Galatasaray Meydanı’na çıkmak isteyen Cumartesi Anneleri ve hak savunucuları AYM kararına rağmen bir kez daha polis tarafından gözaltına alındı. Gözaltılar için İHD’de yapılan açıklamada hak savunucuları mücadelelerinden vazgeçmeyeceklerini söyledi
Cumartesi Anneleri’nin gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle gerçekleştirdikleri 28’inci yıl eylemi, 948’inci haftasında devam etti. Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) “ihlal” kararlarına rağmen polis ablukasının sürdüğü Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmak isteyen Cumartesi Anneleri ve insan hakları savunucuları, bu hafta da polis engeli ve saldırısıyla karşı karşıya kaldı.
18 kişi gözaltı
Karanfillerle İstiklal Caddesi’ne çıkan anneler ve beraberindekiler, meydandaki polis bariyerlerinin önünde ablukaya alındıktan sonra gözaltına alındı. Aralarında Cumartesi Anneleri, İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Başkanı Eren Keskin ve İHD İstanbul Şubesi Başkanı Gülseren Yoleri’nin de bulunduğu 18 kişi gözaltına alındı. Bu esnada haber takibi yapan gazeteciler ise, alandan uzaklaştırılarak, engellendi.
Gözaltına alınan grup, gözaltı aracına bindirildikleri esnada ellerindeki karanfilleri Galatasaray Meydanı’na atarak, zafer işareti yaptı. Açıklamaya ayrıca, Halkların Demokratik Partisi (HDP) İstanbul Milletvekilli Musa Piroğlu da katılarak, destek verdi.
Gözaltına alınanların isimleri şöyle: “Eren Keskin, Gülseren Yoleri, Besna Tosun, İrfan Bilgin, Ümit Efe, Coşkun Üsterci, Hüseyin Aygül, İkbal Eren, Maside Ocak, Hanife Yıldız, Ali Ocak, Mikail Kırbayır, Hasan Karakoç, Hünkar Yurtsever, Cüneyt Yılmaz, Leman Yurtsever, Mehmet Mert Karatağ, Özge Bakır Efe.”
Gözaltılar için açıklama
Cumartesi Anneleri, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması talebiyle her hafta düzenledikleri eylemlerinin 28’inci yıldönümünde Galatasaray Meydanı’nda polisler tarafından gözaltına alındı. İHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon, gözaltına alınan kişilere dair dernek binasında basın toplantısı düzenledi.
Yasaklama ile karşı karşıyayız
Konuya ilişkin açıklama yapan komisyon üyesi Şevin Çelik, “28 yıldır söylüyoruz: Devletin zorla kaybetme politikası kişinin yok edilmesi ile sınırlı kalmaz. İşlenen suçu ispatlayacak izlerin ve tüm kanıtların yok edilmesi ile devam eder. Bu yüzden suça ve geçmişe işaret eden her türden söz ve eylem yasaklama ile karşı karşıya kalır” dedi.
Çelik, kendilerine yönelik engelleme ve gözaltıların da yukarıda belirtilen nedenlerden kaynaklı yaşandığına işaret ederek, tüm bu engellemelere rağmen gözaltında kaybedilenlerin hatırlanması için Galatasaray’da ısrar edeceklerinin altını çizdi.
Talepleri sıraladı
Cumartesi Anneleri olarak bu keyfiliği kabul etmeyeceklerinin altını çizen Çelik, taleplerini şöyle sıraladı:
“*Gözaltında kaybedilenlerin akıbetleri açıklansın.
* Gözaltında kaybetme suçunun failleri üzerindeki cezasızlığa son verilsin; adalet sağlansın.
* Bir daha hiç kimse gözaltında kaybedilmesin.
* Türkiye, imzalamaktan kaçındığı Birleşmiş Milletlerin Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Sözleşme’yi imzalasın, onaylasın ve uygulasın.
* Galatasaray’daki keyfi yasağa son verilsin.”
Biz Berfo anaya söz verdik
Çelik’in ardından 1995 yılında kaybettirilen Hasan Ocak’ın ağabeyi Hüseyin Ocak söz alarak, “Biz Arjantin’de Plaza de Mayo Annelerinden devir aldığımız ‘bırakılan mücadele kaybedilen mücadeledir’. Bizde son kaybımız kalıncaya kadar mücadelemiz devam edecek” ifadelerini kullandı.
Ardından söz alan kayıp yakını Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun da, “Biz Berfo anne başta olmak üzere tüm annelere söz verdik. Son kayıplarımız buluncaya kadar biz bu mücadeleden vazgeçemeyeceğiz” dedi.
18 Eylül 1980 yılından Bingöl’de kaybedilen Hüseyin Morsümbül’ün yengesi Ayten Morsümbül ise, “Şu an Hüseyin mezarı Galatasaray Meydanı’nda Fatma annenin ise Bingöl’de. Bu yüzden Galatasaray Meydanı bizim kayıplarımızın mezarıdır. Biz asla Galatasaray Meydanından vazgeçmeyeceğiz. Gözaltına alınan arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın” dedi.
HABER MERKEZİ