Partisinin grup toplantısında konuşan CHP lideri Kılıçdaroğlu, ‘Seçime girebiliyor ama hapiste kalacak diyorlar. Selahattin Demirtaş hangi gerekçeyle içeride?’ diye sordu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında konuştu. Sivas Katliamı’nın 26’ncı yılına dair konuşan Kılıçdaroğlu, “.İnsanlar diri diri yakıldı, bunu unutmayacağız” dedi.
Ergenekon davasına da dikkat çeken Kılıçdaroğlu, AKP hükümetinin o dönem yaşanan sürecin arkasında olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a şu şekilde seslendi: “Ben bu davaların savcısıyım demişti. Şimdi sormak istiyorum o kişiye. O kişiye sormak istiyorum memnun musun hicap mı duyuyorsun? Ben bunu öğrenmek istiyorum. Yine biz kandırılmışız mı diyeceksin?”
Yargı reformu
Kılıçdaroğlu, AKP’nin geçtiğimiz haftalarda açıkladığı Yargı Reformu’nun Türkiye’de adaletin olmadığını bir kez daha gösterdiğini söyledi. Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Sırrı Süreyya Önder, Nazlı Ilıcak’ın hangi gerekçeyle içeride olduğunu sordu. Demirtaş için “Cumhurbaşkanlığı adaylığı için başvuruyor, engel yok deniyor. Seçime giriyor ama hapiste kalacak diyorlar” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, herkes için adalet istediklerini vurguladı. Kılıçdaroğlu, konuşmasının devamında ”Adalet bir kutup yıldızı gibidir o sabit durur evren onun etrafında döner. Bu garibanların hakkını, hukukunu kim savunacak? Hiç kimse merak etmesin onların hakkını, hukukunu Kemal kardeşleri savunacak. Akademisyenler barış bildirisi imzaladılar. Akademisyenler, Cumhuriyet yazarları neden hapiste? Gücü olanın değil hakkı olanın adaletini istiyoruz” ifadelerini kullandı.
G-20 Zirvesi’nde ABD Başkanı Donald Trump’un, Erdoğan ve beraberindeki heyet ile görüşmesine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Bizim ekibin elinde ne kalemi ne defteri var. Trump da diyor ki ‘Bu arkadaşlarla Hollywood’a çok güzel film çevrilir’ Trump’ın talimatı ile papazı serbest bıraktılar. Bunun adı adalet mi olur? Çocuklarının hakkını savunuyorsa bir daha Erdoğan ve AKP’ye oy vermezsin” sözlerini kaydetti.
Başkanlık sistemine eleştiri
Cumhurbaşkanlığı sistemine dair eleştirilerini devam ettiren Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: “Erdoğan ‘Bana yetki verin, bu faizle nasıl mücadele edilir’ dedi. Yetki aldıktan sonra ne oldu? Mücadele sonunda ne düştü. Büyüme oranı düştü, milli gelirimiz 66 milyar dolar düştü, kişi başına gelir 9 bin 632 dolara düştü, TBMM’nin çalışma kapasitesi düştü, asgari ücret enflasyon karşısında eridi, Türkiye’nin dünyadaki itibarı düştü. Faizler arttı. 82 milyon tefeciye çalışıyor, işsizlik arttı. Gecikme faizi arttı. İnsaf ya. Esnaf, sanayici, çiftçi vergilerini ödeyemiyor. İntihar, fuhuş, ahlaksızlık, uyuşturucu kullanımı arttı. Saray sosyetesi, fuhuş nerede yapılıyor diye merak ediyorsa bu konudaki uzmanları çağırsın, dinlesin.
Oturup itibarını düşünsün. Açlık sınırı arttı. Tek adam rejiminin Türkiye’ye getirdikleri bunlardır. Her şeye zam geliyor. Emekli kardeşim senin sorunlarını en çok dile getiren CHP. Seni perişan eden iktidara neden oy veriyorsun? Oturup bir düşünmen lazım. Çarşamba günü enflasyon verileri açıklanacak. Kırşehir’de ülkücü bir esnaf, ‘Perişanız, bizim derdimizi dile getirin’ dedi. Sen bir de Bahçeli’yi ara o da esnafın derdini dile getirsin. Tank Palet Fabrikası’nı Katarlılara sattık, ona bile ‘Çok iyi diyor’. Cumhurbaşkanının tarafsız olması gerekir. Cumhurbaşkanı tarafsız olmazsa devletin sigortası olmaz. Yani bir anlamda devletin akil insanı demektir cumhurbaşkanı. Cumhurbaşkanının tarafsızlık yemini etmesi gerek. Cumhurbaşkanının tarafsızlık yeminini okumaya devam edeceğim.Devletin en tepesinde partinin başkanı olmaz. 82 milyon vatandaşı kucaklaması gerek. Cumhurbaşkanı devlet başkanı sıfatı ile Türkiye Cumhuriyeti’nin birliğini temsil etmesi gerek. Partili cumhurbaşkanı temsil edemez. Anayasa 117’nci madde, başkomutanlık. Başkomutanlık, TBMM’nin manevi varlığından ayrılamaz ve cumhurbaşkanı tarafından temsil edilir.”
HABER MERKEZİ