HDP Muş eski Milletvekili Demir Çelik, İçişleri Bakanlığı’nın ‘terörden’ arananlar listesine girmesi ve yakalanmasına yardımcı olacak kişilere bir milyon TL ödül verileceğine yönelik haberi değerlendirdi. Hakkında çıkarılan kararın kendisini mücadeleden alıkoymaya dönük olarak değerlendiren HDP eski Milletvekili Demir Çelik, “Bu ödül bir yönüyle düşmanı sevindirebilir ama biz de onların cezalarını kendimize madalya olarak görürüz” ifadelerini kullandı.
Çözüm için çalıştık
Hakkında çıkarılan kararın basından öğrendiğini ve hala avukatıyla görüşme şansının olmadığını söyleyen Çelik, karara yönelik şu değerlendirmeyi yaptı: “Öncelikle belirtmek isterim ki bu karar, kabul edilmezdir. Ama buna rağmen haklı meşru ve demokratik bir davanın yürütücüsü olmaktan onur duydum. Bu, bir mücadelenin bedelidir. Bu anlamıyla onların gözünde bir ceza olarak görülebilir. Onların cezalarını kendimize madalya olarak görürüz. Çünkü biz meşru ve demokratik olan Kürt sorununun, demokratik barış çözümünün mücadelesini verdik. O mücadelenin yanı sıra ezilenlerin, yoksulların, emekçilerin kurtuluşunu sahiplendik. Bu manada biz bundan pişmanlık duymuyoruz, aksine üzülmesi, kahrolması gereken onlardır. Bunca korkuya, baskıya, zulme rağmen milyonlar bu davanın arkasında duruyorsa kahrolması gereken onlardır.”
‘Rahatsız oldular’
“Mekânı değiştirmiş olabiliriz ama bizim için mekân, zaman sorunu yoktur. Nerede olursak olalım mücadeleye devam etme kararlığındayız, bu böyle biline” diyen Çelik, devamla, “Bu karar bir anlamda bizi siyasal faaliyetlerden alıkoymaya dönük bir karardır, ama bizim için bir sınır yoktur. Arkadaşlarımızın bedenlerini ölüme yatırdığı bir dönemde bize düşen onların haklı meşru taleplerini karşılamak adına mücadeleyi büyütmek, serhıldanı sokaklara yaymak ve çoğalmaktır. Bu mücadele karşısında bizim kendimizi bir sınırlamaya tutma gibi bir lüksümüz yok” ifadelerini kullandı. Çelik, Türkiye devletinin böyle bir karara girme nedenini ise şu şekilde özetledi: “Avrupa’da aktif siyasetin içinde olmam ve uluslararası alanda Türkiye’nin kirli yüzünü açığa çıkarma gibi çalışmalarımdan rahatsız oldular ve bu alanda önümü kesmek istiyorlar. Ama açıkça söylemek isterim ki, bu kararın benim için meşrutiyeti yoktur, biz nerde olursak olalım mücadeleye kaldığımız yerden devam edeceğiz.”
BERN