DEM Parti; Bedlîs, Colemêrg, Silopiya ve Qers’ta seçim mitingleri düzenliyor. Qers’te konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, ‘Halk 31 Mart’ta onuruna ve iradesine sahip çıkacak’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), 3 gün sonra yapılacak 31 Mart yerel seçimleri kapsamında 4 merkezde miting düzenliyor.
Şirnex’ın Silopiya (Silopi) ilçesindeki mitinge Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları katılıyor. Binlerce kişi miting alanını doldurmaya başladı. Yurttaşlar, uzun bir süre davul ve zurna eşliğinde halaya durdu.
Polisler, sarı, kırmızı ve yeşil renkli kıyafetlerin girişini engellemeye çalıştı. Yurttaşlar, bu duruma “Direne direne kazanacağız” sloganıyla tepki gösterdi. Miting alanından sık sık “Bijî Serok Apo”, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları yükseldi.
Bedlîs
Bedlîs’te (Bitlis) binlerce kişi, Ulucami Meydanı’nda yapılan mitinge katıldı. Miting alanı DEM Parti bayraklarıyla süslendi. Yoğun ilginin olduğu mitingde milletvekili ve adayların yanı sıra Leyla Zana da konuşma yaptı.
Zana: Siz bu ülkeyi çürüttünüz
Mitingde söz alan Leyla Zana, “Eğer barış, özgürlük olsaydı bu ülke daha iyi olacaktı. Üretim şeklimiz tarım ve hayvancılıktır. Bu iki bile bütün Ortadoğu’yu bu anlamda beslerdi. Fakat şu an yaylalarımız yasaklanmış. Yasaklanınca hayvanda da azalma oldu. Ben inanıyorum ki siz ayda bir 1 kilo et bile alamıyorsunuzdur. Sadece biz de değil, Türkiye’dekiler de sabahın karanlığında ekmek kuyruğuna giriyorlar. 15 bin lira alan bir öğretmen, nasıl ayakta duracak. Onlar nasıl yaşayacak. ‘Bu ülkede tokuz, önümüzü görüyoruz’ diyen hiç kimse yoktur. Vicdan vicdan diyorum. Siz bu ülkeyi çürüttünüz” dedi.
‘Kürtler kadınlara önem veriyor’
Siyasal alandaki partilerin kutuplaştırmayı derinleştirdiğini ve halkları birbirinden uzaklaştırdığının altını çizen Zana, şöyle devam etti: “Siz değerinizi bilin. Bu ülke sizin sayenizde ayaktadır. Malın mülkün emrine giren köledir. Şükür ki bizim toplumda böyle bir şey yok. Kürt halkı 1996’ya kadar anneleriyle anılıyordu. Bu şu anlama geliyor, Kürtler kadınlara önem veriyor. Medrese bilimi sadece ibadet değil, astroloji, fizik, coğrafya da vardı ve oralar üniversiteydi. Şu anki gençler çok daha şanslı. Siz tarihinizi öğrenip ve geleceğinizi inşa edin.”
‘Türkiye ve Kurdistan kardeşçe yaşasın istiyoruz’
Herkesi seçim günü sandıklarına sahip çıkmaya çağıran Zana, şunları söyledi: “Eğer çok çalışıp kazanırsanız. Ben bütün kentlere tek tek kutlamaya gideceğim. Muş, Colemêrg, Agirî, İdir, Qers, Erzirom, Mêrdin her şehrimize selam olsun. Ben tüm partilere sesleniyorum; yüz yıldır Kürtler her şeyi kendileri yapmıştır. Onlar bizim kültürümüz, siyasetimiz, ekonomimiz sayesinde ayakta kalıyor. Dün altın vermekten bahsediyorlardı. Altınlarınızı alın, kendiniz üzmeyin. Onların her şeyleri bizden gidiyor. Biz Türkiye ve Kurdistan kardeşçe yaşasın istiyoruz. Birbirimize ihtiyacımız var. Fakat eğer siz kendinize sahip çıkmazsanız, kimse size sahip çıkmaz. Sandıklarınıza sahip çıkın kendinize sahip çıkın.”
Miting, sanatçılar Mizgin Turan ve Murat Demir’in şarkılarıyla sona erdi.
Colemêrg
Bir diğer miting merkezi ise Colemêrg (Hakkari) merkez. Çarşı merkezinde bulunan Kent Park meydanında miting düzenleniyor. Binlerce kişi miting alına akmaya başladı. Alana giriş yapan yurttaşlar, sık sık “Jin, jiyan, azadî” ve “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıyor. DEM Parti Meclis Grup Başkanvekili Sezai Temelli’nin yanı sıra belediye eşbaşkan adayları ile çok sayıda sivil toplum örgütü temsilcisi de mitinge katılıyor. Renkli görüntülerin ortaya çıktığı mitingde, “Müthiş kazandığını göreceksiniz” pankartı açıldı.
‘Bu düzen kaderimiz olamaz’
DEM Parti Meclis Grup Başkanvekili Sezai Temelli, ülkedeki kötü gidişatın son bulması gerektiğini belirterek, düzene son verecek olanın halk ve DEM Parti olduğunu söyledi. Temelli, “Bu düzen kaderimiz olamaz. O yüzden hep birlikte değiştireceğiz. Çöktürme planıyla yola çıkanlar, ülkeyi çökerttiler. Bu halkı enkazın altında bıraktılar. Masayı devirenler faşistlerle kol kola girerek, bu ülkeyi çöküşe götürdüler. Masayı devirerek, tüm halkların umudunu devirdiler. Demokratik çözümün yolunu tıkadılar. Oysa Ortadoğu halklarının umudu vardı. O umut bir arada yaşamaktı, demokratik cumhuriyetti. O umudu bitirmek istediler. O ses susmaz, o ses bu alanlarda. O ses Sayın Öcalan’dır. Bu muhattaplığı yok saymak, bu ülkede bu yıkımın oluşmasına neden oldu. Oysa bir çözüm mümkündü” ifadelerini kullandı.
Temelli’den Erdoğan’a: Gittin MHP’ye eşbaşkan oldun
Seçimler yaklaşınca siyasilerin söylemlerindeki değişime dikkat çeken Temelli, “Demek ki her ay seçim olsa, kardeş kardeş yaşayacağız. Bir ay buraların adı ‘Kurdistan’, 59 ay ‘teröristan’. İşte zihniyet budur. Bu zihniyetle bize saldırmaya devam ediyorlar. Biliyorlar ki DEM Parti bu halkın iradesidir. Bu halkı çökertmek için DEM Parti’ye saldırmaya, hedef göstereme devam ediyorlar. Ama onlara inat halk burada, DEM Parti burada. İstedikleri kadar saldırsınlar. Diz çökmedik, boyun eğmedik. O yüzden korkuyorlar. Her türlü düzembazlığı hayata geçirmeye çalışıyorlar. Biz 3’üncü yolun yolcusuyuz. Biz bu faşist düzene karşı omuz omuza mücadele edenleriz” diye belirtti. Erdoğan’a “Sen bu ülkenin Cumhurbaşkanı olamadın. ‘Partili cumhurbaşkanı olacağım’ dedin, onu da olamadın. Gittin MHP’ye eşbaşkan oldun” diyerek seslenen Temelli, “Bizden bir şey öğrendi, onu da yanlış öğrendiler” dedi.
‘Bizim oylarımız onurumuzdur, asla taviz vermeyiz’
Temelli konuşmasına şu şekilde devam etti: “Bizim oylarımız onurumuzdur, asla taviz vermeyiz. Her yerden insanlar oylarına, onuruna sahip çıkmaya geliyor. Onlar ne yapıyorlar? Haram oylar taşıyorlar. Nerede bir asker, polis varsa, belediyemizi çalmak için seçmen yapıyorlar. Hepsi sahte, gerçek seçmen bu halktır. O yüzden nerede olursan ol, oyun neredeyse oraya gel. Gel özgürlüğün için gel. O zaman görsünler el mi yaman bey mi yaman. Çok güçlü bir şekilde kazanacağız. Mutlaka kazanacağız.”
Miting, çalınan müziklerle devam etti.
Qers
DEM Parti seçim çalışmaları sırasıyla Qers’in Dîgor (Digor) ilçesine bağlı Pazarcix (Dağpınar) beldesi ve Dîgor ilçesinde halk buluşması düzenledi. Her iki halk buluşmalarına DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan katıldı.
Pazarcix
Bakırhan’ın ilk durağı Bazarcix beldesi oldu. Bakırhan burada çok sayıda kişi tarafından alkış ve zılgıtlarla karşılandı. Burada kısa bir konuşma yapan Bakırhan, “Hepimiz çok iyi biliyoruz ki burası bize mücadeleyi, direnişi öğretti. Kültürüne, diline yıllardır sahip çıkıyor. Önümüzde çok önemli bir seçim var. Bu kayyım zihniyetini sandıklara gömmemiz gerek. Biz bu zihniyet ne cezaevi, ne zulüm Pazarcix halkının mücadelesini durduramaz. Qers yurtseverliği Pazarcix ile öğrendi. Yıllardır kayyımlara, baskıya rağmen, zora ve faşizme rağmen Pazarcix kendi partisine oy vererek hem Türkiye’de hem de Kürdistan’da örnek bir belde oldu. İnanıyoruz bu seçimde de Pazarcix büyükşehirlerle yarışarak yine mücadele tarihine ismini altın harflerle yazacaktır. Pazarcix değil kayyımlara onların şahına bile geçit vermez. Pazarcix meydanında tüm hesaplar bozulur” şeklinde konuştu.
Dîgor
Bakırhan ardından Dîgor’a geçti. Heyeti ilçe girişinde çok sayıda kişi karşıladı. İlçe binası önünde konuşan Bakırhan, “Köyleriniz yakıldı, cezaevine atıldınız, sürgün edildiniz ama mücadeleden vazgeçmediniz. Dilimizi yok sayanlara, dilimize ‘bilinmeyen dil’ diyenlere ve Kürtlerin yaşadığı her parçaya ‘teröristan’ diyen anlayışı sandığa gömmelisiniz. Bazıları diğer partilerde siyaset yapıp, ‘biz de Kürdüz’ diyorlar öyle bir şey yok. Kürt olanlar Kürtçenin yasal statüsü için mücadele edenlerdir. Kürt olanlar Ankara’da JİTEM’le Kurt ittifakı yapmazlar. DEM Parti dışında verdiğiniz her oy Devlet Bahçeli’ye, ırkçı şovenizme, sizleri reddedenlere Şêx Said’e hakaret edenlere gidecek. Dîgor halkı onurunu, iradesine sahip çıkarak belediyesini kazanacaktır. Sizin ödediğiniz bedeli hiçbir yer ödememiştir. Geçmişe ve geçmişte ödenen bedele sahip çıkma günüdür” diye konuştu.
Şirnex
Şirnex’ın Silopiya (Silopi) ilçesinde, Halkların Eşitlik ve Demokrasi Parti’sinin (DEM Parti) yaptığı Botan final mitingi sabahın erken saatlerinde büyük bir coşkuyla başladı. Mitinge DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, Şirnex milletvekilleri, DEM Parti Belediye eşbaşkan adayları, Barış Anneleri Meclisi, Özgür Kadın Hareketi (TJA) ile binler katıldı.
Miting alanına tekerlekli sandalye ve bastonlarıyla gelen engelli ve yaşı ilerlemiş yurttaşlar ve kundaktaki bebekleriyle gelen kadınlar dikkat çekti. Saatlerin ilerlemesiyle birlikte miting alanına 7’den 70’e on binlerce kişi akın etti. Alanda toplananlar her bir ağızdan Çerxa Şoreşê marşını okudu.
Hatimoğulları: Belediyecilik anlayışını en iyi Silopi halkı biliyor
Ardından konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları “Değerli Silopi halkı sizlerin huzurunda bir kez daha Sêvêleri, Pakizeleri, Fatmaları, Taybet Anaları, Roboski’de katledilen 33 canımızı saygıyla, minnetle anıyorum. Onları asla unutmadık ve unutmayacağız” dedi.
Silopiya Belediyesi’nin yürüttüğü belediyeciliğe değinen Hatimoğulları, “Değerli Eş Başkanlarımızın belediyecilik anlayışını en iyi Silopi halkı biliyor. Buradan bütün Türkiye ve saraydakiler de duysun diye bizlerin belediyecilik anlayışını Silopi üzerinden bir kez hatırlatmak istiyorum. Bakın DEM Parti belediyesi şunları yaptı; aylık su ücretini haneler için 9 TL’ye sabitledi. Şehir içi ulaşım öğrenciler için 25 kuruş, kadınlar için 50 kuruş. İnanın Türkiye’nin hiçbir yerinde yok. O saraydan çıkan belediyecilik anlayışında çalmak var, çırpmak var, yolsuzluk var ve hırsızlık var. Öğrencilere ve kadınlara neredeyse bedava olan yol ücreti yoktur. Ben bir Hataylı olarak, bir depremzede olarak Silopi Belediyesi’nin yardımlarımıza nasıl geldiğini, Antakya’da kurduğu aş evini, Defne’de kurduğu aş evini biliyorum. Ve ben oradaki yurttaşlarımız adına, bütün depremzedeler adına diyebilirim ki saray kılını kıpırdatmıyordu, bizleri ölüme terk etmişken enkaz altında, oralara gelip bizlere destek olan siz Silopi halkına ve belediyesine binlerce kez teşekkür ediyorum” diye belirtti.
‘Seferberlik ruhuyla belediyelerimizi alabiliriz’
Kurdistan’ın dört bir yanında AKP’nin seçim oyunlarının devam ettiğine işaret eden Hatimoğulları, “AKP’nin hileyle, hurdayla seçim kazanma faaliyetleri devam ediyor. Ama bizler bu kez hırsızların hepsini suçüstü yakalayacağız. Şırnak Merkez başta olmak üzere, Şırnak’ın birçok belediyesine bunların kayyım seçmen götürdüklerini biliyoruz. Bu kayyım seçmenlerin çoğu asker ve polisten oluşuyor. Bunları boşa düşürmenin iki yolu var. Birinci yolu bize hiç oy vermemiş değerli ailelerimizi tek tek ziyaret etmek ve onların neden DEM Parti’ye bu dönem oy vermeleri gerektiğini anlatmak. İkincisi ise, oyu Silopi’de, Cizre’de olan, Şırnak’da ya da herhangi bir belediyede, belediye için oy kullanacak olduğu halde şehir dışında olmak zorunda kalan işçi kardeşlerimiz, öğrenci kardeşlerimizi sandıklara taşımaktan geçer. Seferberlik ruhuyla biz bu seçimlerde elbette bütün belediyelerimizi alabiliriz. Onurlu Silopi halkı, onurlu Şırnak halkı, bu saray hırsızlarına sandıkta ders vermeye hazır mıyız?” diye sordu.
‘Erdoğan Amed’de Kürt halkını nasıl katledeceklerini anlatıyor’
Erdoğan’ın dün Amed’de yaptığı konuşamaya değinen Hatimoğulları, “Seçim propagandası olarak Amed’e gitmiş, Irak’ta yaptıkları savaş zirvesini anlatıyor. Kürt halkını nasıl katledeceklerini anlatıyor, sınır ötesi operasyonları anlatıyor ve Kürde diyor ki; ben sana savaş vaat ediyorum ama sen bana oy vermiyorsun. Bu derce aklını yitirmiş. Bunlarda sınır tanımayan Kürt düşmanlığı had safhada devam ediyor. Sınıra sıfır bir noktadayız. Bir kez daha diyoruz ki savaşa geçit vermeyeceğiz. Bizler onurlu bir barış için mücadele ettik. Kürt halkı da onurlu bir barış için mücadele ediyor” diye belirtti.
Erdoğan’ın “DEM Parti halkın iradesine ipotek koyuyormuş” sözlerine Hatipoğulları, “Hadi oradan Erdoğan” diyerek, tepki gösterdi.
Hatimoğulları, sözlerine şöyle devam etti: “DEM Parti şu güzelim ağacıyla, köklerini Anadolu ve Mezopotamya topraklarından devrimcilerin, yurtseverlerin mücadelesinden almış bir partidir. DEM Parti kendi rengiyle her halkın temsil edildiği bir partidir. DEM Parti Kürdün, Türk’ün, Arap’ın, Lazın, Çerkezin partisidir. Bizler kimsenin iradesine ipotek koymayız. Biz de, adalet özgürlük ve eşitlik var. Ama AKP’de tek adam rejimi var. Milyonlarca Kürt’ün iradesine kayyım atamak ipotek değil de nedir? Kobani kumpas davasında arkadaşlarımızı yargılamak, siyasi iradeye ipotek değil de nedir? Buradan bu davada yargılanan ve şimdi Ankara Büyükşehir Belediye Eş Başkan Adayımız olan sevgili Gültan Kışanak’a, Figen Yüksekdağ’a, Sabahat Tuncel’e, Ayla Akat’a ve sevgili Selahattin Demirtaş’a selam ve sevgilerimizi gönderiyorum. Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebini görmezden gelmek, İmralı tecridini sürdürmek, halkın iradesine ipotek koymak değil de nedir Erdoğan? Buradan tecrit kalksın diyoruz hep beraber.
Jitem ittifakı
AKP-MHP ittifakı, Kurdistan belediyelerini nasıl alırız diye bakanlar, hırsızlar halkın iradesine ipotek koymuyor da ne yapıyorlar? Eşbaşkanlık sistemimize saldıranlar, kadınların katledilmesine göz yumanlar, yasaları onlar için açanlar, İstanbul Sözleşmesi’ni lağvedenler, ipotek koymuyor da ne yapıyor? Başta Kurdistan olmak üzere, Türkiye’nin dört bir yanında 50 milyona yakın insan açlık ve yoksulluk sınırında yaşıyor. Halk aç ve susuz. Erdoğan, sen halkın ekmeğine ipotek koydun ve bu halk adil bir ekonomi için mücadele etmeye devam edecek.
Cezaevinde açlık grevinde bulunan siyasi rehinelere, adalet nöbetindeki analarımıza, buradan taleplerine hep beraber ortak olduğumuzu, tecridin ortadan kaldırılmasını ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesini istediğimizi bir kez daha belirtiyoruz.
‘İmralı kapısını açın, barış ve diyaloğun yolu oradan geçer’
Savaş zirveleri için birçok bakanını gönderen, Kurdistan’a müdahale etmeye çalışanlara izin vermeyeceğimizi belirtmek isterim. Kapı kapı savaş için dolaşacağınıza İmralı kapısını açın, barış ve diyaloğun yolu oradan geçer. Milyonlarca Kürt barış ve diyalog talep ediyor. Kapı çalacaksanız o kapı İmralı kapısıdır. Savaş biterse silaha, tanka topa, SİHA’ya, İHA’ya verilen paralarla Silopi’de, Kürdistan’da, Çukurova’da, Karadeniz’de yüzlerce hastane, yüzlerce fabrika yapılabilir. Türkiye halklarının ihtiyacı savaş ve çatışma değil, barış, yatırım ve kalkınmadır.
Bizler demokratik bir cumhuriyeti inşa edeceğiz. İkinci yüzyılda barışın sesini yükselteceğiz. Ortadoğu’ya ve Ankara’ya sınırın sıfır noktasından barış mesajı veriyoruz. Onurlu bir barış istiyoruz. Kürt sorunu çözülsün istiyoruz. 31 Mart seçimlerinde bu alanda, bu meydanda DEM ağacının altında DEM’li çaylarımızı içerek zaferimizi kutlayacağız.”
Konuşmaların ardından sanatçılar Xecê ve Arhat sahne aldı. Halk, sanatçıların seslendirdiği şarkılarla halk halaya durdu.
Ayrıntılar geliyor…