İhlallere son vermeyen Azerbaycan hakkında 10/2 prosedürünü uygulayan CPT’ye seslenen PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Avukatı Rezan Sarıca, aynı uygulamayı İmralı için neden uygulamadığını sordu
Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesi (CPT), hazırladıkları raporlarda yer alan ihlalleri sonlandırmayan ve tavsiyelere uymayan Azerbeycan hakkında taraf devletler ile yaptığı sözleşmenin 10’uncu maddesinin 2’nci bendini esas alarak ihlallere ilişkin açıklama yaptı.
Açıklamasında, Avrupa Konseyi içinde yar alan devletler ile “İşkencenin ve Gayriinsani ya da Küçültücü Ceza veya Muamelenin Önlenmesine dair Avrupa Sözleşmesi”ne dikkat çeken CPT, Azerbaycan’a 2020 ve 2022’de ziyaret yaptıklarını ancak bu ziyaretlere ilişkin raporun yayınlanmasına Azerbaycan tarafından izin verilmediğini dikkat çekti.
İhlallere ilişkin açıklama yapma kararı
CPT açıklamasında ayrıca sözleşmenin üçüncü maddesi kapsamında taraf devletlerin tespit edilen söz konusu ihlallere son verilmesi gerektiğine dair ifadeleri hatırlatarak Azerbayacan’ın bu tavsiyeler ışığında eyleme geçmediğine dikkat çekti. CPT yarıca 3-7 Temmuz 2023’te komitenin toplantı yaptığını ve sözleşmenin 10/2 maddesini devreye koyma kararı aldıklarını belirterek, bu durumu Azerbaycan’a da mektup ile ilettiklerini paylaştı. CPT birçok mektuba ve görüşmeye yanıt alamadıklarını da belirtti.
CPT, bu nedenlerden ötürü Azerbaycan’a “HOC” ziyareti düzenleme kararı aldıklarını ancak buna da yanıt verilmediğini bu nedenle 1-5 Temmuz 20224’te komitenin toplantı yaptığını ve 10/2 prosedürü devreye koyduklarını paylaştı.
‘Kabul edilemez’
CPT’nin Azerbaycan’ın sözleşmeye uymaması nedeniyle yaptığı açıklamada, Azerbeycan’da polis ve kolluk kuvvetleri tarafından yapılan işkence ve insanlık dışı muameleleri teşhir etti. CPT, “İşkence tiksindiricidir. Azerbaycan makamları, kolluk kuvvetleri tarafından uygulanan işkence ve diğer fiziksel kötü muamele biçimlerini sona erdirmek için harekete geçmeyi reddederek, işkence eylemleri de dahil olmak üzere kötü muamelenin hoş görüldüğü mesajını vermektedir. Bu, hukukun üstünlüğüyle yönetilen ve insan haklarının korunmasını taahhüt eden bir Avrupa Konseyi üyesi devlet için kesinlikle kabul edilemez” dedi.
CPT’nin Azerbaycan’ın neden olduğu ihlalleri açıklaması sonrası PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin devam etmesine rağmen CPT’nin ziyaretine dair raporu açıklamaması veya bir açıklama yapmamasını akıllara getirdi.
‘Bizi doğruladı’
Pek çok ziyarette bulunan ancak bu ziyaretlerine dair raporlarını yayınlamayan CPT’ye tepki gösteren PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatı Rezan Sarıca, bunun CPT’nin içinde bulunduğu durumu ortaya koyduğunu ifade etti. Bu durumu uzun süredir anlatmaya çalıştıklarını ve bu kararın da anlatmaya çalıştıkları durumu doğruladığını belirten Sarıca, “Azerbaycan’ın uzun yıllar CPT tavsiyelerine uygun adım atmaması Sözleşmenin 10/2. maddesindeki prosedürü başlatmak için yeterli olmuşsa bunun bugüne kadar İmralı için de gerçekleştirilmesi gerekmekteydi” dedi.
‘Tutum ikili ve ayrımcı’
PKK Liderine yönelik tecridin 25 yıldır devam ettiğini belirten Sarıca, CPT’ye şu bilgiler ile tepki gösterdi; “2011 yılından bu yana korkunç düzeyde bir iletişimsizlik varken, CPT’nin toplamda 9 ziyareti ve özellikle 2010 ziyaretinden bu yana 5 raporunda yer verilen tespit ve tavsiyeler yerine getirilmiyorken, koşullar iyileştirilmiyorken, 2019 ziyaretinin raporunun koşullar güncelliğini yitirdikten 1 yıl sonra yayınlanmasına izin verilmişken, 2022 ziyaretine dair raporun halen yayınlanmasına izin verilmiyorken, Sn. Öcalan ve diğer müvekkillerin 40 aydır dünya ile hiçbir bağları yokken CPT Genel Kurulunca Sözleşme 10/2. prosedürünün başlatılmaması ayrımcı, siyasi ve ikili bir tutum olarak değerlendirilmelidir.”
‘Görevini yapmadığı ortaya çıktı’
Azerbaycan hakkında verilen karar ile birlikte CPT’nin İmralı ile ilgili görevini yerine getirmediğinin net bir biçimde ortaya çıktığını belirten Sarıca, “İmralı’da sürdürülen psikolojik, sosyal tecrit ile insanlık dışı koşullar ve mevcut İmralı’daki 40 aylık her türlü riske açık belirsizliğin önlenmemesi ve sonlandırılmaması ya da bunlara karşı etkili bir tutum içine girilmemesi görevini yerine getirmediğini göstermeye yetmektedir” dedi.
‘Acil görev olarak önündedir’
Türkiye’nin CPT ile diyaloğa açık olmasının CPT’nin tutumunda bir farklılık yaratmaması gerektiğinin altını çizen Sarıca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü Azerbaycan ile ilgili prosedürün açıldığı dönemde Azerbaycan ile de diyaloglar devam etmekteydi. Kaldı ki Türkiye tarafından CPT’nin diyalog adı altında ağırlanıyor olması işkence koşulları karşısında sessiz kalmayı asla gerektirmez. İşkence karşısında anlamsız veya etkisiz hale gelen bürokratik görüşmelerin bugüne kadar çektirilen eziyetlere tercih edilmesi hukuk ile izah edilemez. İkili veya üst düzey görüşmeler bugüne kadar insanlık dışı koşulları ortadan kaldırmadıysa CPT’nin Azerbaycan örneğinde yaptığı gibi İmralı tutumunda değişikliğe gitmesi gerekiyordu. Mevcut koşullarda bu görev halen CPT’nin önünde acil olarak durmaktadır” diye kaydetti.
CPT’ye çağrı: Açıklama yap
CPT’ye çağrıda da bulunan Sarıca, “İmralı karşısındaki sessizliklerini bozmalarını, İmralı’yı ad hoc şeklinde ziyaret etmelerini, bununla paralel sözleşme 10/2. Maddede yer alan prosedürü derhal açıp kamuoyu ile paylaşmalarını ya da doğrudan İmralı ile ilgili gözlem ve beklentilerini açıklamalarını bekliyoruz” diye konuştu.
Kaynak: MA