Yapılan son düzenlemelerle sanat kurumlarının bağımlı hale getirilmesi tartışmaları sürüyor. Sanat ve sanat kurumlarının durumunu değerlendiren Amed Şehir Tiyatrosu oyuncularından Yavuz Akkuzu, bu alana dair yürütülen yanlış politikaların Cumhuriyet’ten beri sürdürüldüğünü ifade etti.
Sanat ve sanat alanlarına müdahaleler cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş için yapılan düzenlemelerle başlamadı. Bunun öncesinde belediyelere atanan kayyumlar, bu alanlara keyfi bir şekilde müdahale ediyordu. Oyuncu Yavuz Akkuzu da, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne atanan kayyum tarafından işlevsizleştirilen Şehir Tiyatrosu’nda işten çıkartılanlardan biri. Buna karşı kendi sahnelerini kuran Akkuzu, sanata Amed Şehir Tiyatrosu ile yollarına devam ediyor.
Devleti güçlendirme sanatı
Sanat kurumlarının hiçbir zaman tam anlamıyla özerk olmadığını ifade eden Akkuzu, “Türkiye’de her şey devleti güçlendirme mantığıyla şekillendiriliyor. Bunun sanata da yansıdığını görüyoruz. Oysa kültür sanat kurumlarının bağımsız olması gerekirdi” dedi.
Dün onlardı bugün ise…
Sanat alanlarının özerkliği her dönem tartışma konu olduğunu söyleyen Akkuzu, bunun Cumhuriyet’e kadar uzandığını ifade etti: “İlk başta kültür sanat alanlarını devlete bağladılar ve bunu Türk kültürü üzerinden yaptılar. Bu yöntemle Atatürkçü düşünceyi yayacaklarını düşündüler. Şimdi dini bir zeminde ilerleyen farklı bir iktidar yapısı geldi. Ve bütün devlet kurumlarını ele geçirdi, ele geçirdikleri kurumları biçimlendirip, kendi fikirlerince devam ettirecekler. Maalesef sözde şimdi buna karşı çıkan asıl Kemalistlerin suçudur. Çünkü böyle bir devlet sistemini onlar inşa ettiler” diye konuştu.
Akkuzu, sanat alanlarının ileride daha muhafazak’ar bir formla şekilleneceği vurgusu yaptı: “Oyunlarında kendi fikirlerinin anlatıldığı, kendi yazarlığının oynandığı oyunlarla karşılaşacağız. Şekil ve form olarak o zihniyete uymayabilir.”
Müdahale değil destek
Devletin sanat kurumlarına müdahale değil destek vermesi gerektiğini söyleyen Akkuzu, “Avrupa’da devletten destek alıyor ama bütün kararlarının biçim ve özünü kendisi belirliyor. Devlet tiyatrosu maalesef Türkiye’de bütün her şeyiyle devlete bağlıydı ve istedikleri zaman atamalarını yapıyorlardı, oyuncu alabiliyorlardı, istedikleri zaman yıllık maliyesini belirliyorlardı. Nerede istiyorlarsa orada inşa ediyorlardı. Şimdi aynı mantık ama farklı bir ideolojiyle devam edecek.”
Her koşulda özerk olmalı
Akkuzu, son olarak şunları söyledi: “Devlet, özerklik ilkesine uymalı, sanat alanları içerik, sanatsal ve biçim olarak özerk olmalı ve herhangi bir iktidar değiştiğinde yansımamalı. Sanat alanları her koşulda özerk olmalı.”
DİYARBAKIR