DEDAŞ, uyguladığı zulme mahkemeleri de ekliyor. DEDAŞ, Şirnex’in Cizîr ilçesinde yurttaşlara kaçak elektrik kullanma iddiası ve elektrik şebekesine zarar verme suçlamasıyla savcılığa başvurdu
Şirnex dahil bölgedeki 6 ilde yaklaşık 2.2 milyon aboneye elektrik satan Dicle Elektrik AŞ (DEDAŞ), halkın kaçak elektrik kullanma iddiasında bulunarak savcılığa suç duyurusunda bulundu. Uzun yıllardır halkı ‘hırsızlıkla’ suçlayan ancak savcılığa gidebilecek suç üretemeyen DEDAŞ, yaptığı açıklama ile iktidarın Kürt politikalarının bir aparatı olarak mahkemeleri kullanmaya başladı. DEDAŞ Genel Müdürü Yaşar Arvas yaptığı açıklamada, “Kamu hizmeti veren bir şirket olarak kaçak elektrik kullanan ve bunu yaparken elektrik şebekesine zarar verenler hakkında bundan böyle ‘kamu malına zarar verme’ suçlamasıyla savcılıklara başvuracağız” sözleri dikkat çekti.
Hukuksuzluk aralıksız sürüyor
DEDAŞ bir ilk olarak, Cizîr’de 26 yurttaş için savcılığa başvururken, yurttaşların 8 yıla kadar hapis cezası ile yargılanabileceğini açıklaması yeni bir baskı sürecinin başladığına işaret etmekte. DEDAŞ’ın bölgede yasa tanımaz hukuksuzluğu aralıksız sürerken, savcılığa bu sürece bağlayarak hukuksuzluğunu yeni bir evreye taşımakta. Geçtiğimiz Nisan ayında yine Şirnex’ın Hezex (İdil) ilçesinin Turgut Özal Mahallesi’nde bulunan TOKİ konutlarında 62 daireye kaçak elektrik iddiasıyla ceza yağdırmıştı. DEDAŞ personelleri, sayaçları kontrol etmek için gittikleri TOKİ konutlarında yurttaşlara on binlerce TL’lik fatura kesti. DEDAŞ personellerinin 2 yıldır boş olduğu öğrenilen bir eve de 34 bin TL elektrik faturası keserken, ekiplerin, bazı boş dairelerde kapının açılmamasını “kaçak elektrik kullanılıyor” şeklinde değerlendirerek ceza kestiği bildirilmişti.
Tarım düşmanı aparat!
Daha önce Mêrdîn’in Menteşê mezrasından bir yurttaş, “Çiftçi bu işi bırakacak bu gidişle. Kuraklıktır her yer zaten. Yaşamımız bu su ve elektriktir. Bunu da elimizden aldıklarında ne yapacağız?” diye belirtirken, DEDAŞ’ın kendilerine bir milyon 500 bin lira civarında elle yazılan pusulalar yolladığını ifade ediyordu. Yurttaşlar, “Arazimizi 4 defa satsak bu para etmez. 400 dönüm arazidir satsak bu para etmiyor. Kafalarına göre yazıyorlar” sözleri yaşananların gerçek yüzünü gösteriyordu. Yine 2021 yılı Haziran’da DEDAŞ, Êlih’in Hezo ilçesine bağlı 8 köye su sağlayan depolara bağlı elektrikleri kesti. Hane başı, gecikme faiziyle 110’ar bin TL borç çıkarıldı. Öte yandan, çiftçilerin yağmur sularını biriktirerek sulamada kullanmasını dahi haraca bağlayan DEDAŞ, arazi büyüklüğüne göre çiftçilere borç pusulası yollarken, bu yasa dışı gücünü iktidarın politikalarından almakta.
DEDAŞ mahkeme kararlarını tanımıyor
DEDAŞ ‘kaçak elektrik’ kullanıyorlar iddiaları ile sürdürdüğü ‘terör’ en çok çiftçiler üzerinde uygulanıyor. Çiftçilere devasa büyüklükteki barajlardan su vermeyen iktidar kurumları ve çiftçiyi yeraltı suyuna mahkûm ediyor. Halka yolladığı yüksek meblağlı su kullanım ‘pusulalarıyla’ tahsilat peşine düşen DEDAŞ, diğer yandan çiftçilerin masrafını üstlendiği nakil hattından elektrik alanların, borcu olsa da olmasa da elektriğini toptan kesiyor. Bu da yetmiyor enerji bedelinin yazılı olduğu pusuladaki tutarı ödemediği gerekçesiyle köylülerin tarımsal desteklerinin tamamına el konulup DEDAŞ’a aktarılıyor. Mahkemelerin, çiftçilerin susuz bırakılamayacağı ve bu nedenle DEDAŞ’ın enerjiyi kesemeyeceği, tarım desteklerine el konulamayacağı yönünde verdiği kararlara karşın bu durum kesintisiz olarak yıllardır sürüyor.
18 bin çiftçi susuz bırakılacak
DEDAŞ elektrik şirketi, Ocak ayında yaptığı duyuruda 30 bin çiftçi aboneleri olduğunu ve bu abonelerden borcunu ödemeyen yaklaşık 24 bin çiftçinin elektriğini keseceğini açıklamıştı. Seçimler nedeniyle bu uygulamayı seçim sonrasına kadar bekleten şirket, Nisan’da yaptığı duyuru ile Riha ve Mêrdin’de 18 bin çiftçinin elektriğini keseceğini açıklamıştı. Bölgede inşa edilen devasa barajlardan çiftçiye su vermeyen iktidarın bölgede özellikle Kürt çiftçisini tarımdan uzaklaştıran politikalarında DEDAŞ’ın bir aparat görevi üstlendiği izleniyor. DEDAŞ her yıl yaptığı gibi elektrik borcu olduğunu iddia ettiği çiftçilerin elektriklerini tarımsal sulama döneminde gerçekleştiriliyor olması ise Kürt düşmanı politikaları açıkça ortaya koyuyor.
EKOLOJİ SERVİSİ