Zalimin zulmünün artması, toplumsal sorunların derinleşmesi, toplumun çözümsüz bırakılması, toplumsallığın parçalanması, toplumkırımın gerçekleşmesi söz konusu olduğu anlar hakikat yitiminin yaşandığı anlardır. Bu anlarda devrimsel bir şekilde hakikat ve özgürlük arayışının da gündeme geldiği anlardır. Hakikatin inşa edildiği anlar aynı zamanda güçlü, tarihi direnişlerin yapıldığı, toplumsal varoluşu gerçekleştiği, bu amaca yönelik olarak tarihi değerlerin yaratıldığı, yeniden inşanın gerçekleştiği anlardır.
Zaman ve mekandan bağımsız bir toplumsal varoluş söz konusu olamaz. Oluş, gerçekleşme zamanla ve mekanla bağlantılıdır.
Doğanın kendine özgü, kendine has bir dili, rengi, mantığı, döngüsü vardır. Doğadaki her değişim, dönüşüm, hareketlilik karşılıklı varoluş ilişkisi halindedir. Kainattaki cümle can yerli yerindedir ve bir amacı vardır. İnsanlar doğadaki bu değişim, dönüşüm, hareketlilik, akışkanlığa devamlı dikkat çekmişler. Doğanın işleyiş kanunları, zaman ve mekan içerisinde oluşum belli bir hafıza içerisinde devriye halindedir. Bir oluşumun sonu başka bir oluşumun başlangıcıdır. Sürekli doğuş hali mevcuttur. Bu hakikatten dolayı zamana büyük anlam biçilmiştir. Zaman en büyük oluşturucu güçtür. Doğadaki bu devriye hali toplumun zihniyet kodlarında, kültüründe, inancında, ritüellerinde, gelenek ve göreneklerinde yer edinmiştir. Doğanın ve toplumun işleyiş kanunlarına dayalı bir yaşam, özgür yaşama giden yoldur.
Reya Heq Alevi inancında zaman başlangıcı ve sonu olan, düzgün doğrusal hareket eden bir durum değildir. Zaman, döngüseldir yani daireseldir. Bu hakikat doğanın işleyiş yasalarında mevcuttur. Zamana ikrar verilmesi, gerçeğin demi devranına HÛ denilmesi bu mana derinliğinin ifadesidir. Mevsimsel döngüde sersal başlangıçtır. Sersaldan sonra Gaxand, peşinde Xızır, devamı cemreler, sonrasında Heftemal ve nihayetinde Newroz ve Hıdırellez ile tamamlanır. Her oluşum kendisinden önceki ve sonraki oluşumla ikrarlı ilişki geliştirmiştir. Bu mana ile geçmiş ve gelecek anda birliktedir. Bu zamansal döngü sürekli doğum halindedir, kendini var eder. Kürtçede Xweza kelimesinin doğa ile özdeş olması bu hakikatin toplumsal hafızadaki karşılığıdır. Xweza, “kendinden doğuran” anlamına gelir.
Mart ayı kendinden doğuran aydır, Newroz ise yeniden doğuşun meydanıdır. Alevi inancında her meydan delîl ile açılır. Delili uyandırmak her canın payına düşmez. Zikri pak, fikri pak, ruhu pak, Pir u pak olanlar delili uyandırır. Aleviler cem erkanında “delili yakmak” kavramını kullanmazlar. “Delili uyandırmak” kavramını söylerler. Her delîl zulme karşı birlik meydanında yol gösterir, varlığın devamı için kılavuz olur. Delîl uyandırılırken özellikle hakikat ve özgürlük arayışında serden geçen, yol açan, özgürlük için mücadele eden, emek harcayan kişilerin isimlerinin dile getirilmesi bir gelenektir. Geçmiş güncelin içinde aranır, bununla beraber geleceğe yönelik bir gayretin olması gerektiği de dile getirilir. Delîlin söndürülmesi geleneğin söndürülmesi demektir ki, hiç de kabul edilmeyen bir durumdur. Ruhen, bedenen, zihnen pak olanlar delili uyandırır.
2636 yıldır Newroz meydanında delîl uyanıyor. Demirci Kawa’nın uyandırdığı delîl her yıl tekrar uyanmak için sırlanıyor. Kawa’nın meşalesi hakikat meydanında mazlumlara delildir. Bu mana ile zulüm ile abat olanlar mekana hükmetmek, kontrol ve denetim altına almak isteseler de toplumsal varoluş özgürlük üzerine kuruludur, başarılı olamazlar. Bütün Newroz meydanları Hak meydanıdır, özgürlük meydanıdır, hakikate ikrar tazeleme meydanıdır. Özü eğri olanların bu meydanda yeri olmaz. Doğruluk, iyilik, güzellik ve yeniden doğuş meydanıdır. Demirci Kawa’nın delili yüzlerce yıldır Zalimin zulmüne karşı mazlumlara yol göstermiştir. Newroz ateşi Nemrudî zihniyetlere “yeter” diyerek direnen, özgür yaşamak isteyen cümle canlar tarafından sürekli uyandırılmıştır. Bu delîl bir daha sönmemek üzere gençliğin elinde elden ele dolaşarak bu günlere gelmiştir.
Dehaq, zalim, tekçi, eril, devletçi bir zihniyeti temsil eder. Dehaq son tahlilde nahaktır. Bu zihniyet gençlere yönelir, gençlerden korkar; tıpkı şimdiki versiyonları gibi. Gençliğe yönelmesi, her gün gençlerin ölmesine neden olması mazlumların geleceğini karartmasıdır. Zulme karşı mazlumların direnişinin simgesidir Demirci Kawa’nın gençleri.
Newroz, yeni günün ismidir. Dehaq’sız yeni bir gün. Mazlumun birlik meydanında Kawa’nın uyandırdığı delîl yeni bir yaşamın kapısını aralar. Ateşi uyandırmak bir eşiği ifade eder. Bir halden bir hale evrilmenin ifadesidir. Mazlumların zulmat deryasına karşı devriye ettikleri direniş damarının, hakikat ve özgürlük arayışının ifadesidir Newroz.
Demirci Kawa’nın meşalesi mazlumlara delildir. Delili uyandıran canlara aşk olsun. Üç delîlin ikrarlı birliği “zikir, fikir, eylem” birliğidir.
Newroz pîroz be.