DAD İzmir Şubesi, Koç Üniversitesi öğrencisine yapılan ırkçı saldırıya ilişkin yaptığı açıklamada gerekli cezai işlemlerin adaletli bir şekilde yürütülmediğini belirtilerek ‘Bu sürede nasıl bir soruşturma yaptınız, saldırganların iddiasını doğrulayan maddi verileriniz nelerdir? ‘ diye sordu
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) İzmir Şubesi, Koç Üniversitesi öğrencisinin Kürt ve Alevi kimliği nedeniyle saldırıya uğramasını dernek binasında yaptığı basın toplantısı ile kınadı. Toplantıya DAD Eş Genel Başkanları Kadriye Doğan ve Zeynel Kete de katıldı. Açıklamayı yapan DAD İzmir Şube Eşbaşkanı Nebat Çelik, iktidarın neo-ittihatçı politikaların sürdürücüsü olduğunu, kindar ve dindar nesil yetiştirme hedefiyle yürürlüğe koyduğu politikaların karşılık bulduğunu söyledi. Çelik, Koç Üniversitesi’nde yaşanan ve uzun bir süre kamuoyundan gizlenen kan dondurucu linç olayını geçte olsa öğrendiklerini belirtti.
Failin ve mağdurun rolleri görünmez kılındı
Çelik, Koç Üniversitesi bünyesinde yürütülen soruşturma kapsamında faillerin ve mağdurun rollerinin görünmez kılındığı ve gerekli cezai işlemlerin adaletli bir şekilde yürürlüğe konulmadığını ifade etti. Çelik, “Mağduriyeti yaşayan öğrenciyi okuldan uzaklaştıran, sınavlara girmesini engelleyen, okulunu dondurmasını nasihat eden yönetime soruyoruz; Bu sürede nasıl bir soruşturma yaptınız, saldırganların iddiasını doğrulayan maddi verileriniz nelerdir? Olay mağdur tarafından kamuoyuna duyurulmasaydı gizleyecek miydiniz? Hastanede ameliyat edilen mağdurun başvurusu adli kayıt olarak geçti mi, ifadesi alındı mı, yaralayan kişinin ifadesi alındı mı, size iletilen ses kayıtlarını nasıl değerlendirdiniz? Burada korunması gereken bir öğrencinin ruhsal ve bedensel bütünlüğü mü yoksa üniversitenizin varlığı mı” diye sordu.
Koç Üniversitesi’ne “Yaşanan linç girişimine göz mü yumdunuz? Gerçeği bilmek istiyoruz” diye soran Çelik, sözlerine şu şekilde devam etti: “Cümle canın yaşam hakkını Hak bilen ve yetmiş iki milleti bir ve eşit gören bir inancın talipleri olarak cana kastı ve ırkçı ve faşist hezeyanları asla kabul etmeyeceğimiz bilinmelidir. Kürt de Alevi de bu toprakların asli sahiplerindendir. Bu toprakların çoğulcu yapısını hiçbir faşist anlayış tekleştiremeyecek. Zaman sahipsiz, mekan rızasız, mazlum çaresiz değildir.”
HABER MERKEZİ