Diyarbakır Çınar’da Yaprakbaşı (Barê) köyünde elektrik borcunu ödemediği iddiasıyla icra takibi başlatan DEDAŞ, askerlerin koruması altında çiftçilerin trafolarını sökerek çiftçiyi susuz bıraktı
Diyarbakır’ın Çınar’a bağlı Yaprakbaşı (Baré) Köyü’nde çiftçilerin sayaçlarını söküp enerjiyi kesmek isteyen DEDAŞ asker eşliğinde zulmünü sürdürdü. Aynı köyde daha önce de zulüm uygulayan DEDAŞ yurttaşların borcu olmamasına karşın ‘kaçak elektrik’ kullanımı gerekçesiyle yurttaşların Mayıs ayında sulama yapacakları günlerde sayaçlarını söküp elektriksiz bırakmıştı.
En kritik anda elektrik kesiliyor
Pamuk sulama döneminin en kritik günlerde elektrik trafosunun sökülmesinin kendilerini ciddi anlamda mağdur edeceğini ve yaklaşık bir yıllık emeğin heba olacağını söyleyen Mahrem Sunyar adlı yurttaş duruma tepki gösterdi. DEDAŞ’la birlikte askeri operasyon düzenlendiği görülürken, asker zırhlı araçlarla köye giriş çıkışı kapattı.
Adeta sömürge uygulaması
Kürt düşmanlığı uygulamalarında AKP’nin bir sopası işlevini gören DEDAŞ’ın zulmü çiftçiyi toprağından koparacak noktalara geldi. Bölgede bir yandan kuraklığın giderek artması diğer yandan suya olan ihtiyacın kamusal yolla ve ücretsiz çözmek yerine yüksek su bedelleri ile çiftçinin yüz yüze kalması üretimleri yapılamaz hale getirdi. İnşa edilmiş devasa büyüklükteki barajlara rağmen bölgenin büyük bir bölümüne suların taşınmamış olması çiftçiyi yeraltı suyuna mahkum ederken, DEDAŞ’ın çok yüksek elektrik faturaları ödenemez boyutlara ulaşmış ve ödenmediği iddia edilen faturalar nedeniyle çiftçiler ve köyler susuz bırakılırken, çiftçilerin tarımsal destekleri ise DEDAŞ’a aktarılıyor. Tüm bunlar sömürge uygulamasına tekabül ediyor olması ise dikkat çekiyor
Ziraat Odaları uyarıyor
2022 yılı başından bu yana suya ve elektriğe gelen anormal zamlardan sonra bölgede özellikle küçük çiftçinin üretim yapması adeta tamamen yasaklanıyor. İktidarın sınırsız desteğine sahip DEDAŞ, halkın zaten ödeyemediği elektrik fiyatının yüzde 125 artmasıyla birlikte bölgede baş kesen edasıyla faturaları halka yollarken, üretimin önünde büyük bir engel olarak öne çıkıyor. Su ve enerji sorunu sadece bölge halkının sorunu değil ancak DEDAŞ’ın uygulamalarına diğer bölgelerde karşılaşılmıyor olması bölgeye dair devlet politikalarının bir sonucu. Bölgedeki Ziraat odaları sulama ücretlerinin sübvanse edilmemesi halinde üretimin yapılamayacağını ve dolayısıyla gıda enflasyonunun daha da artacağına yönelik uyarıları ise duymazdan geliniyor.
50’den fazla baraj var su yok!
Düne kadar su zengini olan Kürt coğrafyasında nerede akan akarsu, nehir, dere varsa önüne bentler kurup inşa edilen 50’yi aşkın barajın ardına hapsedilen suya halkın erişimi engellenirken, halk ise kuraklık ve susuzlukla yüz yüze bırakılmış durumda. Burnunun dibindeki barajlardan su alamayan halk suya ulaşmak için yeraltına sondaj yaparak enerji ile çalışan pompalar aracılığıyla hem susuzluğunu hem de tarımsal suyu elde etmeye çalışıyor. Ancak bu pahalı yol DEDAŞ eliyle çok daha pahalı hale getiriyor.
Su ve enerji kullanmayana da borç!
Ayrıca bölgede ekim sahasının büyüklüğüne göre belirlenen enerji (su) bedelleri ise yeraltı suyu kullananlara veya yeraltından su kullanmayanlara dekar başına enerji bedelleri yollanıyor olması bölgede büyük bir yağmanın yaşandığını gösteriyor. Bunun en belirgin örneği ise Urfa’da yaşanmıştı. Elektrik bedellerinden yılan bir çiftçi arazisinin uygun bir yerine mebranlar sererek oluşturduğu havuzda yağmurlarla biriktirdiği ve benzinli motorla tarlalarını suladığı su için DEDAŞ tarafından fatura gönderilmiş ve kesilen yüksek miktardaki elektrik bedeline itirazı eden çiftçinin itirazı kabul edilmeyerek icraya verilmişti.
EKOLOJİ SERVİSİ