DAD Genel Merkezi, kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın kültürel soykırım projesi olduğunu belirterek, ‘Aleviliği bitirmeye yönelik kurulan bu başkanlığa tavır geliştirmeye ve teşhir etmeye çağırıyoruz’ dedi
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD) Genel Merkezi torba yasa ile Kültür ve Turizm Bakanlığı bünyesinde kurulan Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’nın son bir hafta içinde yaptıkları çalışmalara ilişkin yazılı açıklama yaptı. DAD tarafından yapılan açıklamada, asimilasyon politikalarının sürdüğü belirtildi.
‘Cemevlerine kayyım atama ve Alevi diyaneti kurma’
Açıklamada, “Biz Alevilerin ‘Cemevlerine kayyım atama ve Alevi diyaneti kurma’ girişimi olarak nitelendirip, kabul etmeyeceğini net bir şekilde belirttiği ‘Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı’, asimilasyon icraatlarına büyük bir hızla başlamış bulunmaktadır” denildi.
Son bir haftada kendilerine gelen bilgi, haber ve şahitliklerine göre; Rêya Heq Alevi süreklerinin yaşadıkları birçok şehre, bakanlığı temsilen gelen devlet yetkililerinin bir dizi girişimde bulunduğu kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Ocakzade Yol evlatları, Alevi köy muhtarları, Cemevi yöneticileri, Alevi kurum temsilcileri ve Alevi toplumunun birçok bileşeni ile söz konusu bakanlık tarafından yapılan görüşmelerde çok net bir şekilde devşirme sistematiğinin yürütüldüğü anlaşılmaktadır. Maaşa bağlama yolu ile ‘Dede’ ayartma, öte yandan hali hazırda var olan Cemevlerine ‘Dede’ tayin etme, maddi vaatlerle Cemevlerini kontrol altına alma gibi birçok yöntem ve araç denenerek, tamamen Aleviliği eritmeye ve devlet kontrolüne almaya dair bir süreç hızlıca işletilmektedir.”
‘İktidar kendi fetvalarını yaygınlaştırmaya çalışıyor’
Alevilerin eşit ve özgür yurttaşlık talebi olduğu vurgulanana açıklamada, yeni kurulan “Alevi-Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı” ile yerel ve genel diyanet anlayışıyla iktidarın kendi fetvalarını yaygınlaştırmaya çalıştığı kaydedildi.
DAD açıklamasının devamında talepler şu şekilde sıralandı:
- “Başta Hace Bektaş Veli Dergahı olmak üzere, el konulan bütün kutsal mekanlarımız bir an önce toplumumuza iade edilmelidir.
- Aleviliği devletleştiren, kontrol ve denetime alan ve ‘Türk – İslam Aleviliği’ anlayışı ile yeni tarifler kurgulayan ideolojik çalışmalardan vaz geçilmelidir.
- Aleviliği, devletin resmi inancı olan ‘Türk – İslam – Hanefi’ anlayışının bir alt kültürü olarak ele alan asimilasyoncu bakış acısını asla kabul etmiyoruz. Bu bakış açısının hem Aleviliği eritmeyi hedeflediğini, hem de bin bir sürekle ifade bulan hakikat gerçeğimizi tekleştirme anlamına geldiğini belirtmek isteriz.
- Alevilik, kendine has dili, kültürü, ritüelleri, hafızası olan bir inanç sistematiğidir. Kendisinden önceki hakikatlere ikrar vermiştir. Bu inanca yönelik her türlü asimilasyon siyaseti inancımıza yönelik bir katliam olarak kabul ediyoruz.
- Ulusal ve uluslararası sözleşmelerde yer alan ve Türkiye Cumhuriyeti devletinin de imzaladığı kazanılmış haklarımız bir an önce yürürlüğe konulmalıdır.
- Alevi Bektaşi Kültür ve Cem Evi Başkanlığı gibi bir kurumun Alevi süreklerini temsil etmediğini ve kayyım zihniyeti taşıdığını belirtmek isteriz.”
HABER MERKEZİ