Koğuşları basılarak işkenceye maruz kaldılar. Av. Ayşe Şehriban Demirel, darp, cebir, işkence, kötü muamele, görevi kötüye kullanma suçu olduğunu ancak takipsizlik kararı verildiğine dikkat çekti. Batman’da da yakta sayım ve çıplak aramaya karşı çıkınların darp edildiği öğrenildi
Urfa 2 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 7 Ekim 2021 tarihinde koğuş değişikliği dayatmasını kabul etmeyen tutuklular, koğuşları basılarak işkenceye maruz kaldı. Koruyucu kıyafetler giyen yaklaşık 40 gardiyanın, 3 müdürle birlikte koğuşları bastığı olayda yaralanan tutuklular, cezaevine atanan yeni müdürün talimatıyla koğuşlarının değiştirilmek istendiği, yasal gerekçeyi öğrenmek istemeleri üzerine de işkenceye maruz kaldıklarını aktardı. Vücutlarında yaralanma ve kırıklar oluşan tutukluların koğuşları zorla değiştirildi, revire gitme talepleri ise karşılanmayarak, darp raporu alma talepleri geciktirildi.
MA’dan Ceylan Şahinli’nin haberine göre ailelerin başvurusu üzerine Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) Urfa Şubesi Hapishaneler Komisyonu, işkenceye maruz kalan 23 tutukluyla cezaevinde görüştü. Avukatlar, daha sonra işkence ve hak ihlallerine dair görevliler hakkında Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Zorla koğuş değiştirme uygulaması “Adalet Bakanlığından gelen yazı” ile gerekçelendirilerek, tutukluların yasal gerekçeyi öğrenme talebi, “böyle bir zorunluluk olmadığı” gerekçesiyle reddedildi. Tutukluların darp edilmesine dair suç duyurusunda ise “Müştekilerin vücutlarında meydana gelen lezyonların benzerlerinin infaz koruma memurlarında da oluştuğu” iddiasıyla takipsizlik kararı verildi.
Av. Ayşe Şehriban Demirel: Robokop giyimli kişilerle birlikte saldırı var
Karara Sulh Ceza Hâkimliği’ne itirazda bulunmaya hazırlanan avukatlardan ÖHD Hapishaneler Komisyonu Eş Sözcüsü Ayşe Şehriban Demirel, tutuklulara dönük saldırının cezaevi idaresi ve yanlarında bulunan robokop giyimli gardiyanların koğuşları basmasıyla başladığını anımsattı. Demirel, “Tutukluların koğuşlarının değiştirilmesi isteniyor. Bununla ilgili mahpuslar da koğuş değişikliğinin sebebini ve yazılı gerekçesini talep ediyorlar ama bu talepleri reddediliyor. Cezaevi müdürleri, böyle bir zorunluluklarının olmadığını söylüyor. Buna karşı yine aynı talebi tekrar ediyorlar ve yine bu talep oradakiler tarafından reddediliyor” diye belirtti.
Ret talebi ardından tutukluların, herhangi bir uyarı yapılmaksızın koğuşlar basıldıktan sonra gardiyanlar tarafında darp edildiğini söyleyen Av. Ayşe Demirel, “Bir anda robokop giyimli kişilerle birlikte saldırı yapılarak, mahpusları koğuşlardan zorla çıkarmaya başlıyorlar. Darp, cebir ile birlikte işkence, kötü muamele ve görevi kötüye kullanma suçu da işlenerek, koğuş değişikliği gerçekleştiriliyor” dedi. Tüm bu yaşananlara karşı cezaevi idaresinin tutuklulara ilişkin disiplin soruşturması başlattığını ve aile görüş yasağı dahil farklı cezalar verildiğini ifade eden Demirel, saldırıya dair adli mercilerden aldıkları raporlarla yaptıkları suç duyurusunun ise takipsizlikle sonuçlandığını vurguladı.
Yasal dayanağını sorma ve görme hakkı
Karara gerekçe gösterilen sebeplere dikkat çeken Ayşe Demirel, şunları söyledi: “Anayasa’da da koruma altına alındığı üzere herkes kendisiyle ilgili kamu mercilerince yapılacak bir işleme ilişkin yasal dayanağını sorma ve görme hakkına sahip. Her ne kadar bu cezaevi idaresince reddedilmiş ve ne yazık ki savcılıkta da ‘kovuşturmaya yer yoktur’ kararı verilmiş olsa da kişiler kendisiyle ilgili yapılan işlemlere ilişkin yasal dayanağı sorma hakkına sahiptir. Takipsizlik kararına karşı itirazlarımızı gerekli mercilere sunacağız. Adli raporlarda mevcut olan darp ve cebir izlerine, kamera görüntülerinde de herhangi bir karşıtlık olmamasına rağmen bir anda saldırı şeklinde gelişen olaya ilişkin hukuksuzca verilen bu kararı gerekli kanun yollarına başvurarak, tutukluların haklarını talep edeceğiz.”
Disiplin soruşturmaları
Yaşanan bu olayın cezaevi müdürleri ve gardiyanlara dönük yeni bir cezasızlık politikası örneği olduğuna vurgu yapan Ayşe Demirel şunları ekldi: “Cezaevi idaresi, ‘Ayrımcılık yasasını ihlal etme’, ‘Görevini kötüye kullanma’ gibi birçok suçu işlemiş durumda. Buna karşın adli mercilerin cezasızlık politikasını uygulamış olması buna benzer durumların da gelişmesine neden oluyor. Bu cezasızlık politikasından kaynaklı cezaevlerinde keyfi uygulamalar keyfi düzenlemeler yapılıyor. Mahpuslar disiplin soruşturmasına maruz bırakılıyorlar. Bunlar, infazların yakılmasına neden oluyor. Nitekim bu dosya ile ilgili de mahpuslara disiplin soruşturması başlatıldı. Bazılarının bu disiplin soruşturmasından kaynaklı disiplin cezaları, bazılarının ise itirazları devam ediyor. Cezaevi idaresi bu şekilde durumu da kullanarak, kişilerin koşullu salıverilme haklarını engellemiş oluyor.”
Batman’da ayakta sayım ve çıplak aramaya karşı çıkınca darp edildi
MA’dan Fethi Balaman’ın haberine göre de hakkında açılan davanın duruşması için 7 Haziran’da tutuklu bulunduğu Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nden Batman T Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne sevk edilen Salih İlmin ayakta sayım ve çıplak arama dayatmasına karşı çıktığı için gardiyanlarca darp edildi. İlmin, 9 Haziran’da kardeşi Gülçin İlmin ile yaptığı açık görüşte yaşadıklarını aktardı.
Ağabeyinin “örgüt üyeliği” iddiasıyla 2018 yılından bu yana tutuklu olduğunu aktaran Gülçin İlmin, ağabeyinin 8 Haziran’da görülen duruşması için bir gün öncesinde Batman Cezaevi’ne getirildiğini söyledi. Gülçin İlmin, “Abim ve bir kişi tek odada kalıyorlar. Sayım esnasında ayağa kalkmalarını istiyorlar. Onlar da zaten iki kişi olduklarını ve ayağa kalkmayacaklarını söylüyorlar. Bu esnada gardiyanlar onları zorla ayağa kaldırmak istiyor. Onlar da kalkmayacaklarını söyleyerek direniyorlar. Üstünde oturdukları sandalye ile beraber onları koğuşun dışına atıyorlar. Bu esnada zorla fiziki müdahalede bulunuyorlar. ‘Herkes ayağa kalkıyor, siz niye kalkmıyorsunuz?’ diyerek tehdit ediyorlar. Abim bu şiddeti savcılığa anlattı” şeklinde konuştu.
Ziyaretçilere de dayatılıyor
Gardiyanların ağabeyi ve diğer tutukluya çıplak arama dayatmasında da bulunduğunu belirten İlmin, benzer uygulamalara ziyaretçilerin de maruz kaldığını ifade etti. 9 Haziran’da açık görüşe gittiklerinde işkenceye varan muamelelerle karşı karşıya kaldıklarını dile getiren İlmin, “İki yerde aramadan geçtik. Çıplak aramaya varan bir durum gelişti. Bunu kabul etmedik. Bu yapılanın insan onurunu zedeleyici bir durum olduğunu belirtik. ‘Neden bunları yapıyorsunuz?’ diye sorduk. Onlar da ‘İşinize gelirse. Buranın kurallı böyle. Eğer rahatsız oluyorsanız bir daha gelmezsiniz’ dediler. Zaten uzun bir süre pandemi bahanesiyle görüşme gerçekleştirmediler. Yasak kalktı, ancak bu şekilde bir işkenceyle karşı karşıya kaldık. Hem cezaevindeki tutuklulara hem de onları ziyarete gelen ailelere işkence yapılıyor. Bu işkence son bulsun. Yeter artık” tepkisinde bulundu.
Cezaevinde yaşananlara dair İnsan Hakları Derneği (İHD) Batman Şubesi’ne başvurduklarını aktaran İlmin, yaşanan hak ihlallerinin son bulması için kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaptı. İlmin, ağabeyinin 10 Haziran’da yeniden Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ne geri gönderildiği bilgisini de paylaştı.
URFA/BATMAN