İktidarın 12 Eylül pratikleriyle Kürtlerin diline ve kültürüne saldırdığını söyleyen DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit, ‘Kürt düşmanlığınız asfalta kadar düşmüş durumda. Çeteler cirit atıyor, halay çekenler tutuklanıyor’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Meclis’te güncel gelişmelere dair basın toplantısı düzenledi.
Edirne’den Kars’a mücadele ettik
Koçyiğit, yaya geçitlerinden silinen “Pêşî Peya (Önce Yaya)” uyarı yazısının yazılı olduğu dövizi açarak, konuşmasına başladı. Meclis’in tatile girdiğine dikkati çeken Koçyiğit, genel kurul çalışmalarını anlattı. Koçyiğit, “DEM Parti olarak inatla ve kararlılıkla meclisi hakların meclisi, kadınların, emekçilerin, yoksulların, engellilerin, cümle canlının, doğanın meclisi haline getirmek için elimizden gelen mücadeleyi yürüttük. Ezilenlerin sesini ve sözünü meclis kürsüsüne taşıdık. DEM Parti meclisin ana muhalif gücüdür, ana muhalefet partisi gücündedir. Nerede haksızlık, hukuksuzluk varsa bunu mecliste ifade ettik. Genel seçimlerdeki sandık hilelerine, taşıma seçmenlere rağmen kayyımların elinden bütün belediyelerimizi aldık. Yerel seçimlerden sonra gasp edilmek istenen Van Belediyemize karşı ülkenin dört bir yanından demokrasi güçleriyle beraber mücadele ettik ve Van’ı ikinci kez kazandık. Hakkari’de haksız ve hukuksuz kayyım atanan belediyemizin gasp edilmesine karşı alanlardaydık, mücadele ettik. Sadece Hakkari’den değil, Edirne’den Kars’a kadar alanlarda sokaklarda mücadele ettik, bu mücadelemiz hali hazırda da var” dedi.
Kürtçeye saldırılar
12 Eylül darbe dönemini aratmayacak bir konseptle Kürt kültürüne, diline ve varlığına dönük saldırıların arttığına dikkat çeken Koçyiğit, “Bugün de Kürt olmak yasak, halay çekmek yasak. AKP iktidara geldiği günden beri Kürt diline ve kültürüne karşı ayrımcı, ötekileştirici yaklaşımını her alanda gerçekleştirmektedir” dedi.
Katiller, mafyalar özgür şekilde dolaşıyor
Son günlerde emniyet bünyesinde “halay yakalama timi” kurulduğunu söyleyen Koçyiğit, “Kadınları katledenlerin ellerini kollarını sallayarak gezdiği bu ülkede çetecilerin, mafyaların, yolsuzluk yapanların özgür bir şekilde dolaştığı bu ülkede halay çektiği için Kürtler gözaltına alınıyor ve tutuklanıyor” ifadelerini kullandı.
Kürdün hakikatiyle oynamaktan vazgeçin
“Bütün bunlar Kürt düşmanlığı değil de nedir?” diye soran Koçyiğit, “Neymiş efendim? ‘Bijî Serok Apo’ demek suçmuş. Sloganın suç olmadığı Genel Kurul’da da söylendi. Buna ilişkin Yargıtay, AİHM ve AYM kararları var. Bu meseleyi zaten suç ve suçluluk üzerinden tanımlamayı da reddediyoruz. Kürdün hakikatiyle oynamaya çalışmaktan vazgeçmenizi bir kez daha tavsiye ediyoruz” dedi.
Kürtçeye tahammülsüzlük
Asfalt üzerine yazılan “Pêşî peya” ifadelerinin silinmesine tepki gösteren Koçyiğit, “Bu yazının size ne zararı var? Bunca yıl dilini, kimliğini, rengini yok saydığınız Kürtlerin hayatı kolaylaşsın diye yazılmış bir yazı. Bu nasıl bir akıldır sormak istiyoruz. TRT’de Kürtçe kanal açtığı için övünen bir AKP iktidarı, ‘Kürtçe siyaset yapılmasını kolaylaştırdık’ diyen bir AKP iktidarı, ‘artık cezaevlerinde Kürtçe serbest’ diyen bir AKP iktidarı ki bunların hepsinin gerçek olmadığını biliyoruz. TRT’deki yayınların içeriklerini ve Kürtlerin asimilasyonuna nasıl hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz. Bütün bunlarla övünen AKP iktidarının belediyelerimizin halkın hayatını kolaylaştırmak için yazdığı yazılamalara tahammülsüzlüğünü nasıl ifade edeceğiz” diye belirtti.
Düşmanlığınız asfalta kadar düşmüş
12 Eylül ve Kenan Evren pratikleri üzerinden kendini var eden bir iktidar olduğunu vurgulayan Koçyiğit, “Kürt düşmanlığında sınır tanımıyorsunuz. Düşmanlığınız asfalta kadar düşmüş durumda, yakında o asfaltları da sökerseniz hiç şaşırmayız.”
‘Kürtlere sayın Öcalan’ı unutturmak için…’
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecritteki ısrarın nedenini, “Kürtlere Sayın Öcalan’ı unutturmak için yapılıyor” ifadesiyle açıklayan Koçyiğit, iktidarın barış umudunu “darbeleme” niyetinde olduğuna dikkat çekti.
Koçyiğit, “Kürtlerin ortak yaşam tahayyülünü yok etmek için yapılıyor. Kürtleri demokratik siyasetten ve halk olma gerçeğinden koparmak için yapılıyor. İşte bu politikaların karşısında halkımız bir ezgisiyle, bir gün sloganıyla, bir gün halayıyla, bir gün horonuyla bu hakikati haykırıyor, haykırmaya da devam edecek. O nedenle Kürtlerin halayına el uzatmaktan, Kürtlerin kültürünü kriminalize etmekten ve saldırmaktan vazgeçin. Hiçbir şekilde buna geçit verilmeyeceğini bilmeniz gerekir. Kürt sorunun bu ırkçı faşizan politikalar, asimilasyon politikaları ve savaş siyaseti ile çözülemeyeceği gerçeğini görmeniz için illa bunun bir sloganda açığa çıkması gerekmiyor. Milyonlarca insan Sayın Öcalan’ı siyasi iradesi olarak kabul etmiş. Milyonlarca insan Sayın Öcalan’ın 25 yılını dolduran tecrit altındaki mahpusluğu için özgürlüğünü talep ediyor. Milyonlarca insan Sayın Öcalan’ın barış ve çözüm aklına dönüş çağrıları yapıyor. Milyonlarca insan Kürt olduğunu, dilinin ve kültürünün baskı ve zor politikalarıyla yok edilemeyeceğini her gün alanlarda meydanlarda haykırıyorlar. Size tavsiyemiz, bu sese ve hakikat kulak vermenizdir” dedi.
ANKARA