Depremde evleri hasar görmeyen Soku Milyanlı köylüleri evlerini depremzedelere açtı: ‘Köyümüz sağlam, Antep, Bazarcix ve çevre köylerden geliyorlar. Boş evler de doldu, ahırlar da doldu. Birlikte kalıyoruz’
Mereş’in Bazarcix ilçesinde birçok köyde yıkım ve can kaybı olurken depremden hasar görmeyen ya da az hasar gören köyler de oldu.
Mezopotamya Ajansı’ndan Abdurrahman Gök ve Azad Altay Mereş’in Bazarcix ilçelerine bağlı köylerdeki son gelişmeleri aktardı:
“216 haneli Musolar (Payamlıbağ) köyü, Musolar’a bağlı İlyaslar Obası’nda yıkılan ev, ağır ve hafif hasarlı ev sayısı fazla olmasına rağmen aynı güzergahta bulunan Soku Milyanlı köyünde ise neredeyse tek evde bile hasar yok. Bazarcix ilçe merkezinden yola çıkıyor ilk olarak yaklaşık 70 haneli Musolar’a bağlı İlyaslar Obası’na gidiyoruz. Köyde sadece 15 hanenin yaşadığını belirten köylüler, yıkılan binalarda kimsenin yaşamadığını aktarıyor.
Bize eşlik eden Mehmet Keldeş, kendisine Kelo Mehmet denildiğini belirtiyor ve bize sağlam bir yapıyı gösteriyor. Bu evin sahibi olan Salman Sinecan’ın deprem sırasında Bazarcix merkezde yaşadığını ve enkaz altında kalarak yaşamını yitirdiğini belirtiyor. Aynı noktada bulunan 3 evin yıkıldığını üçünde de kimsenin yaşamadığını söyleyen Keldeş, “Deprem olduktan sonra o kadar sesler duyduk ki hemen dışarıya kaçtık, kar vardı. Burada küçük bir müştemilat vardı oraya sığındık hepimiz. Sonra elbiselerimizi aldık, çadırlar geldi ve şimdi artık çadırlarda yaşıyoruz. Bazen bir şey lazım olunca eve giriyor, alıp hemen çıkıyoruz. Böyle bir deprem görmedim. Evin önündeki ağaçlar köklerinden sökecek gibi sallanıyorlardı” dedi.
Köyde hasar tespitinin yapıldığını söyleyen Keldeş, köyde sadece yaşlıların kaldığını çocuklarının Avrupa’da olduğunu söyledi.
Yıkılan binalarda kimse yaşamıyordu, can kaybı bir
İlyaslar Obası’ndan sonra 216 haneli Musolar köyüne gidiyoruz. Musolar köyünde hasar gören çok sayıda yapı bulunmasına rağmen, sadece bir kişinin yaşamını yitirdiğini öğreniyoruz. Görüştüğümüz 80 yaşındaki İmam Sungur, bugüne kadar böyle bir şey görmediğini söylüyor. Hala artçı depremlerin devam ettiğini ve deprem sırasında çadırdan dahi dışarı kaçtıklarını söyleyen Sungur, “Her taraftan uğultular geliyordu. Köyün yarısı boştu. Yine yıkılan birçok binada kimse yaşamıyordu. Ama insanların yaşadığı binalarda da, köylüler kendi imkanlarıyla enkazın altından çıkmayı başardılar. Ancak 71 yaşındaki İmam Yetişçi yaşamını yitirdi. Eşiyle birlikte kendisinin de enkaz altından çıktığını söyleyen Sungur, o geceyi unutamadığını söylüyor.
‘Bizim evler sağlam çadırları ihtiyacı olanlara verin’
Daha sonra neredeyse tek bir evin bile zarar görmediği 150 haneli Soku Milyanlı Köyü’ne gidiyoruz. “Sizin köyünüz sanki hiç deprem görmemiş gibi” dediğimiz Mehmet Sarı, “Kendi köyümüzde zarar gören ev yok, ama çevre köylerde zarar çok fazla” diyor. Mezopotamya Ajansı muhabirleri olduğumuzu ve Diyarbakır’dan geldiğimizi öğrenince Sarı, “Gelin size çay kahve ikram edelim” diyor ve gelen yardımları anlatıyor. Acelemiz olduğunu söyleyip köy hakkında kendisinden bilgi alıyoruz. Köylerinde yıkılan ve ağır hasarlı olan yapı bulunmadığının altını çizen Sarı, evlerde yaşadıklarını anlatıyor. Sarı, “Bazen sarsılıyoruz dışarı kaçıyoruz. Ama yapacak bir şey yok. Evimiz için sağlam raporları verildi, o yüzden bizler evlerimizde kalıyoruz. Tabi bize çadır getirdiler, biz de kardeşim bize çadır lazım değil, nerede yıkık varsa oraya verin dedik. Yani köyümüzde yıkılan ev yokken çadır alırsak, evleri yıkılanlar bize güler haklı olarak” diyor.
Dayanışma örneği: Evlerini depremzedelere açtılar
Köylerinde hasar gören yapı olmadığı için, Antep ve Bazarcix’ta evi yıkılan birçok ailenin köylerine geldiğini ve evlerini, depolarını, odalarını kendileriyle paylaştıklarını söyleyen Sarı, “Köyümüz sağlam, Antep, Bazarcix ve çevre köylerden geliyorlar. Boş evler de doldu, ahırlar da doldu. Hatta bizim odaları da açtık, köy sağlam diye evi yıkılanlar geliyor, birlikte kalıyoruz. Dayanışma gerekiyor bu tür zamanlarda” diyerek herkesin birbirine yardımcı olması gerektiğinin altını çiziyor.
Sarı, deprem günü büyük bir gürültü ve sarsıntıyla uyandıklarını, kendilerini dışarıya attıklarında, köylerinin yukarısında bulunan doğal gaz borusunun patladığını gördüklerini ve çok korktuklarını söylüyor.
HABER MERKEZİ