Elazığ’da yaşanan son depremin ardından uzmanlar gerekli uyarıların yerine getirilmediğini belirterek, bütçenin yollar ve Kanal İstanbul’a değil, depreme hazırlık için harcanması gerektiğine vurgu yaptı
Elazığ’da meydana gelen ve çevre illerde de hissedilen son deprem, birçok tartışma yarattı. Sosyal medya gündeminde en çok konuşulan konulardan biri ise deprem vergileri oldu. Türkiye’nin altından geçen büyük fay hatları ve Elazığ depreminin oluştuğu Doğu Anadolu Fay hattının yeniden canlandığına dair açıklamalarda bulunan uzmanlar, beklenen büyük Marmara depremine ve olası başka büyük depremlere karşı iktidarların tedbirli olması gerektiğini vurgulayan açıklamalarda bulundu.
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz: Kanal İstanbul bütçesi depreme harcanmalı
Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Okan Tüysüz, önlem almak için hala geç olmadığını ifade ederek Kanal İstanbul projesine ayrılacak bütçenin olası depreme hazırlık olarak kullanılması gerektiğine vurgu yaparak şunları söyledi
‘Kentsel dönüşüm dediğimiz şey, yapıların değişen kurallara göre yeniden yapılması demek. Yani bugün 1975-88 yönetmeliklerine göre yapılan binalara sahibiz. Bu yıl yeni bir yönetmeliğe geçtik, dolayısıyla yapıların depreme hazır olup olmadığını bugünkü yönetmeliklere göre test edip binaları hazır hale getirmek gerekiyor. Bu hem yaşadığımız binalar, hem kamu binaları hem de altyapılar için geçerli. Evet, bunlar için geç kalındı belki ama geç kaldık diye vazgeçmek gibi bir şey söz konusu olamaz. Kanal İstanbul’un bir önceliği yok. Dolayısıyla oraya harcanacak para depreme hazırlık olarak kullanılmalı ama bu bir siyasi tercih. Eğer Kanal İstanbul’u yapacak paramız varsa, bu bütçeyle Türkiye ciddi anlamda depreme hazır bir hale getirilebilir.”
Yer bilimi ve deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür: Uyardık bir şey yapılmadı
Yer bilimciler olarak bu fay üzerinde büyük depremler olduğunu bildiğimiz için bu kadar sessiz kalmasından endişe ediyorduk. Bu sessizliğin nedeni gittikçe enerji ve stres biriktirmesi olabilir, günün birinde bir yerden patlak verebilir, diye endişe ediyorduk. Bu fayın özelliği gereği Sivrice’den Bingöl Karlıova’ya doğru Palu ve Malatya, Adıyaman ve Maraş’a doğru özen gösterilmesi gerekiyor. Elazığ’da bir zamanlar Elazığ’ın depremselliği ile ilgili konferanslar verdim, uyarılar yaptım, Elazığ ve köylerini depreme hazırlayın dedim. Halka anlatmaya çalıştım. Halkta oranın deprem kenti olmadığı gibi bir düşünce vardı. Halkı da uyardık. Doğu Anadolu Fayı’nın önemli bir fay olduğunu. Türkiye’nin ikinci büyük fayı olduğunu, tehlikeli depremler üretebileceğini anlatmaya çalıştım. Bu konuda kitaplar basıldı ama maalesef pek bir şey yapılmadı. Tıpkı İstanbul’da olduğu gibi. Yine Elazığlı olan Prof. Dr. Namık Çağatay ve İTÜ’deki arkadaşlarla birlikte Bingöl, Elazığ, Malatya, Maraş Valiliği ile belediye başkanlıklarını ve bu kentlerdeki üniversiteleri bir araya getirdim. Harita Genel Komutanlığını da işe katarak proje hazırladım. TÜBİTAK, DPT gibi birçok yere başvurduk reddedildi. Hâlbuki her fay kuşağında depremin er geç geleceği biliniyor.
Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Ahmet Ercan: Deprem fonunun duble yollara harcandı
50 milyar lira biriken deprem fonunun duble yollara harcanmasının ne kadar hatalı olduğunu görüyoruz. 6’ya varan artçı depremler gelecek hafta yoğun olabilir. Etkisi aylarca sürecektir. 50 yıllık deneyimlerime bakacak olursam, arkasından daha büyük depremin gelmesi benim için şaşırtıcı olur. Ama artçı depremler yıkıcı olur. 6.8’lik deprem güçlü duyumsanmıştır, bunun yerde oluşturduğu kırık boyu 30-40 km olması beklenmekte.
Deprem Uzmanı Prof. Dr. Şükrü Ersoy: Gerilimi yüksek bir bölge
Elazığ’da daha önce bir deprem olmuştu. Bu bölgenin kritik olduğunu söylemiştim. Doğal yolu fay hattının gerilimi yüksek bir bölge. Böyle bir depremin olabileceği hakimdi. Doğu Anadolu’da uzun süreden beri bir deprem yoktu. Beklenen bir depremdi. Ama bu deprem önemli. Yer kabuğunu kırmış olabilir. Bu anlamda da büyük bir enerji boşaldı.
18 kent, 80 ilçe aktif fay hatları üzerinde
Türkiye’nin deprem bölgesi olduğu gerçeğini tekrar hatırlatan Elazığ depreminin ardından, Jeoloji Mühendisleri Odası’da fay hatları üzerindeki alanların yapılaşmaya kapatılması gerektiğini vurguladı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Türkiye Diri Fay Haritası baz alınarak yaptığımız incelemede, “Aksaray, Bolu, Sakarya, Yalova, Bursa, Balıkesir, Manisa, İzmir, Aydın, Denizli, Erzurum, Kahramanmaraş, Hatay, Hakkari, Muğla, Eskişehir, Kütahya, Bingöl” gibi 18 ilimizin merkez yerleşim birimleri ile yine içinde son depremi yaşadığımız 80’ini aşkın ilçe merkezinin ve ilk belirlemelere göre 502 köyümüzün deprem üretme potansiyeli yüksek aktif fayların geçtiği hatlar üzerine doğrudan oturduğu vurgulanarak, fay hatları üzerindeki alanların yapılaşmaya kapatılarak, bu yerleşimlerde öncelikli olmak üzere kentsel dönüşümün uygulamalarının başlaması gerektiğini belirttik.”
HABER MERKEZİ