DEDAŞ elektrik şirketi, Kürt çiftçisini tehdit etmeye devam ediyor. Bölgedeki sorunun sorumlusunun çiftçiye su ulaştırmayanlar olduğunu belirten DEDAŞ Genel Müdürü Avras, sulama döneminde çiftçinin elektriğini keseceklerini açıkladı
Dicle Elektrik Genel Müdürü Yaşar Arvas, Amed’de gerçekleştiren toplantıda borcu olan tarımsal sulama abonesine enerji vermeyeceklerini ve çiftçinin trafolarını sökeceklerini açıkladı. Riha (Urfa), Amed (Diyarbakır), Mêrdîn (Mardin), Êlih (Batman), Sêrt (Siirt) ve Şirnex (Şırnak) illerinde elektrik satan Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ), Ocak ayı başında yaptığı açıklamada, bölge kentlerinde 30 bin tarımsal sulama abonesinin olduğunu belirterek, abonelerin yüzde 81’inin borçlu olduğunu iddia ederek, yaklaşık 24 bin çiftçinin elektriğini keseceklerini duyurmuştu. Bu kez aynı açıklamanın yapılması dikkat çekerken, kesintinin çiftçinin sulamaya başlayacağı günlerde gerçekleştirileceğinin işaretlerini verdi.
2024’te çiftçiye destek yok
Amed’de yapılan toplantıya Dicle Elektrik Dağıtım AŞ (DEDAŞ) Genel Müdürü Yaşar Arvas, DEDAŞ Diyarbakır İl Müdürü B.Uğur Yaka, Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kırat, Nedim Tüzün, Şeref Korhan, Kurumsal İletişim Direktörü Yusuf Ekiz, DEDAŞ Basınla ilişkilerden Attilla Korkmaz katıldı. Arvas, 2024 yılında çiftçiye destek için Ankara’da Enerji Bakanlığı ile görüştüklerini fakat Enerji Bakanlığı bütçe vb nedenlerle çiftçiye 5 yıldır verilen enerji desteğinin uzatılmayacağını, borcunu ödemeyen çiftçilere karşı daha katı olacaklarını belirtti.
Yüzde 70 araziye su iletilmiyor
Arvas, “Bölgemizdeki toplam 16 milyon dekar ekili tarımsal alanda, 130 bin kayıtlı çiftçi üretim yapıyor ve 51 bini sulu üretim gerçekleştiriyor. Dolayısıyla bölgemizdeki sorun elektrik değil, sulama sorunudur. İlgili kurumların çözüm önerilerini ivedi olarak hayata geçirmeleri hayati önem arz ediyor” ifadelerini kullandı. Yaptığı bu açıklama ile ‘sorunun kaynağının çiftçiye su taşımayanlar’ olduğunu belirtirken, çiftçi üzerinde sürdürdükleri başkesen uygulamalarına gerekçe üretmeye çalıştığı izlendi. Sulu tarım arazilerinin yüzde 70’inde elektrik kullanılarak sulama yapıldığını söyleyen Avras, çiftçilerin kaçak elektrik kullanıyorlar iddiasını tekrarlayarak çiftçilere yönelik uygulamalarına zemin hazırlamaya çalıştığı anlaşılabiliyordu.
Batıda böyle bir uygulama yok!
Diğer taraftan Türkiye’nin başka hiçbir bölgesinde çiftçilerin borcu olması nedeniyle elektrikleri kesilmezken, tüm sulama birliklerinin elektrik dağıtım şirketlerine milyonlarca borcu var. Böyle bir uygulama Türkiye’nin batısında yaşanmazken, bu durum Kürt coğrafyasında çiftçilerin tarımı terk etmelerini amaçlayan iktidarın bölgeye dönük politikalarından kaynakladığı görülmekte. Bölgedeki devasa barajlara karşın çiftçiye suyu ulaştırmayan iktidarla birlikte DEDAŞ şirketi, bölge halkı üzerinde zulüm uygulamaya devam ediyor. Çiftçilerin yağmur sularını biriktirerek sulamada kullanmasına karşın arazi büyüklüğüne göre çiftçilere elektrik faturası daha doğrusu pusulası yollayan DEDAŞ’ın bu yasa dışı gücü iktidardan aldığı biliniyor.
Petro kimya ve GES’ler
DEDAŞ çiftçilere tehditler savururken mahkeme kararlarını uygulamaması dikkat çekiyor. Mahkemelerin, çiftçilerin susuz bırakılamayacağı ve bu nedenle DEDAŞ’ın enerjiyi kesemeyeceği, tarım desteklerine el konulamayacağı yönünde verdiği kararlara karşın bu durum kesintisiz olarak yıllardır sürüyor. İktidarın 2024 yılı itibariyle çiftçi desteğini keseceğinin öğrenilmesi bölgede Kürde tarımın yasaklanıp bir yerli-yabancı sermayeye tarım arazilerinin devrinin amaçlandığını gösteren bir gelişme yaşanırken, Amed ve Riha coğrafyaları arasına daha önce açıklanan petrokimya kenti girişimleri BAE ve Suudilerle yapılan anlaşmalarda izleri ortaya çıkıyor. Diğer yan bölge adeta güneş tarlaları (GES) ile işgal edilirken sermayenin önünde en büyük engelin Kürt çiftçisi olması DEDAŞ üzerinde süren kumpasın amacını ortaya koyuyor.
EKOLOJİ SERVİSİ