Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘demiri soğutalım’ söyleminin sahte olduğunu belirten HDK Eşsözcüsü Şenoğlu, ‘Öncelikle demirin niye ısındığına bakmak gerekiyor’ dedi
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Sedat Şenoğlu, gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. 31 Mart seçimlerin tarihi sonuçlar ortaya çıkardığını belirten Şenoğlu, “Zaten seçim öncesi bu seçimlerin sıradan bir yerel seçim olmadığını, Saray rejiminin onaylanıp onaylanmayacağını söylüyorduk. Nitekim sonuçlar da bize bunu gösterdi ve Türkiye’de yeni bir dönemi başlatan sonuçlar ortaya çıktı. Kürdistan’da kayyum atanan kentlerin çoğu geri alındı ve AKP ciddi bir yenilgi aldı. Ama batıda beklenen yenilginin çok daha üstünde büyük bir yenilgi yaşadı” diye ifade etti.
‘Rejim kabullenmiyor’
KHK ile ihraç edilenlere mazbatalarının verilmemesine ilişkin ise Şenoğlu, “YSK artık hukuki bir kurum olmadığını ortaya koydu. İktidarın bir aparatı haline gelmiştir. Kendileri de biliyorlar ki bu KHK kimseyi ikna etmiyor. KHK’lilerin seçme seçilme hakkı yoksa neden başvuruları kabul edildi? Bunun hukuk ile bir alakası yok. Rejim yenilgiyi tahammül edemiyor. Fiziki zor gücü ile iktidarını sürdürmeye çalışıyor. Bu açık bir şekilde gasp etmedir. Bu karar ile rejim Kürdistan’daki savaş ve asimilasyon politikası yürüterek Kürt halkının iradesini tanımamayı sürdürüyor” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kızgın demiri soğutalım” sözlerini hatırlatan Şenoğlu, “Öncelikle demirin niye ısındığına bakmak gerekiyor. Demiri ısıtanlar soğutamazlar. Bu söylem gerçekten Türkiye’nin demokratikleşmesinin önünü açmak için söylenen bir şey değildir. Demiri kimle soğutacak? Demiri MHP ve Ergenekon bloğu ile mi soğutacak? Bunlar Türkiye’deki halkların başına gelen bütün belaların sorumlusudur” dedi.
‘Türkiye İttifakı sahtedir’
“Bu iktidar bloğu zaten kırılgan bir yapı üzerine kurulmuştur. Bunlar zorba devlet geleneğini sürdürmeye yönelik bir ittifaktı” diyen Şenoğlu, “Şimdi ise gemi batarken birbirlerini yiyorlar. Erdoğan can havliyle ‘Türkiye İttifakı’ diye bir şey ortaya attı. Bu sahte bir şeydir. Türkiye İttifakı diye bir şey olmayacak. HDP’nin içinde olduğu, ezilen, yok sayılan emekçi ve halkların iradesinin kabul edildiği bir ittifak olursa ancak buna Türkiye İttifakı denilebilir. Ama AKP-Ergenekon ve Saray rejimine baktığımızda HDP ve Kürt düşmanlarıdırlar. Zaten HDP’siz ve Kürtsüz bir ittifak kurdukları için yenildiler. Bir Türkiye İttifakı kurulabilir ama bu ancak HDP’nin içinde yer aldığı demokratik bir Türkiye ittifakı olabilir” ifadelerini kullandı.
‘CHP tabanına mesaj verdiler’
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırıya da değinen Şenoğlu, “Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı 31 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin takındığı tutuma yapılan saldırıdır. Orada hedef HDP ve Kürtlerdir. CHP’ye ‘sen Kürtler ile her türlü ilişkini keseceksen’ mesajı verdiler. Sadece CHP’nin yapısına değil tabanına da mesaj verdiler. Bu bir süre daha devam edecek. Bunu boşa çıkaracak olan ise halkların ortak dayanışmasıdır. 31 Mart seçimlerinde ortaya çıkmış büyük olanağın güçlendirilmesi, bütün provokasyonları boşa çıkarır. Bu saldırı organizelidir. Bunun için CHP tutumunu netleştirmelidir” diye belirtti.
‘Devlet yasalarına uysun’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 20 yıldır tecrit uygulandığını da sözlerine ekleyen Şenoğlu, “Açlık grevleri bu tecridin hukuksuz olduğunu ve devleti yasalarına uymaya çağırıyor. Diğer yandan Türkiye’de barış ikliminin oluşmasını talep ediyorlar. Sayın Öcalan’ın da Türkiye’deki barışın mimarı olduğu herkes tarafından biliniyor. Demokratik çözüm sürecinde bu kanıtlanmış oldu. Açlık grevinde olanlar çözüm sürecinde yaratılan ortamın tekrar tesis dilmesini istiyor” dedi. Şenoğlu, mevcut iktidarın Türkiye’nin demokratikleşmesini istemediği için Öcalan ile görüşmeye izin vermediğini vurguladı. Şenoğlu, “Hepimiz kendimizi açlık grevlerine sahip çıkma meselesinde sorgulamalıyız” dedi.
Sadiye Eser-Ferhat Çelik/İstanbul-MA