Aralık ayında 547 enerji şirketine teşvik verildi. Teşvikler içinde Kürt halkını ve çiftçisini soyup soğana çeviren, tarımsal üretimi baltalayan DEDAŞ’a 4,5 milyar lira yatırım teşviki verilmesi dikkat çekti
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2022 yılının Aralık ayında çeşitli sektörlerde toplam 2.062 adet yatırım teşviki düzenlerken, bu teşviklerin 547 adedi enerji şirketlerine verildi. Teşvik belgesi alan projelerin toplam tutarı 84 milyar 692 milyon 460 bin 964 TL oldu. Enerjide en yüksek tutar, 6 milyar 183 milyon 163 bin 273 TL ile Başkent Doğalgaz Dağıtım Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı AŞ’nin Ankara Çankaya’da dağıtım projesi oldu.
DEDAŞ’a 10 yıl vergi yok
Dicle Elektrik Dağıtım AŞ’nin (DEDAŞ) enerji sattığı illerde 4 milyar 480 milyon 500 bin TL tevsi nitelikli elektrik enerjisi temini ve dağıtımı altyapı projesi en yüksek yatırım tutarlı ikinci proje oldu. Projenin teşvik paketinde faiz desteği, KDV istisnası, 10 yıllık sigorta primi desteği, 10 yıllık sigorta primi işveren hissesi desteği, yüzde 50 vergi indirimi ve yüzde 15 yatırıma katkı oranı bulunuyor.
DEDAŞ politik bir sorun
2022 yılı sonuna kadar suya ve elektriğe gelen anormal zamlardan sonra bölgede özellikle küçük çiftçinin üretim yapması adeta yasaklandı. İktidarın sınırsız desteğine sahip DEDAŞ, halkın zaten ödeyemediği elektrik fiyatının aşırı artmasıyla birlikte bölgede baş kesen edasıyla faturaları halka yollarken, üretimin önünde büyük bir engel olarak duruyor. Kürt halkının yaşadığı bu bölgede HDP’nin yüzde 80’lere varan oylar alıyor olması bu uygulamanın en temel nedeni olarak öne çıkıyor. Türkiye’nin başka hiçbir bölgesinde yaşanmayan sorunlar, bölgenin gündelik yaşamı haline gelirken, DEDAŞ sorunu ekonomik sorun olmaktan çıkmış ve politik bir sorun haline gelmiş durumda.
Yüksel bedelli ödeme emirleri
Kurdistan dışında bulunan tüm su birlikleri enerji borç batağındayken hiçbirisinin enerjisi kesilmiyor. DEDAŞ’ın elektrik sattığı Riha, Mêrdîn, Amed ve Êlîh’teki su birliklerinin, halkın ve çiftçilerin ise borçları nedeniyle enerjileri kesilerek üretimler darbeleniyor. Yetersiz olan kanaletlere suların barajlardan doğal akış biçiminde salınmaması sonucu su birlikleri kanaletlere suyu dev elektrik pompaları ile basıyor. Çok az sayıda çiftçiye ulaşabilen bu sular ise çıkarılan yüksek bedelli pusulalardan ibaret ödeme emirlerinden kaynaklı borç miktarları şişirilen çiftçinin bu bedelleri ödeyememesi sonucu çiftçi üretim yapamaz hale getiriliyor.
Halka zulüm uygulanıyor
DEDAŞ devletin kolluk güçleriyle birlikte istediğini yapan ve istediği gibi fatura düzenleyen bir şirket durumunda. Bölgede halkı baskı altına almanın bir aracı haline gelen DEDAŞ halka adeta zulüm uygularken, her yıl verilen teşviklerle vergi ödemeyen, yatırımları devletçe karşılanan, SGK ödemeyen şirket bölgede baş kesen konumunda hukuksuz uygulamalara imza atıyor. DEDAŞ ‘kaçak elektrik’ kullanıyorlar iddiaları ile yeraltı suyuna mahkum edilen halka yolladığı yüksek meblağlı su kullanım ‘pusulalarıyla’ tahsilat peşine düşerken, çiftçilerin masrafını üstlendiği nakil hatları için teşvikler alan DEDAŞ, borcu olanın da olmayanın da elektriğini toptan kesiyor.
Mahkeme kararlarını takmıyor
İktidar DEDAŞ’ın çiftçiye gönderdiği enerji bedelinin yazılı olduğu pusulardaki tutarı ödemediği gerekçesiyle köylülerin tarımsal desteklerinin tamamını DEDAŞ’a aktarıyor. DEDAŞ ise mahkeme kararlarını uygulamaktan adeta muaf tutulmuş durumda. Hiçbir mahkeme kararını uygulamayan DEDAŞ’ın bu tutumuna sessiz kalan iktidarla birlikte DEDAŞ’ın bu süreci ortak yürüttükleri sonucu ortaya çıkıyor. Mahkemelerin, çiftçilerin susuz bırakılamayacağı ve bu nedenle DEDAŞ’ın enerjiyi kesemeyeceği, tarım desteklerine el konulamayacağı yönünde verdiği kararlara karşın bu durum kesintisiz olarak yıllardır sürüyor.
Altyapıyı çiftçiler yapıyor
Çiftçiler suya erişmek için yeraltına sondaj vurdurarak enerji ile elde ettikleri suyu kullanmaya mahkumlar. Sondaj kuyularından su çekmek için DEDAŞ’tan elektrik talebinde bulunduklarında ise DEDAŞ elektrik vermiyor. DEDAŞ, elektrik talep eden çiftçiye elektriği kendisinin inşa edeceği direkleri temin edip dikmesi gerektiğini ve kendi trafo tesisi ile enerji nakil hattını kendisinin yaptırmasını istiyor. DEDAŞ bu şekilde enerjiyi kilometrelerce uzaktan getirmeleri halinde elektrik abonesi yapmayı taahhüt ediyor. Çok büyük masraflara katlanarak enerjiye ve suya ulaşan çiftçiler ise hükümetin tarım politikalarına takılarak ürettikleri ürünlerden kâr etmek bir yana büyük zararlarla yüz yüze kalıyor ve normalin 2-3 katı olan elektrik birim fiyatlarıyla DEDAŞ’ın pusulalara yazdığı (fatura değil) tutarları ödeyemediği için DEDAŞ çiftçinin trafo, nakil hattı ve direklerine el koyabiliyor.
EKOLOJİ SERVİSİ