Depremin merkez üssü Sivrice’ye bağlı köylerdeki evlerde ciddi hasarların olduğunu belirten köylüler, bir an önce mağduriyetlerin giderilmesini istiyor
Elazığ’da 24 Ocak günü saat 20.55’te meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından yurttaşların yaşadıkları mağduriyetler sürüyor. Yaşanan artçı depremler ve evlerinin yıkılması tehlikesi altında olan yurttaşlar, yaşadıkları tedirginlikten kaynaklı evlerine hala giremiyor. Hava sıcaklıklarının eksilerde olduğu kentteki yurttaşların ısınma sorunu ise sürüyor. Depremden kent merkezinin yanı sıra depremin merkez üssü olan Sivrice’ye bağlı köyler de ciddi oranda etkilendi. Deprem, köylerdeki evlerde ciddi hasara ve yıkıma neden oldu.
Kalıcı çözüm talebi
Malatya sınırlarıyla bitişik olan Duygulu ve Tarlatepe’nin yanı sıra çevredeki birçok köy depremden ciddi oranda zarar gördü. Mezopotamya Ajansı’ndan Mehmet Şah Oruç ve Lezgin Akdeniz’in haberine göre, 50 hanelik Duygulu köyünde, herhangi bir ev yıkılmadı ancak tüm evlerde çok ciddi oranda hasar meydana geldi. Duvarlarında büyük çatlakların oluştuğu evlere ise kimse giremiyor. AFAD tarafından yurttaşlara verilen çadırlarda yaşamını sürdüren köylüler, havanın eksi derecelerin altına düşmesinden kaynaklı ısınma sorunundan şikayetçi. Köylüler, yetkililerden bir an önce çadır yerine kalıcı bir çözüm bulunmasını talep ediyor.
‘Korkudan evlere giremiyoruz’
Yıkılan evin olmadığı, ancak tüm evlerin hasar gördüğü bir başka köy ise Tarlatepe köyü. Bu köye şu ana kadar herhangi bir yardım götürülmedi. Yurttaşlar, bir an önce mağduriyetlerin giderilmesini istiyor. 37 hanenin köyde olduğunu söyleyen Ramazan İndibay adlı yurttaş, evlerinin oturulamaz halde olduğunu kaydederek, “Duvarlar gitti gidecek. İçeriye girdiğimizde ev sallanıyor. Korkuyoruz içeriye girmeye” diyerek yaşadıklarını anlattı.
‘Evin tamiri için yardım bekliyoruz’
Deprem gününden bugüne kadar kendilerine herhangi bir yardımın yapılmadığını aktaran İndibay, “Yardım seferberliği başlamış, ancak bize bir şey gelmedi. Kimse bizim kapımızı çalmamış. Çok zor durumdayız. Evin tamiri için yardım bekliyoruz, sıkıntılarımız giderilsin. Perişan bir durumdayız. Elimize hiçbir yardım ulaşmadı” dedi. Depremin yaşandığı günün akşamında annesi için İstanbul’dan Duygulu köyüne gelen Burhan Dengiz, hasar gördüğünden kaynaklı evlere girme şanslarının olmadığını dile getirerek, “Şu an çadırlarda yaşıyoruz. Isınma problemimiz var. Havalar soğuk ve hastalandık. Hemen hemen herkes hastalandı. Yıkılan evler yok ama hasarlı ev çok” diye konuştu.
‘Çadırlarda uzun süreli kalma durumumuz yok’
Köyde hayvancılık ve çiftçilikle uğraştıklarını dile getiren Bekir Dengiz de, köyden geçici bir süreliğine ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. Hava sıcaklığının eksi 15 dereceye kadar düştüğünü aktaran Dengiz, ekonomik durumlarının iyi olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Evlerimizin dış cephesinde pek fazla hasar yok ama evin iç duvarları yıkılmış. Evlerimiz yıkılmak üzere. Evlerimize girmemiz imkansız. Bu çadırlarda uzun süreli kalma durumumuz yok. Bir an önce kalıcı bir şekilde çözüm bulunmalıdır.” Duygulu köyünden evlerin ve ahırların tümünün yıkıldığı Çevrimtaş köyüne gidişimiz ise köy çıkışında bulunan askerler tarafından engellendi.