DEM Parti Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli, Metris R Tipi Cezaevi’nde tutulan ağır hasta tutsak Abdulkadir Kuday’ın tahliyesi için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekilleri Gülistan Kılıç Koçyiğit ve Sezai Temelli ile milletvekilleri Metris R Tipi Cezaevinde tutulan ve durumu günden güne ağırlaşan hasta tutsak Abdulkadir Kuday’ın infazının ertelenmesi için Adalet Bakanlığı’na başvuruda bulundu.
Kuday’ın rahatsızlıkları
Tahliyesi için defalarca başvuru yapılmasına rağmen hala hala Metris R tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutulan Kuday’ın sağlık durumuna dair bilgilerin paylaşıldığı başvuruda, “Kuday, 2021’de bel fıtığı ameliyatı olmuş, 3 ay sonra yanlış teşhis konulduğu fark edilmiş, daha sonra ALS hastalığı teşhisi konmuş ve kısmi felç geçirerek yatalak duruma gelmiştir. 30 Ekim 2023’te Adli Tıp Kurumu “yaşamını tek başına idame ettiremez” raporu vermiştir. 20 Ağustos 2024’te Kuday, durumunun ağırlaşması üzerine Başakşehir Çam ve Sakura Hastanesi’ne kaldırılmıştır” denildi.
‘Hastanede insanlık onuruna aykırı muamele’
Kuday’ın hastanede insan onuruna aykırı koşullarda tutulduğu belirtilen başvuruda, “Ailesinden birinin refakatçi olarak yanında kalmasına izin verilmemiş, tuvalet ihtiyacını tek başına gideremeyen Kuday’a hiçbir görevli yardımcı olmamıştır. Su ve yemek ihtiyaçları da karşılanmayan hasta mahpus, insanlık dışı bu koşullarda tedavi olması mümkün olmadığı için hapishaneye geri dönmek istemiş, ancak “tedaviyi reddettiği” gerekçesiyle hapishaneye götürüldüğü basına yansımıştır. Oysa mahpus tedaviyi değil insanlık dışı koşulları ve kötü muameleyi reddetmektedir” ifadelerine yer verildi.
‘Kalbi her an durabilir’
2 Eylül 2024 günü Kuday’ın avukatlarla görüşmesi aktarılan başvuruda, “Kuday, avukat görüş odasına sedyeyle gelmiştir ve 40 kilonun altına düştüğü, kemiklerinin göründüğü, sürekli sırt üstü yatması nedeniyle kemiklerin sırtına battığı ve bu sebeple sırtının tahriş olduğu, nefes almakta güçlük çektiği bizzat avukatlarca da gözlemlenmiştir. Avukatının hastanedeki sağlıkçılarla yaptığı görüşmede, hastaneye getirilmesi halinde entübe edileceği, aksinin mümkün olmadığı, artık bu aşamaya geldiği, kalbinin her an durabileceği öğrenilmiştir. Ailesiyle yaptığımız görüşmede Kuday’ın son günlerini ailesinin yanında geçirmeyi dilediği tarafımıza aktarılmıştır” diye belirtildi.
‘Umut hakkı’
Kuday’ın 2023 yılında yaptığı af başvurusu cumhurbaşkanlığınca reddedildiği belirtilen başvuru metnini devamında şu ifadelere yer verildi:
“Hastalık nedeniyle infazının geri bırakılması talebinin reddedilme gerekçesi İnfaz Kanunu’nun 25. maddesindeki “ağırlaştırılmış müebbette infaza hiçbir surette ara verilemez” düzenlemesidir.
AİHM’in daha önce Türkiye’yi mahkum ettiği Öcalan/Gurban/Kaytan kararlarında belirttiği gibi ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının ömür boyu sürmesinin AİHS’in 3. maddesinde düzenlenen işkence ve kötü muamele yasağını ihlal ettiği herkesin malumudur. Hiçbir şekilde salıverilme ihtimali taşımayan bu düzenlemenin değiştirilmesi, en geç yirmi beşinci yılda mahpuslara koşullu salıverilme yani tahliye imkanı, “umut hakkı” tanınması gerekirken hasta mahpuslar özelinde dahi hiçbir yasal değişiklik yapılmayarak mahpusların hapishanede ölüme terk edilmesi artık can yakıcı bir hal almıştır. Hapishanelerde bu kanun maddesi sebebiyle tahliye edilmeyen hasta, yaşlı ve hapishanede kalması hayatı için tehlike arz eden yüzlerce mahpus bulunmaktadır. Abdulkadir Kuday bunlardan sadece biridir. Gelinen aşamada derhal yasal değişiklik yapılmaması veya af sağlanmaması halinde hapishanede yaşamını yitirmesinden endişe duymaktayız.
‘Bakanlığın sorumluluğu’
Türkiye’nin insan hakları alanında taraf olduğu uluslararası anlaşmalar ile Anayasa ve diğer ilgili mevzuat gereği hapishaneler, ne disiplin ne de güvenlik, hiçbir gerekçeyle insan onuruna aykırı uygulama merkezlerine dönüşemezler. İHD’nin belirlemelerine göre tespit edilebildiği kadarıyla 2024 Ocak-Haziran aylarında çeşitli hapishanelerde en az 21 mahpus yaşamını yitirmiştir. Tek başına bu rakam bile Türkiye hapishanelerinin sağlığa erişim ve yaşam hakkını ihlal ettiğini göstermektedir ve hasta mahpusların tedavilerinin engellenmesiyle hapishanede ölüme mahkum edilmeleri apaçık işkencedir. İşkencenin önlenmesi başta olmak üzere tüm insan hakları ihlallerini gidermekte Bakanlığınızın sorumluluğu bulunmaktadır.
Tüm bu sebeplerle,
- Metris R Tipi Kapalı hapishanesindeki hasta mahpus Abdulkadir Kuday’ın derhal af başvurusunun kabul edilerek serbest bırakılmasını ve tedaviye erişiminin sağlanmasını,
- Hastalık nedeniyle infazının geri bırakılması önündeki yasal engel olan İnfaz Kanunu’nun 25. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendinin yürürlükten kaldırılması için gerekli çalışmaların başlatılmasını,
- Serbest bırakılana dek geçen sürede insan onuruna uygun koşullarda tedavisinin sağlanması amacıyla ailesinden birinin refakatiyle yeniden hastanede insan onuruna uygun koşullarda tedavi edilmesini,
- Mahpusun her an yaşamını yitirebileceği dikkate alınarak tüm bu işlemlerin ivedi ve gerekli hassasiyetler gözetilerek gerçekleştirilmesini arz ve talep ederiz.
HABER MERKEZİ