Mezopotamya Ovası’nda buğday hasadı yapan çiftçiler, TMO’nun anlaşmalı depolarında yer olmadığı öne süren depo sahiplerinin çiftçinin elindeki buğdayı ucuz fiyata satın aldığını belirtti
Mezopotamya Ovası’nda başakların sararmasıyla birlikte buğday hasadı başladı. Yağışlar nedeniyle verimli başlayan hasat devam ederken, Tarım Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) buğday ve arpa alım fiyatları da geçtiğimiz günlerde açıklandı. Ancak açıklanan fiyatlar döviz kurlarında yaşanan yükseliş ve girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle adeta eridi.
Bunun yanı sıra Mêrdîn’de TMO’nun anlaşma imzaladığı Lisanslı Depoculuk Şirketleri’ne (LİDAŞ) bağlı depolarda da yer olmadığı iddiasıyla alım yapılmaması çiftçileri zor durumda bırakıyor.
TMO’nun anlaşma yaptığı depo sahipleri, depolarda yer olmadığı gerekçesiyle buğdayın depolara bırakılması talebini geri çevirirken, iddiaya göre depolarda yer olmadığını öne süren depo sahipleri çiftçinin elindeki buğdayı ucuz fiyata satın alıyor.
Çiftçi zarar ediyor
Çiftçilerden Mehmet Ali Yıldırım, verimin bekledikleri kadar olmasa da iyi olduğunu dile getirirken, açıklanan fiyatların giderleri karşılamadığını dile getirdi. Fiyatın “ölü fiyat” olduğunu kaydeden Yıldırım, “Çiftçi ölmüş. Tohumu, gübresi, ilacı, elektriği, zekatı, sulamacı ücretleri, biçerdöver ücretleri bunlar hepsi ekimden gidiyor. Bunların hepsi gittiğinde çiftçinin elinde ne kalıyor. Çiftçi 6 ay kendisini buğdaya bağlıyor, biçerdöverlerin halini görüyorsunuz. Zaten hep saman çıkıyor. Fiyat önceki seneye göre yok gibi. Kimse buğday satın almıyor. Buğday hepsi yerde kalmış. Çiftçi zarar ediyor. Her şey yükselmiş. Çiftçi kazanmıyor” ifadelerini kullandı.
Yapılan buğday zammı yüksek enflasyonu karşılamıyor
Çiftçiliğin yanı sıra buğday pazarında esnaflık yapan Hüseyin Tatlı da, verimin iyi olduğunu dile getirirken, “Ama çiftçinin haline baktığımızda sorunumuz çok. Bunun içinde mazot var, bunun içinde ilaç var, bunun içinde her şey var. DEDAŞ var, elektrik zulmü var” dedi. Açıklanan fiyatın iyi olmadığını dile getiren Tatlı, “Bu 3 günde Türk Lirası 5 lira değer kaybetti. Türkiye’de yüzde 100 enflasyon var, buğday fiyatlarına yapılan zam ise yüzde 24” ifadelerini kullandı.
Buğdayı koyacak yer yok
Bir diğer sorunun devletin buğday alım fiyatını açıklamasına rağmen çiftçinin buğday verecek yeri olmadığını kaydeden Tatlı, “Devlet Kurdîstan bölgesinde siloları olan iş insanları ile protokol imzalamış. Bu iş insanları buğdayı devlet adına alıyorlar. Yani depolarını devlete kiraya veriyorlar. LİDAŞ depoları bunlar. Bu kişiler de tüccarlardan oluşuyor. Bunların yanına buğdayı götürdüğünde LİDAŞ’ın depolarında yer olmadığını söylüyorlar. Halbuki yer var. Böylelikle çiftçiden ürünü ucuza alıyor, devlete kendileri pahalı fiyattan satıyor. Qoser’in (Kızıltepe) en büyük sorunlarından biri de budur. Çiftçilerin borçları var. Gübre borcu var, ilaç, mazot, DEDAŞ borcu var, mecbur satacak. Bir diğeri de ödemeyi bir ay sonrasına erteliyorlar. Arkadaşlarımız beklemiyorlar, çünkü borçlular. Hem fiyat düşük hem de LİDAŞ çiftçilerin önünü kesiyor. İnanıyorum ki, devlet de bu işin bir ortağıdır” diye konuştu.
Depolarda geçmiş yılların hasadı var iddiası
Görüştüğümüz anlaşmalı depo sahipleri depolarda yer olmadığı iddiasını yinelerken, depolarda TMO’ya ait önceki yıldan kalan mısırın olduğunu dile getiriyor. Depoların mısırla dolu olduğunu belirten depo sahipleri, buğdayın depoya indirilebilmesi için öncelikle mısırın depolardan çıkarılması gerektiğini dile getiriyor.
MÊRDÎN