Malatya-Akçadağ T Tipi Cezaevi’nde bulunan ünlü yazarlarımızdan Mahmut Yamalak, ”Cezaevi sağlammış:) Duvarlarda bir çatlak bile yok. Güneye doğru bir-buçuk ila yedi milim kaymışız da bir duvar bile çatlamamış. Deprem esnasında elektrikler bile kesilmedi.”
Hüseyin Aykol
Malatya-Akçadağ T Tipi Cezaevi’nde bulunan ünlü yazarlarımızdan Mahmut Yamalak, 1 Mayıs 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Bizler iki depremin de merkezindeyiz. Merkezlere en fazla kırk-elli kilometre kadar uzağız. Yani sarsıntıları merkez kadar yakıcı hissettik. İlk deprem sabaha karşı dört buçuğa doğru oldu. Uykuda yakalandık. Ranzalarımızdan bile çıkamadık. Ama galiba en güvenli yer de ranzalardı. İkinci deprem ise biz öğle yemeği yerken oldu. Masa ile sandalyeler birbirine karıştı. En soğukkanlılarımız en yakın duvarın dibine çökerken, en heyecanlılarımız sağa sola koşuşturup paniği daha da artırdı. Bir de Cindo isimli kuşumuz vardı. O da panikle dolanıp durdu. İstanbul depreminde Ümraniye cezaevindeydim. O depremde salıncaktaymışız gibi sallanmıştık. Bu depremde ise daha çok mesafe aldık, yol gittik gibiydi. Sanki altımızda kütükten tekerlekler vardı da, bir yere doğru gidiyor gibiydik.
Cezaevi sağlammış:) Duvarlarda bir çatlak bile yok. Güneye doğru bir-buçuk ila yedi milim kaymışız da bir duvar bile çatlamamış. Deprem esnasında elektrikler bile kesilmedi. Bildiğim kadarıyla bu cezaevinin genelinde de bir duvar çatlamamış. Arkadaşların da hepsi iyi. Depremden dolayı bir yaralanma falan olmadı. İki odada 20 kadar arkadaş kalıyoruz. Diğer odamız dünya kadar uzakta. Ne sesimizi duyurabiliyoruz ne de görüşebiliyoruz. Son hafta bir arkadaşımız tahliye olunca Cindo’yu da onunla tahliye ettirdik. Pandemi zamanında, bu pandemi bitsin, sizi ortak etkinliklere çıkarırız diyorlardı. Çıkarmıyorlar. Ayda üç defa spor dışında hiçbir ortak-bireysel etkinlik yok. Bu cezaevinde sosyal etkinliğin adı bile yok. Kurs, etkinlik, kütüphane, sinema hiçbir şey yok. Pandemiden sonra hastanelere gidişlerde bir de ağız araması diye yeni bir şey çıkarmışlar. Ağzını açmasan hastaneye götürmüyorlar. Otuz yıldan sonra bunu da gördük. Çeşitli rahatsızlıklarım var. Ama bu insanlık dışı uygulamadansa tedavisi de eksik olsun, diyorum. Düşünün futbol oynarken ayağı kırılan bir arkadaşımız ambulans ile hastaneye götürülüp ayağı alçıya alındı. Alçının sökülmesi zamanı geldiğinde arkadaşımız ağzını açmak istemediği için hastaneye gidemedi. Sahi burada posta sistemi deprem yüzünden çökmüştü. Artık posta çalışmaya başladı ama henüz günlük gazeteler buraya gelmiyor. Gelirse seçim çalışmalarını gazetelerden izleyebileceğiz.”
* * *
Kalkandere L Tipi Cezaevi’nde bulunan Hamza Arzuman gönderdiği 1 Mayıs 2023 tarihli kartında şöyle diyor: “Bu kartımı size göndermemin bir nedeni sizlerin 1 Mayıs’ınızı kutlamak, diğer nedeni ise bir arkadaşımın nerede olduğunu öğrenmek. Arkadaşın ismi Muhamened Uğurlu. En son Van Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeydi. Kendisine mektup yazdım ama bir türlü cevap alamadım. Muhtemelen bir başka yere sürgün edilmiştir. Ailesi bu satırları okur ve bana adresini yazarsa, çok sevineceğim.”
* * *
Elazığ 2 nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan Ergin Doğru, 18 Nisan 2023 günü postaya verilen mektubunda şöyle diyor: “Genel olarak hapishanelerde hareketlilik yok gibi. Burada da durum değişmiş değil. Koşullarımız iyileşmiyor. Kimi adımlar atılmış olsa da, eskiden var olan hakları bile yakalamıyor. Halen haftalık 10 saat olan ortak alana çıkma hakkı doldurulmuyor. Bırakalım haftalık 10 saati, ayda 10 saati bile bulmuyor. Yine oda değişikliği talepleri bir türlü karşılanmıyor. Ben görüş saatim uygun olmadığı için 4 aydır oda değişim istiyorum ama maalesef kabul edilmiyor. Bundan dolayı kardeşimle 4 aydır görüşemedim. Çok kolay olmasına rağmen ısrarla oda değişikliği reddediliyor. Halen muhalif televizyon kanalları talebimiz karşılanmadı. Halk TV, KRT ve Tele 1 gibi kanallardan birini istiyoruz ama verilmiyor. Yine Evrensel, Yeni Yaşam gazetelerini alamıyoruz. Velhasıl şart cephesinde değişen bir şey yok! Sahi son günlerde buradan iki arkadaş sebepsiz yere Erzurum’a sürgün edildi. Bu piyango bana da vurur mu, bilemiyorum.”
* * *
Burhaniye T Tipi Cezaevi’nde bulunan gazeteci arkadaşlarımızdan Kenan Karavil, 12 Nisan 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Biliyorsunuz ben ve Seyithan Akyüz’ün yargılandığı bir dosya vardı. 2019 yılında ceza almıştık ve hükme itiraz ettiğimiz için İstinaf Mahkemesi’ne gitmişti. O dosya İstinaf’ta yasak dinleme ve delil yetersizliği nedeniyle bozuldu. Ancak yeniden yargılamanın yapılacağı yerel mahkemeye dosya ulaştı mı, bilemiyorum. Yerel mahkeme, İstinaf mahkemesinin kararına uygun davranırsa, 2025 yılının Nisan ayında tahliye olacağım. Sahi bu arada, Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde kazılan tünelle ilgili olarak hakkımda açılmış bir soruşturma var. Oysa ben oradan ayrıldıktan 7 yıl sonra ortaya çıkmış tünel ve yıllar sonra ortaya çıkan tünelin üstündeki odada ben de yıllar önce bir ara 13 gün kalmışım. Tünel için 102 kişi hakkında iddianame hazırlanmış. Ben bu dosyadan ceza almayı beklemiyorum haklı olarak. Son dönemde 30 yılını içeride tamamlayan üç arkadaşımız tahliye oldu. Buradaki sayımız 20’ye düştü ve -birbirinden çok uzak- iki ayrı odada kalıyoruz. Şu an herhangi bir faaliyete çıkamıyoruz. Oysa duyduğumuza göre, adli mahpuslar çeşitli kurslara çıkarılmaya başlanmış.”
* * *
İzmir-Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Güven Usta, 4 Mayıs 2023 tarihli mektubunda şöyle diyor: “Hücremizde kişi başı en fazla 20 kitap bulundurabiliyoruz. Postayla bize gönderilen kitaplar aylarca bekletiliyor. Çoğu zaman da el koyma kararı veriliyor. Haftada 10 saat olan sohbet hakkımız haftada 4 saat olarak uygulanıyor. Postayla gelen her türlü fotokopi -içeriği bile incelenmeksizin- bize kesinlikle verilmiyor. Sorunlarımız çözümü için slogan atıyoruz, kapı dövüyoruz. Yaptığımız bu meşru eylemler yüzünden bizlere disiplin cezaları veriliyor. Örneğin her tutsağın 100 aya yakın ziyaret cezası var. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış olan tutsakların üç saat olan havalandırma süresi iki saate indirildi. 1.5 saat olan görüş süremiz halen 1 saat olarak uygulanıyor. Ücretsiz iç posta hakkımız uygulanmadığı için aynı hapishanede bulunan arkadaşlarımızla posta aracılığı ile haberleşebiliyoruz.”
MEKTUBU GELENLER:
———————————
Mahmut Yamalak – Akçadağ T Tipi Cezaevi
Ahmet Bilge – Antalya Yük. Güvenlikli Cezaevi
Kenan Karavil – Burhaniye T Tipi Cezaevi
Ergin Doğru – Elazığ 2 nolu Yük. Güv. CİK
Hamza Arzuman – Kalkandere L Tipi Cezaevi
Barış İnan – Kandıra 2 nolu F Tipi Cezaevi
Güven Usta – Kırıklar 1 nolu F Tipi Cezaevi
Bülent Parmaksız – Sincan 2 nolu F Tipi CİK
Hüseyin Güçlü – Şakran 2 nolu T Tipi Cezaevi