Demokratik yerel yönetimler oluşturma konusunda ortaklaşan siyasetçi, aydın ve yazarlar, Demokrasi Çağrı Grubu çatısı altında bir araya geldi. Çağrı grubu ‘tek adam’ rejimine karşı yerellerde ‘Demokrasi Buluşmaları’ organize edecek
Demokrasiye Çağrı Grubu, yakın dönemde organize edilmesi planlanan “Yerel Demokrasi Buluşmaları” ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Taksim Hill Otel’de düzenlenen toplantıya, HDP Sözcüsü Saruhan Oluç ve milletvekili Ali Kenanoğlu, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eşsözcüsü Naci Sönmez, tarihçi ve yazar Erdoğan Aydın, Prof. Dr. Ayşe Erzan, Barış Anneleri, Doğu-Güneydoğu Dernekleri (DGD) Platformu, Alevi kurumlarının yanı sıra çok sayıda kurum temsilcisi katıldı. “Birlikte, umudu yerellerden kurmak için” sloganıyla düzenlenen toplantıda açıklamayı Prof. Gencay Gürsoy yaptı.
Yerel yönetimlere karar verecek olan yerel inisiyatifleri harekete geçirmek amacıyla bir araya geldiklerini belirten Gürsoy, muhalefet açısından iş birliği yapmaya uygun zeminlerin tartışıldığını fakat tam anlamıyla sağlanamayan bu iş birliğinin yerellerde sağlamanın zamanı olduğunu söyledi. Gürsoy, “Halk inisiyatiflerini harekete geçirmek zorundayız. Başka da çaremiz yok” dedi. Gürsoy’un ardından Demokrasiye Çağrı Grubu üyesi Çiğdem Kılıç Uçar hazırlanan ortak basın metnini paylaştı. “Şimdi yerelde buluşuyor, demokraside ortaklaşıyoruz” diyerek sözlerine başlayan Uçar, “Bu çağrı, ülkedeki kötü gidişatı birlikte değiştirebileceğimize inananlara! Adalet duygusu yitimine, politik çürümeye, yozlaşmaya karşı, dayanışmanın gücüne ve erdemine inananlara. Ekonomik kriz kıskacına alınmış tüm mağdurlara, ezilenlere. Uzun soluklu demokrasi ve özgürlük yürüyüşümüzde yerel seçim önümüzdeki ilk durak. Saray iktidarı yerel yönetimler üzerinde merkezi vesayeti pekiştirmek istiyor, bunun için her yolu deneyecek” dedi.
Tam zamanı
Buna karşı ise, herkesin yüzünü yerellere dönmesinin zamanı olduğunu vurgulayan Uçar, “Yaşadığımız yerlerde hayatın akışını, gerçek ihtiyaçları en iyi o yerde yaşayanlar bilir. Yaşam standartlarımızı yükseltmek, özgür irademizi yansıtan yerel yönetim yapıları kurmak, katılımcı demokrasiye giden önemli bir adım. Ve şimdi tam zamanı. Halkın iradesinin çiğnenmediği, kayyumların atanmadığı, seçimlerin baskıyla istifa ettirilmediği demokratik yerel yönetimler için bir araya gelelim. Karşılarında demokrasiye ve özgürlüğe olan inancımızdan aldığımız enerji ve kararlılıkla duralım” diye konuştu. Yerellerde Çağrı Grupları’nca düzenlenecek Demokrasi Buluşmaları’nda, halkın kendi geleceği üzerine söz, karar, yetki ve denetim hakkını özgürce kullanacağı oluşumlar yaratmasının tüm topluma heyecan vereceğini belirten Uçar, bu amaçla siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini, sivil toplum kuruluşlarını sürece katılmaya çağırdı. İstanbul ve İzmir’de Demokrasi Çağrı Grupları kurulurken, 24 kentte daha bu yönde çalışma yürüttükleri bilgisini paylaşan Uçar, çalışmalarını 15 Aralık’a kadar tamamlamayı hedeflediklerini belirtti.
Oluç: Hesap sormak gerek
Yerel demokrasinin, demokrasinin beşiği olduğunu ve doğrudan yurttaşların yönetime katılmasını sağladığını söyleyen HDP Sözcüsü Saruhan Oluç ise, bu nedenle parti yönetimi olarak yerelden yönetimi önemsediklerini ifade etti. Oluç, “Toplumsal muhalefet üzerine düşeni yaparsa, ki yapacağını düşünüyorum o zaman merkezi iktidarın karşısında birlik olabiliriz. Sayıştay raporları ortaya çıktı. Bu Sayıştay raporlarında kayyum atanan 97 belediyemizde büyük yolsuzlukların yaşandığı ortaya çıktı. Atanmış kayyumlar, yerellerde sadece halkın malları olan arazileri peşkeş çekmekle kalmamışlar daha büyük yolsuzluklara imza atmıştır. 31 Mart’ta bunun da hesabını sormak gerekir” dedi. Sadece Kürt illerinde değil, batıda da iktidarı geriletmek gerektiğini vurgulayan Oluç, bunun için ellerinden geleni yapmaya kararlı oldukları mesajı verdi.
İSTANBUL