Depremin üstünden iki ay geçti ancak hala barınma sorunu ve hijyen sorunu devam ediyor. Depremin yaralarını ise halk dayanışmaya ile sarıyor
Mereş’ın Bazarcix (Pazarcık) ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğünde gerçekleşen depremlerin üzerinden iki ay geçti. 6 Şubat’ta gerçekleşen depremlerde son açıklanan resmi verilere göre; 50 bin 399 insan yaşamını yitirdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’un paylaştığı son verilere göre; 1 milyon 728 bin binada inceleme yapıldı, 227 bin 27 binanın yıkık, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu kaydedildi.
Ortaya çıkan bu tabloya göre depremdeki hasar Türkiye’nin 2023 Gayri Safi Yurt İçi Hasılası’nın (GSYH) yüzde 9’una denk geliyor.
Binlerce insan donarak hayatını kaybetti
Depremin hemen ardından halkın en büyük tepkisi devlet kurumlarının koordinasyonsuzluğuna oldu. Depremin ilk üç günü AFAD, Kızılay ve ordu başta olmak üzere birçok devlet kurumu herhangi bir çalışma başlatmadı. Kentlerde valilikler öncülüğünde kurulan kriz koordinasyon masalarının kendisi kriz halini alırken, arama kurtarma çalışmalarına bir türlü başlanılmadı. Bu nedenle binlerce insan soğuktan donarak hayatını kaybetti.
Kızılay çadır sattı
Deprem nedeniyle yüzbinlerce ev yıkıldı, milyonlarca insan sokakta kaldı. Depremden kurtulanlar ise, ayrı bir mağduriyet yaşadı. Soğuk hava koşullarına rağmen yüzbinlerce insan sokakta yaşarken, halka yardım için kurulan ve halkın vergi, bağışlarıyla ekonomisi sağlanan devlet kuruluşu olan Kızılay, elindeki çadırları sattı.
OHAL ile birlikte işkence vakaları yaşandı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, depremden etkilenen 10 kentte 3 ay süreli Olağanüstü Hal (OHAL) kararı aldıklarını açıkladı. OHAL kararının hemen ardından işkence, kötü muamele haberleri gelmeye başladı. Depremin ilk günlerinden itibaren belli odaklar tarafından mülteciler ötekileştirici söylemlere maruz kaldı. Deprem bölgelerinde yaşanan yağma olaylarının Suriyeli mülteciler tarafından yapıldığına yönelik sanal medyada yapılan paylaşımlarla, mülteciler hedef gösterildi. Özellikle Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ve benzerlerinin Hatay’da yaptığı açıklamalar, Suriyeli mültecileri hedef haline getirdi.
11 Şubat’ta ise Hatay’ın Altınözü İlçe Jandarma Komutanlığı’na “hırsızlık” yaptığı iddiasıyla götürülen 27 yaşındaki Ahmet Güreşçi burada işkenceyle öldürüldü. Semsûr’da ise gönüllü olarak yardıma gelen 5 genç, polis tarafından işkenceye maruz bırakıldı.
Çadır eksiği devam ediyor
Depremin üzerinden iki ay geçmesine rağmen hala halkın çadır ihtiyacı karşılanmadı. 11 ilde toplam 637 bin 222 bağımsız bölüm yıkılırken, buna karşılık dağıtılan çadır sayısı 411 binde kaldı. Deprem bölgesinin genelinde 209 konteyner kenti kurma çalışmalarının sürdüğünü belirten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, deprem üzerinden 60 gün geçmesine rağmen hala sadece 15 bin 809 konteynerin kurulduğunu duyurdu
Kayıp yurttaşlar var
Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Resul Holoğlu yayınladığı verilere göre Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kurumlarında bakım ve gözetim altındaki 51 çocuk, Sağlık Bakanlığı kurumlarında ise 162 kimliği tespit edilemeyen çocuk tedavi görüyor. Bu çocuklardan 137’si 0-1 yaş aralığında. Yine deprem bölgelerinden 55 çocuk için kayıp başvurusu olduğunu, onları bulmak içinde çalışmaların sürdüğünü kaydeden Holoğlu, şimdiye kadar 140 yetişkin için kayıp müracaatı olduğunu duyurdu.
Halk dayanışma ağları ile yaralarını sarıyor
Depremin yaşanmasıyla birlikte Colemerg, Wan, Elîh, Amed, Şirnex, İstanbul, İzmir, Ankara, Tokat, Manisa gibi Türkiye ve Kurdistan’ın birçok kentinden iktidardan ve devlet kurumlarından umudunu kesen on binlerce yurttaş, dayanışma için deprem bölgesine akın etti.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) gibi siyasi partiler, Türk Tabipler Birliği (TTB), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) gibi meslek odaları ve sendikalar, depremin yaşandığı kentlere gelerek yurttaşlara ilk el uzatanlar oldu. Depremin yaşandığı kentlerde kurdukları Kriz Koordinasyon Masası ile arama kurtarma çalışmaları, yeme içme, barınma gibi birçok sorunun giderilmesinde büyük bir dayanışma ağı kurdular. Bu dayanışma ağları sayesinde yüzbinlerce depremzede yaşam olanağına kavuştu. Halkın kurduğu bu dayanışma ağı sürüyor.
Kaynak: MA