DEM Parti İBB Eşbaşkan adayları Beştaş ve Çepni, İstanbul’da gazetecilerle bir araya geldi. Kent Uzlaşısı ve ittifaklar konusunda önemli açıklamalar yapan adaylar, ‘Adını vermeyeceğim; kendini sosyalist olarak tanımlayan biri neredeyse iktidar ağzıyla konuşmuş adaylıklarımızla. Bunun Türkiye halklarına bir faydası yok’ eleştirisini de yaptı
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Meral Danış Beştaş ve Murat Çepni, Taksim Hill Otel’de gazetecilerle bir araya geldi.
Beştaş ve Çepni, yerel seçim çalışmalarını gazetecilere anlattı.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Diren Yurtsever ve İbrahim Irmak‘ın adaylara yönelttiği sorulara verilen cevaplardan bazıları şöyle:
- Sahadaki atmosferi nasıl değerlendiriyorsunuz?
Meral Danış Beştaş: Temas edebildiğimiz bölgelerde yoğun bir ilgi var. Büyükşehir belediyesi için yarışıyor olmamız büyük bir destekle karşılanıyor. Onbinlerce toplantı yaptık, temas kurduk. Ezici çoğunluk seçimde var olmamız yönünde yoğun bir talep vardı. Hem İstanbul’da hem diğer yerlerde.
- 2019’da seçmeniniz Ekrem İmamoğlu’na oy vermişti. Bu seçimde İmamoğlu’na oy verilmemesini nasıl anlatacaksınız? Bir anket yaptırdınız mı, yaptırdıysanız oy oranınız İstanbul’da kaç?
Meral Danış Beştaş: Birilerine oy verilmemesini söylemiyoruz, bize oy verilmesini söylüyoruz. DEM Parti seçmenine giderken, kime oy verelim diye bir soru ile muhatap olmadık. 2019’da bir kereye mahsus böyle bir karar aldık. Fakat bu seçimde kaybettirme ya da kazandırma gibi bir hedefimiz yok, kazanma stratejisi ile seçime gidiyoruz. ‘İmamoğlu’na vermeyin bize verin’ demiyoruz. ‘Bize oy verin’ diyoruz. Farklılıklarımızı anlatıyoruz seçmene.
- Galip Ensarioğlu’nun adaylığınıza (Meral Danış Beştaş) dair açıklamaları vardı. Adaylığınızın samimi olmadığını ve CHP ile yapılan bir pazarlık sonucu olduğunu söylemişti. Bu konudaki cevabınız nedir?
Meral Danış Beştaş: Rahatsız edici bir açıklamaydı. Açıkçası ne konu ne de ilgili şahıs bizim açımızdan önemli bir yerde durmuyor. Bu tip demeçleri takip etmeyi zaman kaybı olarak görüyorum. Siyasi sığlığını gördüm söz konusu açıklamada. Ensarioğlu, geçen yıl CHP’ye gidip milletvekilliği için aday olmak istemişti, pazarlıklar yapmıştı. Bu yorum değil, bilgi. Kendisi Süleyman Soylu’ya mı özeniyor; Bir şey söyleyelim de gündem olayım derdinde. Bir de açıklamada kayyım karşıtı gibi görünüyor ama kayyımların sağladığı ranttan da beslendiğini herkes biliyor. Bu klasik bir devlet anlayışı, kendi siyasi hayatını devam ettirmeyi bizim üzerimizden yapmaya çalışıyor. Bizim iddiamız bu ülkeye onurlu bir barış, eşit ve özgür Türkiye sunmaktır. Bunun gibi açıklamalar, bizim kapsama alanımızın dışında.
- 2019 yılındaki strateji değişikliğinde neler ön plana çıktı, neden bu kararı almadığınızı biraz daha açıklar mısınız?
Meral Danış Beştaş: Sonuçta bizler siyaset yapıyoruz. Çözüm perspektiflerimiz var. Bu yönüyle 2019 ve 2023 Mayıs seçimleri için istisna dedim. Bu seçimlerde faşizme kaybettirmek, Türkiye’de demokrasinin önünü açmak, bu dar boğazdan çıkmak çok çeşitli gerekçelerle o kararı verdik. Ama günün sonunda seçim sonucunda herkes bir iç muhasebe yaptı, diğer partilerdeki kriz hali bizde yok. Eleştiriler var şüphesiz ama bunu eleştiri-özeleştiri süreciyle, demokratik bir işleyiş olarak süreci yürüttük.
Biz hala aynı noktayız aslında. Demokrasinin önünü açmak, tek adam rejiminin değişmesi noktasında hak ve özgürlüklerin yürürlüğe girmesi, Kürt meselesinde demokratik bir çözümün sağlanması… Seçimler bunun için mücadele aracıdır aynı zamanda. Seçimler tek amaçlı değildir ama siyasette temel uğraklardan bir tanesidir. Seçimlere girmemizde en temel motivasyonlarından bir tanesi mücadeledir ve bizim DEM Parti olarak hakikatleri anlatma görevimiz var, toplumu değiştirme ve dönüştürme rolümüz var. Bunu seçim kampanyası boyunca yapacağız. Türkiye’nin özellikle en başat sorunu olan Kürt sorununda yıllardır muhalefet bir noktadan sonra aynılaşabiliyor ve farklı olan bizim. Bu farklılığı Türkiye siyasetinde kesinlikle görünür kılmamız lazım.
- Sol partilerin yerel seçimlerdeki ittifak politikalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Murat Çepni: Öncesinde HDP olarak bu konuda samimiyetle büyük çabalar gösterdik. Hatta büyük riskleri de göze aldık. Örneğin; Kürt sorunu başat bir sorundur. AKP ve MHP bloku gücünü nereden alıyor Kürt düşmanlığından alıyor. Bunun üzerinden muhalefeti dizayn ediyor. Biz sol ile bu tartışmayı yapıyoruz. HDP aynı zamanda sosyalist bileşenlerinin içinde olduğu bir bileşen partisi. Türkiye ve Kürdistan’da güçlü sosyalist damarları içinde olan bir partidir. Ama biz bunun yeterli olduğunu düşünmüyoruz daha da güçlendirilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Emek ve Özgürlük İttifakı, önceki seçim özelinde dar talepler, dar hedefler üzerinde durdu. Bugünkü seçimlerde ise nasıl olursa olsun AKP’den kurtulmaya odaklı bir politika izliyor. Biz bu politikanın esaslı bir kazanım olduğunu düşünmüyoruz. Biz sol partilere sorumluluk ve ciddiyet çağrısı yapıyoruz.
Eğer DEM Parti’nin üzerinden yürüyorsa bir seçim, tüm devlet bürokratları DEM’in karşısında söz söylüyorsa bunun bir manası vardır. Bunu sosyalistler ve devrimcilerin kavraması gerekiyor. O yüzden DEM Parti etrafında kenetlenmeyi sadece sandıktan güçlü çıkmak gibi anlıyor ama öyle değil. Gerçekten demokrasinin oluşması ve sosyalizmin kazanması açısından sonuçları olacaktır.
Meral Danış Beştaş: Sosyalist olmak Türkiye’de kimliklere özgürlük istemekle olur. Adını vermeyeceğim; kendini sosyalist olarak tanımlayan biri neredeyse iktidar ağzıyla konuşmuş adaylıklarımızla. Bunun Türkiye halklarına bir faydası yok. Bizim mücadelede ortaklaşmayı ciddi bir şekilde düşünmemiz lazım. Uzun süredir bunun mücadelesini veriyoruz. Bize sorulan ‘kime kaybettirmek kazandırmak istiyorsunuz’ sorusu keşke herkese sorulsa aslında belki işler daha da kolaylaşacak.
- İstanbul’da Kent Uzlaşısı kimlerle ve nasıl sağlandı?
Meral Danış Beştaş: Aday çıkarmadığımız ilçeler Kent Uzlaşısı sağladığımız ilçeler değil. Biz İstanbul’da Esenyurt’ta uzlaşı sağladık. Esenyurt dışında İstanbul’da uzlaşı sağlamadık. Öyle geniş bir Kent Uzlaşısı sağlamadık. 17 ilçede ve büyükşehirde aday çıkardık, bu partimizin kararı. Bir de Adana ve Mersin’de sağladık
- Aday çıkarmadığınız yerlerde DEM Parti seçmenini AKP’nin kaybetmesi yönünde mi yönlendirecek yoksa serbest mi bırakacak?
Murat Çepni: Bizim demokrasi ittifakından bugüne kadar yürüttüğümüz bir tartışma var. Demokrasi ittifakının bu seçimlerdeki özgün hali Kent Uzlaşısı’dır. 2023 seçimlerinden sonra yaptığımız toplantı ve onbinlerce insanla kurduğumuz temas sonrası çıkan bir sonuç var. O da şu: İnsanlar bize ‘2019’da bir tercih yaptık, 2024 seçimlerinde ise belirleyen biz olacağız. Kendi yerellerimizde ne yapacağımızı parti perspektifinden kopmadan kendimiz belirleyeceğiz’ dediler. Kent Uzlaşısı’ndan kopmadılar. Kent Uzlaşısı bir pazarlık meselesi değil. Doğrudan politik bir perspektif. Bunun bazı handikapları var. Zor bir iş. Bizim gibi çok bileşenli bir parti için daha zorlaşıyor. O yüzden bazı gerilimler yaşadık. İstanbul’da aday çıkarmadığımız yerlerde, yerelimiz bu tartışmalar sonucunda kararını verir. DEM Parti’nin bazı temel kriterleri var. Tabi bunlara bağlı kalarak kararını verecekler. Örneğin; kadın özgürlükçü paradigmamız bu temel kriterlerden biridir. Rantçı olmayacak mesela.
İSTANBUL