, yine taşlık, kayalık, verimsiz orman alanlarıyla mera alanlarında geçici veya kesin iskân alanları kurulabilmesinin önü açılmıştır. Üstelik kararnameye göre yerleşime açılacak orman alanlarını belirleme yetkisi Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına verilerek, Tarım ve Orman Bakanlığı bütünüyle devreden çıkarılmıştır” ifadeleri yer aldı.
Toprağın altına dinamit konuyor!
Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara, AKP’nin Meclis Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu’nda kabul edilen ve özel mülkiyete konu orman alanlarının yapılaşmaya açılmasını kolaylaştıran kanun teklifini eleştirdi. Özkara, “Hızlı bir şekilde çıkarılacak olan 25 bin hektar sahadan bahsediyoruz. Bunun sonu gelmez. Bu yeni yeni işgalleri doğuracaktır” dedi. Türkiye Ormancılar Derneği Başkanı Hüsrev Özkara, “Hâlâ orman alanlarını arka bahçe olarak görüyoruz. Sorunun farkındaymış gibi görünerek bildiğimizi okuyoruz” dedi.
Ormanlar delik deşik
Orman alanlarına izin ve irtifak hakkıyla beraber orman alanlarının “delik deşik edildiğini” belirten Özkara, “Şimdi siz bu orman alanlarına çöp dökmek hafriyat, demir, beton ‘daha sonra buraları da orman dönüştüreceğiz’ diyorsunuz. Nasıl yapacaksın bunu? İçine doldurduğun malzemenin dönüşme özelliği yok. Görüntüde bunu gerçekleştireceksin ama doğaya büyük bir zarar veriyorsunuz. Toprağın altına dinamit koyuyorsunuz” diye konuştu.
Deprem fırsatıyla ağaç kıyımı
Çanakkale merkezdeki 72.5 hektarlık doğal kızılçam ormanı, depremin ikinci gününde endüstriyel plantasyon yani hammadde sağlamak amacıyla kesilmeye başlandı. Kıyıma karşı çıkan köylüler aralarında imza toplayarak Çanakkale Orman Bölge Müdürlüğü’ne gitti. Ancak köylülerin tehdit edildiği iddia edildi. Bölgeyi yakından takip eden Tarım Orman-İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş depremlerin fırsat bilinerek vurgun yapıldığını söyledi. Durmuş, “Çokuluslu şirketlere ham madde temini için ağaçlar kesiliyor. Normalde ormanlarda ağaç kesimi planlayarak yapılmalı. Bu da 10 yıllık bir planlamayla oluyor. Ancak bunlar plan dışı. Burası ham madde temini için paravan olarak kullanılan bir kooperatife tahsis ediliyor. Bu kooperatif üzerinden Se-Ba Orman Ürünleri Anonim Şirketi’ne ihalesiz verildi. 72.5 hektarlık alanın 40 hektarı yok oldu” dedi.
300 bin ağaç kesilecek
Alanın plantasyon koşullarına uymadığını belirten Durmuş, “Plantasyon yönteminde, orman boşluklarına tarla yöntemiyle hızlı gelişen ağaçlar dikilir. Burası ise doğal orman. Ekosisteme aykırı bir şekilde 25-30 yaş aralığındaki ağaçlar kesiliyor. Burada toplamda 300 bin ağaç kesilecek” diye konuştu. Türkiye’nin başka ülkeler için ham madde cennetine dönüştüğünü belirten Durmuş, “Paris İklim Anlaşması’yla birlikte Avrupa kendi ormanlarındaki üretimi minimuma indirdi. Bir metreküp 1500 Avro iken, Türkiye’de 150 metreküpü bu fiyat. Türkiye’yi yönetenler ormanların geleceğini düşünmüyor. Ekonomi kötüye gidiyor, ormanı satıp düzeltelim diyorlar” diye belirtti.
EKOLOJİ SERVİSİ