İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, gündeme ilişkin bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada hükümete “geleceğimizden çalan savaş siyaseti son bulmalı” çağrısı yapıldı
İstanbul Emek Barış ve Demokrasi Güçleri, izlenen politikalar nedeniyle ülkenin hem içte hem de dışta yaşadığı tıkanma haline ilişkin basın toplantısı düzenledi. Beyoğlu’nda bulunan Eğitim-Sen 6 No’lu Şubede gerçekleştirilen toplantıya çok sayıda demokratik sivil toplum örgütü, siyasi parti ve sendikanın temsilcisi katıldı.
Hazırlanan ortak basın metnini Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Dönem Sözcüsü Mesut Mike okudu.
Ülkedeki krizin ekonomik, sosyal, siyasal boyutlarıyla bütün toplumu sarstığını dile getiren Mike, cumhuriyet tarihi boyunca görülmemiş bir huzursuzluğun halkı sardığını ifade etti.
Halkın durumu böyle iken kaynakların iktidar ve yandaş çevrelerine, en çok da savaş giderlerine harcandığını söyleyen Mike, “Hukuk kuralları, kişi güvenliği, yargı bağımsızlığı epeydir gündemden kalktı. Evrensel normların yerini tek parti yönetiminin başı Erdoğan’ın kuralları, tercihleri almış durumda. Muhalefet eden siyasetçi, vatandaş cezaevini boyluyor, gerçeklerin peşindeki gazeteci azarlanıp, tehdit ediliyor. Bu baskı ortamında önce Rudaw muhabiri Rawin Sterk Edirne’de mültecileri takip ederken, ardından ODA TV yazarları Barış Terkoğlu ve Barış Pehlivan geçmişte kullanılan yöntemlerin izinden yürünerek tutuklandı” dedi.
‘Yasaklar engel olamaz’
Cumhurbaşkanı’nın, Osmanlı dönemlerine atıf yaparak komşu coğrafyaları ‘vatan toprağı’ ilan ettiğini dile getiren Mike, şöyle devam etti:
“Böylelikle sınırlar ötesindeki bir haksız savaşta ölenler ve kayıplarla şehitlik tepesini yükseltmeyi normal, olması gereken bir durum olarak bütün topluma dayatıyor. Bu izi takip eden İstanbul Valisi bugüne dek görülmemiş bir kararla TSK’nın yürüttüğü savaşı destekleyen açıklamalara izin verirken, savaşı onaylamayan ve barış talep eden etkinliklere yasak getirebiliyor. Putin görüşmesinde el pençe divan duranlar, içerde savaşa karşı sesleri susturmaya çalışıyor. Önce bu savaşı neden çıkardıklarının hesabını vermeliler. Yasak koyarak yenilgilerini gizleyemezler. Yasak koyarak halkın yaşadığı acıların üstünü örtemezler.”
‘Özgürlükler çiğneniyor’
Mike, yaratılan savaş halinin en somut sonuçlarından birisinin ise sığınmacıların şantaj ve tüccar siyasetiyle sefalete terk edilmesi olduğunun altını çizdi.
İktidarın uluslararası anlaşmaları yok sayarak ağır bir ihlale neden olduğunu belirten Mike, “Tek parti yönetimi geçen kısa zaman içinde halkın açıklarını büyütmüş, dış politikalardaki hatalar ve saldırgan siyaset kayıplarımızı arttırmıştır. Kaynaklar tüketilmekte, özgürlükler çiğnenmekte, barış hakkımız ve geleceğimiz köreltilmektedir” ifadelerini kullandı.
Hukuk tanımazlık
Bu durumun önüne geçmek için tüm toplumsal kesimlere barış mücadelesini büyütme çağrısında bulunan Mike, “Bu hak, hukuk, kural tanımazlık son bulmalıdır. Halkımızın acılarını, kayıplarını büyüten, birikimlerimizden ve geleceğimizden çalan savaş siyaseti son bulmalı, askerler ülkeye dönmelidir. Mülteciler için evrensel insanlık kuralları uygulanmalı, sınırlar açılmalıdır ” dedi.