Gelecek Partisi 1’inci Olağan Kongresini gerçekleştirdi. Kongrede konuşan Ahmet Davutoğlu ‘Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen çok ortaklı vesayet rejimine son verilmesi gerekiyor’ dedi
Gelecek Partisi’nin 1’inci Olağan Kongresi, “Gelecek Senin, Gelecek Türkiye’nin” şiarıyla Anfa Altınpark Kapalı Salonu’nda gerçekleştirildi. Koronavirüs önlemlerinin alındığı kongreye, sadece delegeler davet edildi.
Kongrede konuşan Gelecek Partisi’nin Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, İzmir depreminde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek konuşmasına başladı. İktidarı eleştiren Davutoğlu, “Bu liyakatsiz, ciddiyetsiz, 28 Şubat ve eski Türkiye artığı iktidardan korkmayın” dedi. Davutoğlu, şunları söyledi: “Onlar sizin alın terinizi çarçur etmekten korkmadılar, hukuk devletini yok etmekten korkmadılar, Türk Lirasını ayağa düşürmekten, paramızı pul etmekten korkmadılar, ifade hürriyetini, insan haklarını, milletimizin farklılıklarına saldırmaktan korkmadılar, onların tüm baskılarına, tehditlerine, kolluk güçlerine, şantajlarına rağmen biz de onların oluşturduğu bu korku ikliminden korkmuyoruz.”
Diyanet’e uyarı
Diyanet İşleri Başkanlığı’na seslenen Davutoğlu, “Eğer sizler gençlere ve sıradan halka nasihat ettiğiniz kadar güç yozlaşması ve onun doğurduğu yanlışlıklar karşısında iktidar sahiplerine de sesinizi yükseltebilseydiniz, bugün manevi değerlerimize daha çok saygı gösterilirdi” ifadesini kullandı.
Fransa ile yaşanan gerilim
Davutoğlu, cahil ve popülist liderlerin yaydığı otokrasi kültür virüsünün koronavirüsten daha tehlikeli olduğunu belirterek, Fransa Başbakanı Macron ile yaşanan gerginliğe değinerek, “Birincisi insanoğlunun bedenini, ikincisi ise ruhunu ve insan olma bilincini yok eder. Tarihteki birçok salgında olduğu gibi birincisi geçicidir, bilimsel çalışmalarla aşılabilir; ikincisi ise insan zihnini ve ruhunu işgal etmesi açısından kalıcıdır ve insani kimliği tahrip eder. Ancak, Macron benzeri tarih cahili ve düşünce yoksunu liderlere verilecek cevap geçiciliği daha önceki örneklerden belli olan ve ilan edenlerin dahi kendi hayatlarına ve tüketim alışkanlıklarına yansıtmadıkları boykot çağrıları ve hamasi söylemler değildir” diye konuştu.
Ekonomik kriz
Davutoğlu, ekonomik krize ilişkin şu değerlendirmelerde bulundu: “En büyük krizimiz, krizin varlığının inkâr edilmesidir. Kafasını kuma gömen bu iktidar milleti de milletin dertlerini de ne görüyor ne de duyuyor. Açıkça söylüyorum buradan: Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi var olduğu sürece bu iktidarın ülkeyi yönetmesi, ekonomiyi yönetmesi, dış işlerini yönetmesi, sağlığı ve eğitimi yönetmesi mümkün değildir. Çünkü Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi liyakatsizliği, keyfiliği ve dolayısıyla düpedüz akılsızlığı ve yozlaşmayı kurumsal hale getirmiştir.”
Vesayet rejimi
Davutoğlu, demokratik parlamenter sistem önerisinde bulunarak, “İstedikleri kararı alsınlar, istedikleri kişiyi istedikleri yere atasınlar. Bu sistem var oldukça krizden başka bir şey üretemez, üretmesi söz konusu olamaz. Çünkü bu sistemin tabii yan etkisi demokrasiden rahatsız olmalarıdır. Öncelikle bu, ucube, Cumhurbaşkanlığı sistemi denilen, en az iki görünen ve çok sayıda görünmeyen çok ortaklı vesayet rejimine son verilmesi gerekiyor” dedi.
ANKARA