Aydın Atay/Diyarbakır-MA
Diyanete bağlı imamların camilerde AKP propagandası yapmasına tepki amacıyla 2011 yılında başlatılan Sivil Cuma Namazlarını kıldıran, yine hayatını kaybeden PKK’lilerin cenaze namazlarını kılan Fahrettin Oğurlu ve Mehmet İhsan Durak isimli imamlara, kanunlarda suç olarak tanımlanmayan filleri nedeniyle hapis cezaları verildi. Her iki imam hakkında ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım’ iddiasıyla Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Yapılan yargılama sonucunda mahkeme, Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun (CMK) 223/2-a maddesini düzenleyen “Yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması” nedeniyle Oğurlu ve Durak hakkında beraat kararı verdi. Ancak savcılık itirazda bulundu. İtirazı değerlendiren Antep Bölge Adliye Mahkemesi 3. Dairesi, kararı bozup, davanın yeniden görülmesine karar verdi. İstinaf Mahkemesi’ndeki duruşmada savunma yapan imamlardan Fahrettin Oğurlu, Sivil Cuma Namazı kıldırmasına ilişkin, “Bunları dini görev nedeniyle yaptım” dedi. Mehmet İhsan Durak da hem PKK’lilerin cenaze namazını hem de Sivil Cuma Namazlarını insani görev olarak kıldırdığını ifade etti.
Savcı ‘suç’ saydı
Savcı ise esas hakkındaki mütalaasında sanıkların halk arasında ‘Mele’, ‘Seyda’ olarak tanımlanan din adamları olduğunu, PKK/KCK talimatı doğrultusunda hareket ederek sivil cuma namazı kıldırdıklarını, bu eylemlerde kitlenin moral ve motivasyonunu artırarak örgütün güçlü olduğunu, ailelerine destek vermek ve sahipsiz olmadıkları algısını yaratmak amacıyla ölen örgüt mensuplarının cenaze törenlerine katıldıklarını ileri sürerek, ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme’ suçundan ceza istedi.
Kanunda bulamayınca…
İstinaf Mahkemesi ise suçlama konusu yapılan fiillere dair kanunlarda dayanak bulamayınca çareyi doktrinlere başvurmakta buldu. Prof. Dr. Vesile Sonay Evik’in “Cürüm İşlemek İçin Örgütlenme” ve Prof. Dr. Uğur Alacakaptan’ın “Cürüm İşlemek İçin Örgüt” adlı doktrinlerine başvuran mahkeme, buradaki yorumlamalar üzerinden kılınan Sivil Cuma Namazlarının KCK sözleşmesinde yer alan azınlıklar ve inanç komiteleri faaliyeti arasında olduğunu, yapılan faaliyetin Anayasada teminat altına alınan inanç ve ibadet hürriyetine ilişkin olmadığı, bölge halkının inanç konusundaki hassasiyetinin istismar edilmek suretiyle örgütün amaç ve faaliyetlerini tanıtmanın amaçladığını ileri sürdü.
Önce ceza sonra erteleme
Savcının mütalaasındaki iddialara da atıfta bulunan mahkeme, savcılığın talebini yerinde bularak yerel mahkemenin verdiği beraat kararının ortadan kaldırılmasına hükmetti. Mahkeme, sanıkların ‘örgüte yardım etme’ suçu işledikleri gerekçesiyle 5’er yıl ceza verdi. Verdiği bu cezaları yardımın niteliği ve cezanın sanıkların yaşamına olası etkisini dikkate alarak 2’şer yıla indiren mahkeme, yine sanıkların 65 yaşın üstünde olmaları, sabıkalarının bulunmaması ve bir daha suç işlemeyeceklerine dair kanaat oluşması nedeniyle cezalarının ertelenmesine karar verdi.