Cumartesi Anneleri, eylemlerinin 978’inci haftasında, 29 yıl önce gözaltında kaybedilen gazetecilik öğrencisi İsmail Bahçeci’nin akıbetini sordu
Gözaltında kaybedilen ve katledilen yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemlerinin 978’inci haftasında Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerinde karanfil ve kayıp yakınlarının fotoğrafını taşıyan Cumartesi Anneleri/İnsanlarının bu haftaki eylemine İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu üyeleri ve siyasetçiler ile çok sayıda insan hakları savunucusu katıldı.
‘Türkiye Hukuk devleti olmaktan uzaklaştı’
Bu haftaki eylemde, 29 yıl önce İstanbul’da gözaltında kaybedilen gazetecilik bölümü öğrencisi İsmail Bahçeci’nin akıbeti soruldu. Basın metnini ise İHD Kayıplar Komisyonu üyesi Aysel Ocak okudu. Ocak, “Ağır insan hakları ihlalleri söz konusu olduğunda devletlerin, etkili bir hukuk süreci yürüterek bu ihlallerle ilgili gerçeğin bilinmesini ve faillerin cezalandırılmasını sağlama sorumluluğu vardır. Devletin bu sorumluluğunu yerine getirmeyi reddetmesi, ihlallerin ve cezasızlığın tekrarlanmasına neden olan kara bir döngü oluşturmaktadır. Zira devlet görevlilerini işaret eden suçlarda, fail ve sorumluların eylemleri nedeniyle hesap vermediği her vaka Türkiye’yi insan haklarından, demokrasiden, hukuk devleti olmaktan uzaklaştırmaktadır” dedi.
Bahçeci’nin hikayesi okundu
978’inci haftalarında 29 yıldır devletin yükümlülüklerini yerine getirmeyi reddettiği İsmail Bahçeci dosyasında adaletin sağlanmasını istediklerini belirten Ocak, “90’lı yılların başında üniversite öğrencileri, YÖK sistemine karşı demokratik, özerk ve katılımcı bir üniversite talebiyle dernekler kurarak örgütlenmeye başladı. Marmara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu öğrencisi İsmail Bahçeci de bu örgütlenme içinde yer aldı. Türkiye Öğrenci Dernekleri Federasyonu başkanıydı. Politik eylemleriyle öne çıkan her öğrenci gibi İsmail de ağır baskılara maruz kaldı. Defalarca gözaltına alındı, ağır işkence gördü. 1993 yılında hakkında yakalama kararı çıkarıldı ve polis tarafından aranmaya başlandı. Bahçeci ailesinin Avcılar’daki evine polis baskınlar düzenledi. Bu nedenle İsmail evden ayrıldı. Kardeşi, İsmail’e acil durumlarda kendisine haber ulaştırması için bir arkadaşının işyeri telefonunu verdi” ifadelerini kullandı.
Polisler Bahçeci’yi kaybettiklerini itiraf ettiler!
24 Aralık 1994 tarihinde ailesini telefonla arayan ve kendisini İsmail’in arkadaşı olarak tanıtan bir kişinin, İsmail’in siyasi şube polisleri tarafından gözaltına alındığı haberini verdiğini söyleyen Ocak, “Baba Şehmus Bahçeci, hemen Gayrettepe Emniyet Müdürlüğüne ve DGM İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına başvurdu. Ancak İsmail’in gözaltına alındığı inkar edildi.
Bu sırada kardeşinin İsmail’e telefonunu verdiği arkadaşının işyeri, polis tarafından basıldı. ‘Yakalanan bir örgüt mensubunun üzerinde telefon numaranız çıktı’ denilerek işyeri sahibi gözaltına alındı. 1995 Ocak ayında da Ankara’da gözaltına alınan M.Y. sorguda, ‘Seni de İsmail Bahçeci gibi kaybederiz’ diye tehdit edildiğini kamuoyuna duyurdu. 24 Aralık’tan sonra Bahçeci ailesinin evine bir daha polis baskını yapılmadı” şeklinde konuştu.
İSTANBUL