Diyarbakır’daki “Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü” konferansının sonuç bildirgesinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kabul edilemez olduğu vurgulanarak, “Ortadoğu’daki kriz ve savaş halinin halkların barışçıl demokratik geleceği lehine sonuçlanması için Sayın Öcalan’ın oynayacağı rolü önemli gören konferansımız, mutlak tecridin kaldırılmasını zaruret olarak görür” denildi.
Siyasetçiler ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin çağrısı üzerine Diyarbakır’da 2 gündür devam eden “Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü” konulu konferans sona erdi. Sur ilçesindeki Demir Otel’in Konferans Salonu’nda düzenlenen konferansa, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı Berdan Öztürk, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Onur Hamzaoğlu, Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk, Özgür Kadın Hareketi (TJA) aktivistleri, Kürt parti temsilcileri, Barış Anneleri Meclisi üyeleri ile çok sayıda aydın, yazar, siyasetçi, gazeteci ve barış aktivisti katılım sağladı.
‘Tartışmalar tamamlandı’
İki gün süren konferansta yapılan tartışmalar, değerlendirmeler ve önerilerden derlenen sonuç bildirgesi kamuoyuna açıklandı. Bildirge, HDP eski Milletvekili Ertuğrul Kürkçü tarafından okundu. “Ortadoğu Krizi ve Demokratik Ulus Çözümü” konferansının; demokratik kitle örgütleri, demokratik kongreler ve siyasi parti temsilcilerinden, akademisyen, düşünür ve yazarlardan, kanaat önderlerinden, emek- ekoloji, kadın ve gençlik örgütlerinden, gazeteci ve yazarlardan 200’den fazla delegenin katılımıyla gerçekleştirildiğini belirten Kürkçü, “Ne yapmalı, nasıl yapmalı, nereden başlamalı?” soruları üzerinden tartışmalarla tamamlandığını kaydetti.
Konferansın “Ortadoğu’da modernite savaşları ve olası sonuçları”, “İmralı tecrit sisteminin hukuk politiği”, “Türkiye’de kurumsallaşan faşizmin soykırım dayanakları” ve “Krizden çıkışın çözümü” konulu oturumlarla konferansın tamamlandığını belirten Kürkçü, “Konferansta; Ortadoğu’da uzun bir süredir devam eden, küresel hegomonik güçlerin dahiliyetiyle 3. Dünya Savaşı olarak da tariflenen kriz ve kaos halini tartışan konferansımız; toplumların varlık ve yokluk sorunuyla karşı karşıya kaldığına dikkat çeker” dedi.
‘Faşizm hızla kurumsallaşıyor’
Kürkçü tarafından okunan bildirgenin devamı şöyle: “Kapitalist modernite sistem krizinin bir yansıması olarak yaşanan bu kaos halinin coğrafyamızda da politik, ekonomik, ekolojik, sosyal ve kadın alanları başta olmak üzere birçok alanda büyük yıkımlara ve talanlara neden olduğunun altını çizer; kaosun nedeni olarak görülen Ortadoğu’daki ulus devlet krizini derinlikli tartışan konferansımız; bu krizin coğrafyadaki tüm aktörleri dönüşüme zorlarken, halkları da bir çıkış ve var oluş arayışına yönlendirdiğini tespit eder. Kürt sorununun çözümünü bu çıkış ve arayışın bir parçası olarak değerlendiren konferansımız; ilgili aktörler arasında şimdiye kadar çözüme dönük sağduyulu, yapıcı ve gerçekçi öneri ve perspektiflerin Sayın Öcalan’dan gelmesine karşın, adeta kendisinden intikam alınırcasına mutlak tecrit altında tutulmasını kabul edilemez bulur. Konferansımız; İmralı tecrit sisteminin Türkiye’nin hukukunu ve demokratik geleceğini de tecrit altına aldığını, Türkiye’de faşizmin hızla kurumsallaşmasına hizmet ettiğini; uluslararası sonuçları itibariyle bu tecridin Ortadoğu’daki yansımalarının Suriye ve Rojava’da görüldüğü üzere halklara büyük bedeller ödettiğini önemle belirtir.
4’lü zirceye karşı Öcalan’ın Demokratik Ulus Çözümü
Konferansımız; aynı gün İstanbul’da Türkiye, Fransa, Rusya ve Almanya’nın katılımıyla yapılan 4’lü zirve türü toplantıların krizi derinleştirerek ve krizden beslenerek hegomanyayı güçlendirme çabalarına karşı; Öcalan’ın halkların barışına ve demokratik birliğine dayalı demokratik ulus çözümünü esas çözüm olarak değerlendirir. Ortadoğu’daki kriz ve savaş halinin halkların barışçıl demokratik geleceği lehine sonuçlanması için Sayın Öcalan’ın oynayacağı rolü önemli gören konferansımız, mutlak tecridin kaldırılmasını, Öcalan’ın özgür yaşam ve özgür çalışma koşullarının sağlanmasını zaruret olarak görür.”
Bildirgede, konferansta yürütülen tartışmalar sonucunda alınan kararlar şöyle:
“* Konferansımız Ortadoğu halklarına dayalı ve halkların iradesiyle gerçekleşecek demokratik çözümü ve barışı benimser.
* Kürt sorununun çözümü ve Kürt mücadelesiyle ilgili aktör, yapı ve süreçlerin kriminalize edilmesini reddeder.
* Ortadoğu’da barış ve demokratik ulus çözümü paradigmasını geliştiren Sayın Öcalan’ın özgür koşullarda çalışmasını sağlayacak bir inisiyatifin oluşumunu önemser ve tavsiye eder.
* Konferansımız; Kürt sorununda kalıcı çözüm ve yeni sömürgecilik hallerine karşı, Kürtler arasında Ulusal Birliği zorunlu görür.
* Konferansımız tüm politik Kürt aktörlerini Kürt ulusal birlik konferansını toplamaya çağırır.
* Krizin halklar lehine çözümü ve faşizmin geriletilmesi için Türkiye ve Ortadoğu nezdinde Demokratik Birlik cephesinin kurulmasını önemser.
* Kadın özgürlük mücadelesine karşı inşa edilen cinsiyetçiliğin sadece kadın sorunu olarak görmeyen konferansımız; tüm demokratik kitle örgütlerini cinsiyetçilikle mücadeleye çağırır.
Bildirgede yer alan eksikliklerin tamamlanmasıyla birlikte yarın kamuoyu ile paylaşılacağı belirtildi. Konferans, sonuç bildirgesinin okunması ardından delegelerin toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
HABER MERKEZİ