DAD Genel Merkezi, Maraş Katliamı’nın yıl dönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. DAD Genel Merkezi, Maraş Katliamı’nı unutmadıklarını belirterek, savaş dilinin yıkılması gerektiğini söyledi
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Maraş’ın özel savaş politikalarından birisi olarak 12 Eylül rejimini hazırlayan eşiklerden biri olduğu ifade edilen açıklamada, “Halklar arasından kin ve öfke yaratarak iktidarlarını sürdürme yöntemi olarak devreye sokulmuştur. Temel sorgulanması gereken noktalardan biri de devletin ideolojik kodlarıdır. Bu kodlar Anadolu ve Mezopotamya halklarının dokusuna uymadığı için, kendini zor aygıtı ile ayakta tutmak istemektedir. Lakin bu kadar uzun süre kendi sınırlarında dağını, taşını hiçbir aidiyet ve vicdani sorumluluk hissetmeden bombalayan dünyada ki ender ülkelerden birisidir. Çünkü temelde ait hissetmiyor, tehlikede görüyor kendini, kodlarını böyle korumaya çalıştıkça da ait olamıyor ve çatışıyor” denildi.
Unutmuyoruz
On binlerce Kürt Alevi’nin katledildiği belirtilen açıklamada, “Anadolu ve Mezopotamya halkları yüzyıllardır kendi topraklarına Yurt deyip, Yurt edinememişlerin geçişlerine tanıklık etmiştir. Kürt Aleviler içinde bu tanıklık devam etmektedir. Dersim, Malatya, Maraş, Çorum ideolojik demografik yerinden edilmelerine, yerleşimlerine tanıklık etmiştir. Kürt Aleviler sürgüne gönderilmiş, başka ülkelere göç etmek zorunda kalmışlardır. Aralık ayı emek, barış, demokrasi, insan hakları mücadelesi veren kesimler için bir katliam ayıdır. F tipi, hücre tipi tecrit ve zulüm politikalarına karşı direnen, hayati sorumluluğu devletin korumasında olan 30 insan devlet görevlileri tarafından ‘Hayata Dönüş Operasyonu’ adı altında hayatlarına son verildi. Aynı yaklaşım kendi vatandaşını, Roboski’de suçsuz 34 sivili havadan bombalayarak katleden bu nefret ve devşirme iktidar pratiğidir. Bu vesile ile Koçgiri’de, Dersim’de, Maraş’ta, Malatya, Çorum’da, Gazi’de, Gezi’de bedel ödemiş Alevi Halklar olarak herkesi edep, erkan ve barış diline davet ediyoruz. Savaş dili yıkımdır. Barış dili geleceği birlikte gerçekleştirme gücüdür. Biz yaşadıklarımızı unutmuyoruz. Yüzleşmekten de korkmuyoruz. Türkiye halkları da korumamalıdır. Rahmet, barış dilimiz ve vicdanlı yaklaşımımız ise zayıflatıyor Nemrutları” denildi.
MA