6 Şubat depremlerinde İHA ve SİHA’ların afet bölgesinden görüntü aktarmamasını eleştiren Aydın Aydoğan’ın paylaşımına Selçuk Bayraktar suç duyurusunda bulundu. Aydoğan hakkında açılan davaya bakacak mahkeme bulunamadı
On binlerce insanın ölümüne neden olan Mereş depremlerinin üzerinden bir yıl geçti. Depremin ağır yıkıma neden olduğu Meletî’de (Malatya) birçok yakınını enkaz altında kaybeden ve depremde yakınlarına ulaşamadığı için İnsansız Hava Aracı (İHA) ve Silahlı İnsansız Hava Araçları’nın (SİHA) görüntü aktarmamasını eleştiren Aydın Aydoğan hakkında, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın damadı ve Baykar Teknoloji Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar tarafından avukatlarının suç duyurusu üzerine dava açıldı.
Aydoğan’ın, İHA ve SİHA’ların afet bölgesinden görüntü aktaramadığına ilişkin dijital medyada yaptığı paylaşımıyla kişilik haklarının zedelendiğini ve hakarete uğradığını iddia eden Bayraktar, açtığı davada 150 bin liralık manevi tazminat talep etti.
Suç duyurusunun ardından İstanbul 30’uncu Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından kabul edilen dava, 17 Ekim 2023’te yetki yönünden usulden reddine karar verilerek dosyanın Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verildi. Bakırköy Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 16’ncı Asliye Hukuk Mahkemesi’ne tebliğ ettiği dava, bu kez yetkisizlik kararıyla Bölge İdare Mahkemesi’ne gönderildi.
Deprem sonrası yaşanan iletişim sorunu
Bir yıl geçmesine rağmen davaya bakacak mahkeme bulunmadığını belirten Aydın Aydoğan, hakkında açılan davaya karşı hukuk mücadelesini Mezopotamya Ajansı’na anlattı.
Meletî’de göçük altında kalan yakınlarına ilk 2 gün ulaşamadığını ve iletişim kopukluğunun nedenini öğrenmeye çalıştığı süreçte Selçuk Bayraktar’ın, depremin ilk gününden itibaren iletişimin İHA ve SİHA’larla sağlandığı yönünde yaptığı bir dijital medya paylaşımını gördüğünü söyleyen Aydoğan, daha sonra AFAD’ın, Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı’nın ve Savunma Sanayii Başkanı’nın aksi açıklamalarda bulunduğunu hatırlattı.
Aydoğan, buna karşı yaptığı paylaşımda depremden sonra iletişimin sağlanamadığını, 3’üncü günden sonra ise iletişimin İHA ve SİHA’ların değil, TSK’nin kendi bünyesinde geliştirdiği ANKA ve Aksungurlar ile sağlandığına dikkat çektiğini söyledi.
Yaptığı bu paylaşımının ardından 25 Şubat’ta çağrıldığı Beşiktaş İlçe Emniyet Müdürlüğü’nden Bayraktar’ın hakkında 150 bin liralık tazminat davası açtığını öğrendiğini aktaran Aydoğan, paylaşım nedeniyle manevi kayıp yaşadığını iddia eden Bayraktar’a, “Manevi kaybı bizler yaşadık, biz o gün öldük” diye yanıt verdiğini anlattı.
‘AKP yargıyı silah olarak kullanılıyor’
Muhalif kimliği nedeniyle hakkında dava açıldığını dile getiren Aydoğan, “AKP yargıyı bir silah olarak kullanıyor ve sindirmeye çalışıyor. Türkiye’de uzun yıllardır ‘ya benim dediğim gibi olacaksın ya da yok olacaksın’ şeklinde bir sistem kurmuşlar. Halkın iradesiyle seçilmiş milletvekillerini bile tanımıyorlar. Bu tanımazlığa karşı bir duruş sergileyenlere de dava açılıyor sürekli. Hayatımız ya hastanede ya da adliyede geçiyor. Gezi direnişinde ayağımdan vuruldum ve ayağımda platin var. Cumartesi Anneleri 700’üncü hafta eyleminde uygulanan şiddetten dolayı elimden ameliyat oldum. Defalarca kez gözaltına alınıp darp edildim ve işkence gördüm. ‘Ya bendensin ya da yok olacaksın’ diyor” diyerek tepki gösterdi.
Açılan dava karşısında anayasal hakları çerçevesinde mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Aydoğan, “Yitirilen canlar var. Eğer mahkeme böyle bir cezayı bize hak görürse, Türkiye’de hukukun geldiği saymazlıklardan biri olur” dedi.
HABER MERKEZİ