İmralı tecridinin tahammül edilemez bir noktaya ulaştığını belirten Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli, CPT ve AİHM’in İmralı’ya karşı mevcut durumlarının suç hali olduğuna vurgu yaptı
Asrın Hukuk Bürosu, 17 Ocak’ta yaptığı basın toplantısıyla PKK Lideri Abdullah Öcalan ile tutsaklar Hamili Yıldırım, Ömer Hayrı Konar ve Veysi Aktaş’ın tutulduğu İmralı F Tipi Kapalı Cezaevi’ne dair “2023 yılı gözlem ve tespit” raporunu açıkladı. Raporda, yıl içerisinde toplam 169 görüş başvurusunun cevapsız bırakıldığı aktarıldı. “2023 mutlak iletişimsizlik yılı olmuştur” denilen raporda, “2024’ün Abdullah Öcalan’ın özgürlük yılı ve Kürt sorunun çözüm yılı olması tarihsel bir ihtiyaçtır” vurgusu yapıldı.
Asrın Hukuk Bürosu avukatlarından Cengiz Yürekli, İmralı tecridi, açıklanan rapor ve bu duruma karşı girişimleri Mezopotamya Ajansı’ndan İbrahim Irmak’a değerlendirdi.
‘İşkence pratiği’
Her yıl hazırladıkları raporla hem kamuoyunu bilgilendirdiklerini hem de “harekete geçirmeyi” amaçladıklarını belirten Yürekli, “İmralı’da süregelen kötü muamele, işkence, hukuksuzluk pratiğinin üzerinden hiçbir temas olmaksızın 1 yıl daha geçti” diye kaydetti.
3 yıldır İmralı’dan tek bir haber alamadıklarına vurgu yapan Yürekli, İmralı’da “kötü muamele ve işkence pratiğinin” devrede olduğunu söyledi. Yürekli, bu yöntemle müvekkillerinin iradesinin kırılmasının amaçlandığını vurguladı.
‘Mevcut durumları suç hali’
İmralı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ve Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi’ne (CPT) de başvurularının olduğunu vurgulayan Yürekli, “CPT ve AİHM’in mevcut durumu suç halidir. Onları şikayet edebileceğimiz bir mekanizma yok. CPT’nin daha önce oradaki (İmralı) koşulların kabul edilmezliğine dair tespitleri söz konusu oldu. CPT, Eylül 2022 tarihinde İmralı’ya bir ziyaret gerçekleştirdi ancak ne bize bilgi verdi, ne kamuoyuna açıklama yaptı. Kaldı ki raporunu da açıklamadı. Raporunu açıklamama gerekçesi olarak ‘tabii olduğum sözleşmenin gereğini yerine getiriyorum’ diyor. Halbuki öyle bir durum söz konusu değil. Çünkü CPT, daha önce İmralı’ya 8 ziyaret yaptı ve hepsinde hükümeti eleştirdi” dedi.
‘AİHM 14 yıldır kararını açıklamıyor’
Yürekli, İmralı’daki duruma dair AİHM’i de eleştirerek, “AİHM’e Sayın Öcalan’ı konu alan 2011 tarihli bir başvurumuz söz konusu. Sayın Öcalan 25 yıldır İmralı koşullarında tutulmasına ve 75 yaşına gelmesine rağmen AİHM tavırsız kalıyor ve bu raporu açıklamıyor. Ki daha önce bu koşulların kötü muamele, işkence oluşturduğuna dair 2 adet kararı vardı. Biri 2005 Büyük Daire Kararı, diğeri 2014 kararıdır” diye kaydetti.
‘Proje sahibi olan tek kişi’
İmralı tecridinin tahammül edilemez bir noktaya ulaştığını kaydeden Yürekli, “Şüphesiz Sayın Öcalan sadece şiddetin çözümünde değil, Türkiye’nin demokrasi sorunlarında, Kürt sorununun çözüm modellerine ilişkin de proje ve program sahibi olan tek kişidir. Geçmiş deneyimler bunu sürekli biz gösterdi. O yüzden İmralı’ya odaklanmayan, Sayın Öcalan’ın hukuksal pozisyonunun değişimini talep etmeyen hiçbir mücadele bir sonuca ulaşmayacaktır. Aksi, günü kurtarma ve iktidarın çizdiği sınırlar içinde hareket etme çabasıdır” ifadelerini kullandı.
Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle küresel düzeyde başlatılan eylem ve etkinliklerin önemine vurgu yapan Yürekli, “Bu denli mücadelenin bütünselleştiği, küreselleştiği bir yerde ben inanıyorum ki 2024 yılı sadece Kürt halkı ve demokrasi güçlerine değil, bütün bölge halklarına ve Türkiye toplumu için farklı bir yıl olacaktır. Yeter ki bu mücadeleye inanalım, yeter ki bu mücadeleyi yürüten ve defalarca bu kazanımları gerçekleştirenlerin iradesine saygı duyalım” şeklinde konuştu.
Kaynak: MA