DEM Parti’nin tarihi Sûr ilçesi için aday gösterdiği Gulan Fatma Önkol ve Adnan Örhan, kentin hafızasını ve kimliğini hedef alan uygulamaları ortadan kaldırarak, yerinden edilenlere dönük projeler hayata geçireceklerini vurguladı
31 Mart yerel seçimlerinde tarihi ve dokusuyla Amed’in hafızası ve kimliği niteliği taşıyan Sûr ilçesinde bu seçimlerde de Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) birinci parti olması bekleniyor.
Sûr Belediyesi’ne bugüne kadar 3 kez kayyım atandı. Demokratik Toplum Partisi’nden (DTP) seçilen Abdullah Demirbaş, ‘çok dili belediye’ projesinden dolayı 2007’de tutuklanarak, görevden alındı. Dönemin Diyarbakır Valisi Efkan Ala’nın yardımcısı Ahmet Aydın, belediyeye kayyım olarak atandı.
30 Mart 2014’te Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) eşbaşkan adayları Fatma Şık Barut ve Seyit Narin, seçimleri kazandı. ‘özyönetim’ gerekçesiyle 23 Ağustos 2015’te eşbaşkanlar tutuklandı. 11 Eylül 2016’da belediyeye ikinci kez kayyım atandı.
2019 seçimlerinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) adayları Filiz Buluttekin ve Cemal Özdemir, seçimleri kazandı. Ancak 21 Aralık 2019’da Sur Kaymakamı Abdullah Çiftçi yerlerine kayyım olarak atandı.
Kentin dokusu tahrip edildi
Kayyımlar, Kürtçe tabelaları kaldırdı, taşınmazları satılığa çıkardı, kadın ve çocuk merkezlerini kapattı, eski tarihi yapıları sermayedarlara peşkeş çekti. Belediye kaynakları yandaşa peşkeş çekilirken, belediye borç batağına sürüklendi.
2015-2016 yılları arasında ilan edilen sokağa çıkma yasakları sonrası kentin 6 mahallesi yerle bir edilerek, yerlerine cezaevi mimarisinde tek tipli yapılar inşa edildi. Yıkılan mahallelerin bir bölümüne ise ‘lüks’ iş yerleri açılarak, sermayedarlara peşkeş çekildi.
DEM Parti eşbaşkan adayları
DEM Parti’nin eşbaşkan adayları ise Gulan Fatma Önkol ve Adnan Örhan, yaşanan tahribatları en aza indirmeyi hedefinde. Eşbaşkan adayları, yine yasaklar döneminde göç eden ailelerin yerlerine dönmesi için alan yaratmak istiyor.
Adaylardan Gulan Fatma Önkol, 29 yaşında ve engelli bir birey. Ayağında protez bulunan Önkol, Licê’nin Çemê Elika (Birlik) kırsal mahallesinden. Artuklu Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslar İlişkiler mezunu Önkol, 1990’lı yıllarda koruculuk dayatmasını kabul etmeyen ailesiyle birlikte ilkin Adana’ya göç etmek zorunda kaldı. Köyleri birçok kez yakılan Önkol, tüm baskılara rağmen 2004’te doğduğu yere geri döndü. Lise ve üniversite dönemlerinde gençlik örgütlerinde yer alan Önkol, üniversiteyi bitirdikten sonra çocuk, göç, kadın, ekoloji gibi pek çok alanda farklı çalışmalar yürüttü.
Adnan Örhan ise, 1982 Pasûr (Kulp) doğumlu. Anadolu Üniversitesi Uluslararası İlişkiler mezunu olan Örhan’ın da 1994’de köyü yakıldı, daha sonra babası Selim, amcası Hasan ve amcaoğlu Cengiz Örhan gözaltında kaybedildi. Örhan’ın yakınları, sonrasında toplu bir mezarda bulundu. 1994’te Amed’e göç eden Örhan, İnsan Hakları Derneği (İHD) Amed Şubesi’nde yıllarca insan hakları savunuculuğu yaptı. Örhan, Sûr Belediyesi’ne 2019 yılında kayyım atanması sonrası buradaki çalışmasını da bırakarak, belediyeden ayrıldı.
Önkol: Çoğulcu bir politikaya sahibiz
Önkol, “Sûr, Amed’in kalbi olarak nitelendiriliyor. Aynı zamanda Amed’in tarihsel hafızası, kültürü demektir. Sûr sokakları kadının, gencin, çocuğun ve engellinin sokağı olsun. Ben de bir engelliyim, protez kullanıyorum. Bu alanlarda farkındalık yaratabilecek, kazanımları arttırabilecek çalışmaları planlıyoruz. Sûr sokaklarının güvenilir bir mekan haline gelmesini istiyoruz. Kendi özüne, tarihine geri dönmesini istiyoruz” dedi.
Önkol, yasaklar sonrası bölgede iktidar yanlısı tarikat ve cemaatlere ait derneklere dair, “Paramiliter bir yapı oluşturmaya çalışan bir zihniyet var. Bu zihniyetin amacını ve neyi hedeflediğini teşhir etmek gerekiyor. Eleştiremeyen, doğrudan itaat eden ve vurup kırabilen bir gençlik gelsin istiyorlar. Sadece bir kesime hizmet etsin ve o kesim dışında farklı bir alternatifi, renkliliği kapsamasın istiyorlar. Sokaklarda da tek tipleşme üzerinden bir politika yürütülüyor” ifadelerini kullandı.
Önkol, tüm inanç ve kesimlerin kendine alan bulabileceği bir belediyecilik anlayışıyla hareket edeceklerini vurguladı. Önkol, “Bizim tek tipleştirme üzerine bir politikamız yok, her zaman çoğulcu bir politikaya sahip olduk. Her zaman azınlıktan, dezavantajlı hale getirilen guruplardan, yok sayılan gruplardan yana oldu. Çoğulcu, demokratik, kadın kazanımını esas alan, çocuğu ve engelliyi gözeten bir belediyecilikle çalışma yürütmek istiyoruz” diye belirtti.
Örhan: Göç edenleri geri döndürmeye çalışacağız
Örhan ise, göç edenleri yeniden Sûr’a getirmek için çalışmalarının olacağını kaydederek, “Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü paradigmamızla Sûr’un sokaklarını tekrardan canlandırmaya çalışacağız. Sûr’dan göç eden nüfusu tekrar getirme çabası içerisinde olacağız. Sûr’un insanlarını tekrar buraya getirmek için gerek yerinde dönüşüm gerekse başka alanlar açmak için elimizden gelen bütün çabayı göstereceğiz. Kararlarımızı halkla beraber alacağız, halka gideceğiz. Metruk yapılar ve tahrip edilen yapılarla ilgili çalışmalarımız olacak” dedi.
Haber: Eylem Akdağ\MA