Deprem yaşanan illerde yurttaşların kullanma suyu bir yana içme suyu sorunu dahi çözülmüş değil. Diğer yandan yetersiz yağışlar kuraklığa neden olurken, gıda krizine yol açacak tarım depremi yaşanmakta
Hatay’da deprem sonrası hayatta kalan yurttaşlar bir yandan yakınlarının acısını yaşarken, barınma, susuzluk ve açlık gibi sorunlarla baş etmeye çalışıyor. Diğer yandan üreticiler ise zor günler yaşarken üretimin en önemli ihtiyaçlarından biri olan suya erişemezken, gelişen kuraklık ise üreticilerin şu anda en büyük sorunu olarak öne çıkıyor. Hatay’da üreticiler, kuraklığı “tarımın depremi” olarak ifade ediyor. Deprem felaketlerinin yaşandığı şehirlerde de üretici için kuraklık sorunu büyük bir felaket olarak tanımlanıyor.
Çiftçiler yağış bekliyor
Bölgede görece daha iyi durumda olan Riha’nın Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya, yaralarını sarmaya çalıştıkları, bu dönemde en büyük sorunlarının kuraklık olduğunu söylüyor. Kaya, “Kuraklık tehlikesi şu anda en büyük sorun. Çiftçimiz mevcut ürünlerin gelişimi ve yeni ürünlerin ekim hazırlığı için yağışı beklemek durumunda kalıyor” dedi. Hatay’da depremden büyük yara alan ve yıkılmış olan Hatay Kırıkhan Ziraat Odası Başkanı Mehmet Çelik ise araziler ve hayvan varlığında büyük bir kayıp olmadığını ancak en büyük sorunun yağış azlığı olduğunu söyledi. Çelik, barajların boşaldığına, yeraltı sularının ise fay hatlarından zarar gördüğüne dikkati çekti.
Kuraklık her yıl artıyor
Depremin etkilediği 10 il coğrafyasında 203 adet irili ufaklı baraj ve HES’ler var ve planlananlarla birlikte bu sayının 300’lere ulaştırılması amaçlanıyor. Kürt coğrafyasında büyük baraj sayısı ise yüzleri aştı. Göletler ve HES’lerle birlikte bu sayı binlere ulaşırken, sular doğadan ve çiftçiden adeta çalınmış durumda. Kürt coğrafyasında yaşayan çiftçiler barajlara hapsedilen sulardan yararlanması olanaksız hale getirilerek yeraltı suyuna mahkum edildi. Yeraltı suyuna erişmek içinse bölgede elektrik dağıtımı yapan başta DEDAŞ ve diğer şirketler halkı soyguna tabi tutarak tarımsal üretimlerden çiftçileri uzaklaştırırken, yeraltı suları ise yağış azlığı nedeniyle ulaşılamayacak derinliklere kaçmaya başlarken oluşan fay kırıklarının bu kaybı arttıracağı belirtiliyor.
Bitkisel üretimin yüzde 20’si
Depremin etkilediği 10 ilde kayıtlı 270 bin çiftçi ve bir o kadar da kayıt yaptıramayan çiftçi üretimlerini sürdüremez durumda. Türkiye’de toplam tarım arazilerinin yüzde 16.2’sine yani 35,8 milyon dekarlık tarıım arazilerine sahip olan bölgedeki arazilerin 11 milyon dekarı Riha’da, 5.8 milyon dekarı Amed’de, 5 milyon dekarı Adana’da, 3.6 milyon dekarı Mereş’te, 3.5 milyon dekarı Dîlok’ta ve 2,4 milyon dekarı da Hatay’da bulunuyor. Bu arazilerin 25.6 milyon dekarında tahıl ve bitkisel üretimler yapılırken, Türkiye’de toplam üretimin yaklaşık yüzde 20’si depremde zarar gören 10 il coğrafyasında gerçekleştiriliyor.
Kış kuraklığı
Türkiye coğrafyasının tamamında yağışın en çok yaşandığı aylar Aralık ve Ocak ayları. Bu aylarda ortaya çıkan kuraklık, Kasım ve Şubat aylarını da içine alarak genişlerken, çölleşmeye doğru hızla yol alacağımız kış kuraklığının geliştiği izleniyor. Meteorolojik ön görüler, 2023 yılı mart sonuna kadar toprağı doyuracak bir yağışın olmayacağı yönünde. Birçok bölgede barajlarda suyun çok düşük seviyelerde olması büyük bir su ve gıda krizinin habercisi olarak öne çıkıyor. Kar yağışının yetersiz oluşması ise yeraltı sularının beslenmemesine neden oluyor.
EKOLOJİ SERVİSİ