DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, 31 merkezde 46 bin 901 taşımalı seçmen tespit ettiklerini belirterek, muhalefete çağrı yaptı. Doğan, ‘Muhalefet bu irade gaspına ‘hayır’ demeli. Bu mesele sadece DEM Parti’nin meselesi değildir’ dedi
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, seçimlere dair partinin genel merkezinde yeni bir açıklama yaptı.
Konuşmasına taşımalı seçmenlere dikkat çekerek başlayan Doğan, taşımalı seçmenin irade gaspı ve sandık darbesi olduğunu kaydetti. Doğan, ayrıca bu meselenin sadece DEM Parti’nin meselesi olmadığına da dikkat çekerek, “Bu yalnızca DEM Parti’nin mevzusu ve meselesi olmamalı, Türkiye’nin bir bölümünde, bir coğrafyada bir halkın oy kullanma hakkı, iradesine sahip çıkma hakkına darbe yapılarak, engellenmeye çalışılıyor” dedi.
Doğan, Kürt kentlerinde seçime katılımın giderek arttığını, Kürt illeri için geri sayımın başladığını söyledi. Doğan şöyle devam etti: “Kayyımları göndermek için de geri sayım başlamış oluyor. Biz sandığa gittik, oyumuzu kullandık ama komşumuz gitti mi, gitmedi mi? bunu da yoklamak gerekiyor.
Muhalefete çağrı
Burada DEM Parti olarak tüm muhalefet partilerine sesleniyoruz; Bu anti demokratik uygulamaya, darbe girişimine, irade gaspına karşı bu yok saymaya karşı sizler de ses çıkarmalı, ‘hayır’ demelisiniz. Buna karşı mücadelede ortaklaşmalısınız. Bugün seçimlerde seçmen kaydırılan 31 bölge var.”
31 merkezde 46 bin 901 seçmen taşındı
Doğan ilk etapta 31 merkezde tespit ettikleri taşımalı seçmen verilerini paylaşacaklarını belirterek şunları söyledi: “Ağrı Merkez 4 bin 168, Ağrı Taşlıçay 204, Batman Hasankeyf 280, Batman Gercüş 274, Bingöl Adaklı 99, Bitlis Merkez 51, Bitlis Tatvan 726, Dersim Mazgirt, Akpazar 127, Diyarbakır Eğil 1129, Diyarbakır Hazro 797, Diyarbakır Kulp 1929, Elazığ Karakoçan 519, Erzurum Karaçoban 312, Hakkari Çukurca 3 bin 235, Hakkari Derecik bin 979, Hakkari Yüksekova, Esendere 953, Hakkari Şemdinli 1886, Iğdır Merkez 4 bin 382, Kars Merkez 3 bin 842, Mardin Dargeçit 570, Mardin Savur 978, Mersin Akdeniz 460, Muş Malazgirt 609, Siirt Eruh bin 71, Siirt Kurtalan 688, Siirt Pervari 33, Siirt Merkez 6 bin 328, Şırnak Beytüşşebap 828, Şırnak Güçlükonak 494, Şırnak Merkez 6 bin 541, Şırnak Uludere bin 409. 31 merkezde tespit edebildiğimiz taşımalı seçmen 46 bin 901.
Neden sadece DEM Parti’nin sesi çıkıyor
Şimdi buna darbe, irade gaspı değil de ne diyelim? Bu ülkenin bir başka coğrafyası gibi, bu ülkeye ait değilmiş gibi davranılan ve böyle muamele edilen bir ayrımcılık yapılıyor demeyelim de ne diyelim? Buna karşı mücadelede ortaklaşamayacaksak ne zaman, nasıl ortaklaşılacak? Buna karşı neden yalnızca DEM Parti’nin sesi çıkıyor?
Bakın 46 bin 901 kaydırılan toplam seçmen sayısı ve yalnızca 31 merkezde. Ve bu şu ana kadar tespit edilebilen rakam. Şunun bilinmesini isteriz; biz bunun takipçisi olacağız, takipçisiyiz. Bu hukuksuzluklara izin vermeyeceğiz. Hileler DEM Partililerden daha büyük değil, bunu tekrar ediyorum. Başaracağız, kazanacağız, Dolayısıyla oylarınıza sahip çıkın.
Hiç bir hukuksuzluğun peşini bırakmayacağız. Şırnak’tan Kars’a, Kars’tan Halfeti’ye kadar, her yeri hem Genel Merkez hem de Hukuk Komisyonumuzla birlikte dakika dakika takip ediyoruz. Son dakikalar, saat 17:00’a kadar lütfen demokrasinin gücünü hep beraber gösterelim.”
Bu dakikadan sonra yapılması gereken sandıkları korumak
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, seçimlere ilişkin partinin genel merkezinde dördüncü kez açıklama yaptı. Açıklamasında oy kullanan herkese DEM Parti adına teşekkür eden Doğan, seçmenlere bir kez daha sandıkların başında ayrılmama çağrısı yaptı.
Doğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Çok ciddi bir bilgi kirliliği var. İlk veriler elimize ulaşmaya başladı. Büyük bir titizlikle gelen veriler işleniyor, bu verileri bizler paylaşmadığımız sürece lütfen bu konuya ilişkin yapılan manipülasyonlara, algılara dair kulaklarımızı tıkayalım, duymayalım. Bu saatten sonra asıl yapmamız gereken şey oylarımıza, sandıklarımıza sahip çıkmaktır.
Oy birleştirme noktalarında bulunan arkadaşlarımıza sesleniyoruz; bu iradenin sonuçlara yansıması için lütfen sizler de gerektiği şekilde büyük bir sorumluluk, hassasiyetle oy birleştirme noktalarından seçim kurullarına kadar refakat ediniz. Gerekli zamanda müdahale etmezsek, sonuçlar farklı şekilde irademizi yansıtmış olur. Bunların yaşanmaması için sandıkları ve görev yerlerimizi hiç bir şekilde terk etmemeliyiz. Ayrıca taşımalı seçmenle ilgili çok sayıda görüntü geliyor ve bizim de burada yaptığımız bir açıklama vardı. 31 merkezde on binlerce seçmenin nerelere, hangi merkezlere hangi ilçe ve beldelere taşındığını açık bir şekilde sizlerle paylaştım.
Bunu ilk kez paylaşmıyoruz üstelik. Aylardır defalarca paylaştık. İtirazlarda, suç duyurularında bulunduk. Ve ilk tespit ettiğimiz zaman 46 bin 901’den çok daha yüksekti. 46 bin 901 rakamı ise bizim doğrudan sandıklarını tespit edebildiğimiz taşımalı seçmenler. Sandıklarıyla birlikte tespit edebildiğimiz seçmenler bunlar.
Adalet Bakanı’na yanıt
Adalet Bakanının yaptığı açıklamaya göre, ‘seçimler gayet şeffaf ve güvenli bir biçimde’ yapılıyormuş. Hatta direkt kendisinden alıntılayarak söyleyeyim. ‘Seçimin şeffaflığı ve güvenilirliğiyle ilgili hiçbir endişe yok’ diyor. Dünyaya örnek gösterilebilecek seçimler olduğunu söylüyor. Ve en yüksek katılımlı olarak gerçekleşiyor diyor. DEM Parti olarak Adalet Bakanına seslenmek istiyorum; eğer seçimler şeffaf bir biçimde yapılıyorsa, birincisi bu taşımalı seçmenlere neden ihtiyaç duydunuz? Bu rakamlara bakıldığında o seçim bölgelerinin kaderini değiştirebilecek şekilde tesadüfen mi yapılmış? Herhalde tesadüf olmadığına hepimiz kaniyizdir. Hiç kimseyi bunun tesadüf olduğuna ikna etmek söz konusu olamaz.
Şırnak’tan bir görüntüyü sizlerle de paylaşmak istiyorum; görüntüyü görüyorsunuz. Bu görüntü Şırnak merkezde bir okula ait göründü. Şeffaf seçimler, doğru son derece şeffaf, aleni ve açık bir şekilde burada suç işleniyor. Eğer bir şeffaflıktan söz edeceksek işlenen suçun aleni bir şekilde işlendiği olabilir. Şırnak Tümgeneral Ömer Keçecigil İlkokul ve Ortaokulu. Kaç sandık var burada, 17 sandık. Kaç seçmen oy kullandı? 5 bin 900. Kaçı Şırnaklıydı bu seçmenlerin, hiçbiri. 5 bin 900 seçmenin hiç biri Şırnaklı değil.
Düşünün sizin yaşadığınız yerde, yaşamayan birileri gelip oranın kaderini belirleyecek. Üstelik yerel seçimlerden bahsediyoruz, yerel demokrasinin önemini biliyoruz. Bizatihi Erdoğan bu konuda açıklama yaptı. Bu kadar önemli bir seçimde siz aleni ve şeffaf bir şekilde suç işlemekten utanmıyor, sıkılmıyorsunuz, üstelik çıkıp bunu şeffaf ve güvenlik açısından hiç bir endişeye yer olmayacak Türkiye’nin dünyaya örnek gösterilebilecek bir seçim yaşadığını iddia edeceksiniz. İddia dahi edemezsiniz.
İspat edin
Eğer bunlar taşımalı seçmen değilse, eğer bunlar Şırnaklı ise lütfen ispat ediniz. Bunlar seçimlerin sonuçlarını DEM Parti’nin partilerini sahiplenmeleri sayesinde değiştiremeyecek. Bunlara başarı mı diyeceksiniz? Diyemezsiniz. Bu mudur şeffaflık, siyasi ahlak, siyasi etik demokratik yönetim. Bu darbe değilse nedir? Yalnızca Şırnak’ta değil, aynı şey Kars’ta aynı şey Ağrı’da, Mardin’de, Mardin’in ilçelerinde yapılıyor. Yetmiyor insanlar oylarını gönül rahatlığıyla kullanamasın diye oy kullanılacak mekanlar kuşatılıyor. Nedir bunun gerekçesi? Güvenlik tedbiri. Bu alenen kanunen suç. DEM Partililer şunu bilmeli ki bu suçlar süreye tabi değildir. Bunların takipçisiyiz ve bunlarla ilgili de gerekli hukuki süreçleri işleteceğiz.
Sandıktaki sayımları takip etmek, sayım bitene kadar orada beklemek hepimizin en doğal ve en meşru hakkı olduğunu bilmek, oylarımıza sahip çıkmak gerekiyor. Sadece sandık görevlilerine oy takibi, oyları ve sandıkları korumayı bırakmamak gerekiyor. Başaracağız, bizi takip etmeye devam edin. Gözünüz kulağınız bizde olsun.
Dezenformasyonla Mücadele Merkezi’nin taşımalı seçmen görüntülerini yalanlamasına dair sorulan soruya cevap veren Doğan, “Dezenformasyon yaratma merkezine dönmüş durumda. Çünkü bunlar algı yaratmak üzere yapılan açıklamalar. Gerçek olmayanı gerçekmiş gibi tedavüle sokmaya çalışma dezenformasyonla mücadele merkezi. Gün demokrasiye sahip çıkma günüdür. Kayyım rejimi, ‘kayyım seçmene’ dönülmüş durumda. Bir ülkenin yarısı kayyımla yönetilip iradesi yok sayılacak, öte yandan kayyım seçmenle sonuçlar değiştirilmeye çalışılacak. Sonra da ‘şeffaf’ olacak, ‘aleni’ olacak. ‘Güvenlik endişesi olmayacak’ ve buna inanmamız beklenecek. Buna kanacak bir Kürt de yok, Türkiyeli de yok artık” dedi.
ANKARA