Şu sıralar, belki seçim havası yüzünden bizimkiler ‘demokratik özerklik’ kavramını geçmişte olduğu kadar kuvvetle dile getirmiyorlar. Getirmeseler de, halkın yerel inisiyatifini var gücüyle destekliyor, desteklemekle de kalmıyor, örneğin HDP’liler deprem alanında dayanışma hareketine vekillerinden, üyelerine kadar öncülük ediyorlar.
Önce dayanışma konusunu ele alalım. Bir felaket anında dayanışma insanlığımızın düzeyini gösterir. Toplumsal ahlakımızın en önemli kriteri dayanışmadır. Hele bu dayanışma merkezi bürokratik devlet yapısının alternatifi olunca, özünde devrimci bir karaktere de bürünür. Öyle olduğu için polis şefi Soylu ‘Devlete eş koşturmam’ deyiverdi. Bilinçli adam. Yerellerin dayanışmasının yaratacağı tehlikeyi gördü. Muhtemelen dindar bir şahıs. Ama iş ‘devlet’ olunca, zıvanadan çıktı. Devleti Allah’ın yerine yerleştirdi, ‘devlete şirk koşanları’ yani ona alternatif olmaya kalkanları tehdit etti.
Müslüman bir insan, şu yeryüzünde ‘Allah’tan başka’ her şeye, her kuruma ve elbette devlete, hükümete ‘şirk’ koşulacağını bilir. Devlete ‘ortak’ da olmayı isteyebilirsiniz. O devletin yerine başka bir devlet de isteyebilirsiniz. Dayanışma Soylu’nun dediği gibidir. Devlete ‘eş ya da şirk’ koşmaktır. Dinde ‘müşriklik’ günahtır, siyasette ise ‘müşriklik’ sevaptır.
Her neyse.
Dayanışmanın önemi ortadadır. Ancak depremde dayanışma felaketin sonuçlarına karşı mücadelenin yöntemlerinden birisidir.
Ama bu ülke deprem ülkesidir. Her felaketten sonra dayanışma acıları dindirse de depreme ‘hazırlığın’ yerini tutamaz.
Oysa esas olan toplumun depreme hazırlıklı olmasıdır.
Türkiye’yi depreme kim hazırlayacak?
Ekonomisinin temelini ‘inşaat sektörüne’ dayamış olan devlet mi?
Yeni binaları yine aynı Saray ile onun müteahhitleri mi yapacak?
Maraş merkezli depremin olacağını Erdoğan ve bakanları biliyordu. Soylu depremden önce Maraş’ta beklenen depremle ilgili özel bir tatbikat bile yapmıştı. Tatbikat yapmıştı ama hazırlık yapmamıştı.
Hazırlık nasıl yapılır. Saray’dan medet yok. Halk kendi göbeğini kendisi kesmelidir.
İstanbul ev ev, sokak sokak depreme hazırlanmalıdır.
Önce kendi evimizde hazırlık yapmalıyız. Evimizin olduğu binayı namuslu mühendislere kontrol ettirmeliyiz. Çürükse sağlam yere taşınmalıyız.
Ama asıl hazırlık yerleşimin en küçük birimi olan sokağımızda yapılmalıdır. Boş verin Saray’da, TBMM’de ve İstanbul Büyük Şehir Belediye Meclisinde yapılacak ‘hazırlık’ tartışmalarını. Kolları sıvayalım. Sokağımızdaki bütün komşularımızla konuşalım. Bir ‘Sokak Meclisi’ kuralım. Meclis sokakta oturanların tümünden oluşsun. Onlar içlerinden bir ‘Deprem Koordinasyonu’ seçsin. Hazırlıklara başlayalım.
Önce çürük binaları tespit edelim. Çürük binalarda oturan komşularımıza, onlar yeni bir yere taşınana kadar evlerimizi açalım. Onları misafir olarak ağırlayalım.
Koordinasyon birkaç sağlam binanın bodrumlarında şimdiden çadır, battaniye, ilaç, su, süt, hijyen stoğu yapsın. Sokağımıza birkaç jeneratör yerleştirilsin. Yangın söndürme tüpleri stoklansın.
Şimdiden sokağın gönüllü gençlerinden ‘Arama Kurtarma Ekipleri’ kurulsun. Onlara eğitim kursları sağlansın. Yine gönüllü gençlerden ‘İlk Yardım Sağlık Ekipleri’ eğitilip, yetiştirilsin.
Sokağın deprem esnasında güvenliğini sağlayacak ‘Öz Savunma’ grupları oluşturulsun.
Sokakta oturanların deprem bölgesindeki başka yerlerde oturan tüm akrabaları şimdiden saptansın. Deprem anında onlara ulaşmanın önlemleri alınsın.
Depremde evleri yıkılan sokaktaki komşular için şimdiden bir mali fon oluşturulsun. Oluşturulan fon, enflasyonda erimesin diye tercihen döviz cinsinden paralardan meydana gelsin. En güvenilir bir evde, çelik kasada saklansın.
Sokak Meclisi’nin koordinasyonu, deprem halinde kamuoyunu bilgilendirecek kendi haberleşme ağını, kendi medyasını şimdiden hazırlasın.
Bu ve benzer önlemler elbette bir günde alınamaz. Ama hazırlığa bir ucundan başlamak gerekir. İlk iş sokağımızın sakinlerini böyle bir hazırlık için bilgilendirmek, onları hazırlık çalışmalarına katılmaya ikna etmektir. Bu amaçla sokakta birkaç aile inisiyatif alabilir, hemen bir broşürle hazırlık çalışmalarıyla ilgili tüm sokağı bilgilendirebilir, onları örgütlenmeye çağırabilir.
Depreme hazırlık, devletin ve belediyelerin tepesinde değil, sokakta yapılır. Maraş merkezli depremden çıkan en temel ders budur. Gerçek hazırlık devletten özerkleşen sokakta başarıya ulaşır. Başkası senin derdine derman olamaz, kendi derdine kendin derman yaratacaksın.
Deprem sonrası dayanışmada büyük işler başardık. Şimdi depremden önce örgütlü hazırlık dönemidir. Dayanışma sağ kalanların acısını dindirir, sokakta özerk hazırlık ise yaşatır.