Gündeme dair basın açıklaması yapan DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, tecride karşı yapılan eylemlere dikkat çekerek, ‘tutsakların ve ailelerinin talepleri ‘talebimizdir’ diyor, tüm eylem ve etkinliklerde ailelerin yanında olacağımızı belirtiyoruz’ dedi
İmralı Cezaevin ‘de PKK Lider Abdullah Öcalan’a uygulanan tecride karşı cezaevlerinde “boykot” eyleminin yanı sıra eylem ve etkinlikler de yayılıyor. Gündeme dair basın açıklaması yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, tecride karşı eylemliliklerini yaygınlaştıracağını belirtti.
Şiddet körükleniyor
Partisinin Genel Merkez Amed Danışma Bürosu’nda gündeme dair açıklama yapan DBP Kadın Meclisi Sözcüsü Berivan Bahçeci, sistemin cinsiyetçi, dinci ve özel savaş politikaları ile şiddetti körüklediğine işaret etti.
Sistem en çok kadına saldırıyor
Sistemin yeni bir ataerkil kurgu üzerinden topluma, özellikle kadınlara yön vermeye, kendi devamlılığını sistemli saldırılar üzerinden devam ettirmeye çalıştığını belirten Bahçeci, “Bu sistemli saldırılar Elîh’te İpek Er’e tecavüz eden üniformalı, Dêrsim’de başka bir üniformanın arkasına saklanarak kaybettirilen Gülistan Doku, Şirnex’te ve Wan’da yine bir üniformalı tarafından uygulanan taciz, tecavüz ve saldırı oluyor” dedi.
‘Örgütlülük temel ilkemiz’
Kurdistan’da devreye konulan özel savaş politikalarının öncelikle kadınların ve gençlerin örgütlü mücadelesini hedef aldığını ifade eden Bahçeci, “Kadınlara karşı kimden ve nerden bir saldırı gelirse gelsin sonuna kadar karşısında ‘jin jiyan azadî’ felsefesiyle örgütlü bir şekilde durmak temel ilkemizdir. Türkiye’de ve Kurdistan’da Kürt kadınlarına karşı cinsel saldırı suçu işlendiğinde kimi muhalif kesimlerin ve yandaş medyanın sessiz kalması da Kurdistan’da ki özel savaş politikalarının bilinçli, sistematik ve etkin olduğunu göstermektedir” diye belirtti.
‘Eşbaşkanlıktan vazgeçmeyeceğiz’
Kürt kadınları ve Kürtlerin, 31 Mart yerel seçimlerinde “eşbaşkanlık mor çizgimizdir” ilkesinden hareketle bir seçim sürecini atlattığını kaydeden Bahçeci, “Kaynağını ‘Jin Jiyan azadî’ felsefesinden alan, başta eşbaşkanlık sistemi olmak üzere hiç bir kazanımızdan vazgeçmeyeceğimizi bir kez daha belirtiyoruz” dedi.
Kobanê Davası bir yargı tacizi
Yerel seçimlerde 76 belediyede eşbaşkanlık ve fermuar sistemini hayata geçirdiklerini söyleyen Bahçeci, “Dört parça Kurdistan’da kadın öncülüğünde bir devrim ilmek ilmek örülüyor. Ulus devlete karşı demokratik modernitenin inşasında bir umut olan Rojavalı kadınlar, ahlaki politik toplumun temelini oluştururken, kendi hukuk sistemlerini inşa etmektedir. ‘Anayasa’ modeline karşı ‘Toplumsal Sözleşme’ ile kadın özgürlüğünü, çocuk hakları, ekolojik yaşam ve eşit haklar temelinde bir hukuk inşa ediliyor. Bu gelişmelere karşılık Türkiye’de siyasal iktidar yeni anayasa çalışmaları başlatarak ömrünü uzatmak istiyor. Oysa egemenin hukukunun ne olduğunu anlamak için şiddet faili erkeklerin nasıl aklandığına ve muhaliflerin uğradığı yargı tacizine bakmak yeterli olacaktır. Bunlardan biri de Kobanê Kumpas Davası’dır” hatırlatmasında bulundu.
Tecride karşı her alanda olacağı
AKP-MHP iktidarının İmralı’da uyguladığı mutlak tecridi, bir sistem halinde tüm alanlarda sürdürmek istediğini dile getiren Bahçeci, “Sayın Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt soruna demokratik çözüm’ kampanyası kapsamında Özgürlük Yürüyüşüyle başlayıp, 8 Mart, Newroz, 31 Mart seçimleri ve 1 Mayıs’ta açığa çıkan toplumsal sinerjinin verdiği güçle Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü sağlanana kadar tüm eylem ve etkinliklerimize kararlılıkla devam edeceğimizi vurguluyoruz” diye konuştu.
Tutsakların talebi talebimizdir
4 Nisan’da tutsakların cezaevlerinde başlattığı eylemlere dikkati çeken Bahçeci, tutsak yakınlarının Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle birçok kentte “Özgürlüğe ses ver” ve “Tecride son ver” şiarlarıyla farklı eylemler başlattığını söyleyerek, “DBP Kadın Meclisi olarak tutsakların ve ailelerinin talepleri ‘talebimizdir’ diyor, tüm eylem ve etkinliklerde ailelerin yanında olacağımızı belirtiyoruz” dedi.
Öz savunma ve örgütlülük tek çıkış
Kadınlara dönük fiziki şiddetin yanı sıra ruhsal, düşünsel ve duygusal şiddetin de uygulandığını aktaran Bahçeci, “Bu şiddet sarmalı ve erkek egemen zihniyet karşısında kullanılacak öz savunma bilinci ve örgütlülüğü kadınların tek çıkış yoludur. Özellikle kadınlara ve gençlere dayatılan özel savaş saldırıları ve kadına yönelik şiddette uygulanan cezasızlık politikalarına karşı demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü paradigma çerçevesinde örgütleme çalışmalarıyla kadın mücadelemizi büyüteceğiz” diye belirtti.
Kaynak: MA