Öcalan üzerindeki tecridin sona ermesi için dışarıda ve cezaevlerinde devam eden açlık grevi ile dayanışmak için Mersin’de on binler miting alanını doldurdu. Yurttaşlar, taleplerin acilen kabul edilmesini istedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi protesto etmek amacıyla Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven, 95 gündür süresiz dönüşümsüz açlık grevinde. Aynı taleple Türkiye ve bölge cezaevlerinde başlatılan açlık grevi eylemi de 56’ncı gününü geride bıraktı. Nasır Yağız’ın Hewler’de başlattığı açlık grevi eylemi de 81’inci, Galler ve Strasbourg’ta başlatılan eylem de 56’ncı gününde. Açlık grevlerine destek Kürtlerin yaşadığı tüm alanlardan büyürken, uluslararası kamuoyunun eyleme olan ilgisi de artıyor.
HDP tarafından Diyarbakır ve İstanbul’daki kitlesel mitinglerin ardından bu kez Çukurova merkezli Mersin’de on binlerin katıldığı miting gerçekleştirildi. Yenişehir Tevfik Sırrı Gür Stadyumu yanındaki miting alanında sağanak yağışa aldırış etmeden toplanan on binler, açlık grevi eylemcilerinin taleplerini sahiplendi. Kürtçe ve Türkçe “Demokrasi, Özgürlük ve Adalet” pankartının asıldığı mitingte, dev ekrandan ise HDP’nin çalışmalarına dair görüntüler paylaşıldı. Ancak bu görüntüler arasında partinin önceki dönem Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın fotoğrafının yer almasına müdahale eden polis, fotoğrafın kaldırılmasını istedi. Mitinge katılmak üzere Osmaniye’den yola çıkan partilileri taşıyan otobüs ise kent çıkışında polislerce durduruldu ve evrakları eksik olduğu iddiasıyla trafikten men edildi. Bunun üzerine partililer özel araçlarla mitinge alanına ulaştı. Mitinge DTK Eşbaşkanı Berdan Öztürk, HDK Eş Sözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit, HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli ile HDP’li vekiller de katıldı.
‘Karşı koymalıyız’
Mitingde konuşan DTK Eşbaşkanı Öztürk, İmralı tecridinin Kürt halkının iradesine dönük olduğunu, barışa ve Kürt halkının iradesine uyguladığını vurguladı. Öztürk, “Leyla Güven ve tutuklu arkadaşlarımız tarihi bir direniş başlatmıştır. Karanlık döneme ışık olmuşlardır. Bizler de bu ışıkla her yerde sesimizi yükseltmeliyiz. Tecrit başlı başına bir insanlık suçudur. Bu tecrit sadece Öcalan üzerinde değil, aynı zamanda Kürtleredir. Bu faşistlere karşı her yerde karşı koymalıyız” dedi.
‘Faşist rejim yıkılacak’
HDK Eş Sözcüsü Koçyiğit ise açlık grevi eylemcilerini selamladığı konuşmasında şu ifadeleri kullandı: “Güven kendisi için değil, bu ülkede yaşayan tüm halklar ve inançlar için bir mücadele yolu açmıştır. Şimdi hep beraber o yolu büyütme ve zafere ulaştırma zamanıdır. Nasıl Amed zindanlarında 12 Eylül faşizmini direniş yıkmışsa bugün de Leyla Güven’in direnişi AKP faşist rejimini yıkacaktır. Tecridi sürdürenler bilinsinler ki biz ne geçmiş diz çöktük ne de şimdi diz çökeceğiz.”
Temelli: Tereddüt etmeyiz
Ardından söz alan HDP Eşbaşkanı Temelli, ülkeye demokrasi, adalet ve barış gelebilmesi için tecridin derhal sonlandırılması gerektiğini vurgulayarak konuşmasına başladı. Temelli’nin konuşmasından satır başları şöyle: “Tam 20 yıldır bir tecrit düzeni var. Biz de o yüzden diyoruz ki ya tecrit ya hukuk devleti. Bu ülkede herhangi bir sorunu çözmek istiyorsanız, unutmayın ki Kürt meselesini çözmeden bu ülkede hiçbir sorunu çözemezsiniz. Kürt meselesinin çözümü ise barış politikalarının demokratik siyasetin var edilmesi ancak ve ancak bu meselenin muhatabı ile halledilebilecek bir meselesidir. Bu çabanın sahibini tecrit altında tutarak, bu sesi susturarak Türkiye’yi büyük bir felakete sürüklersiniz dedik, sürüklediler de. Biz HDP olarak barış ve demokrasi için üzerimize ne düşerse onun sorumluluğunu taşıyacağız dedik taşıdık, yapmaya devam edeceğiz dedik yaptık. Bunun bedelini ödeyen arkadaşlarımız yoldaşlarımız var. Bugün cezaevlerinde tutsak eşbaşkanlarımız var. Selahattin’e, Figen’e, Sebahat’a, İdris’e bütün yoldaşlarımıza selamlarımızı yolluyorum. Onlar suçları olduğu için cezaevinde değiller; onların bir sevdaları var, barış ve demokrasi sevdaları var. Bu yüzden tutsaklar. Bu tecrit kırılana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Tüm arkadaşlarımız özgür kalana kadar bu mücadelede yol almaya devam edeceğiz. Asla vazgeçmeyeceğiz asla tereddüde düşmeyeceğiz.”
MERSİN