Ekoloji Birliği iklim zirvesi COP27’ye dair yaptığı açıklamada, krizini yaratanların, çözüm üretemeyeceği gerçeğine vurgu yaptı
Mısır’ın Şarm El-Şeyh kentinde 6 Kasım’da başlayan iklim zirvesi COP27’de havanda su dövülmeye devam ediliyor. Ekoloji Birliği süren zirveyle ilgili yaptığı açıklamada İklim krizini yaratanların, çözüm üretemeyeceği gerçeğine vurgu yapılarak, “Emisyonların net sıfır değil, gerçek sıfıra indirilmesi, karbon ticaretinin sonlandırılması, fosil yakıt savaşlarının ve çatışmalarının sonlandırılması, sivil halklar için güvenli bir doğa ve yaşam alanının güvence altına alınması, adalet ve barış için halkların küresel dayanışmasının oluşturulması gerektiğini” belirtti.
İklim Kanunu karbon ticareti için
Türkiye’nin COP27’de bu yıl da bakan düzeyinde temsil edildiği belirtilen açıklamada, “Türkiye’nin kömürden çıkış için daha somut politikalar üretmesi yaşamsal bir zorunluluktur. Ancak COP27’den hemen önce İklim Kanunu Taslağı basına yansıdı. Taslaktan gördüğümüz kadarı ile tam olarak dağ fare doğurdu. Kanun Taslağı, Türkiye’nin İklim Değişikliği ile mücadelede sınıfta kaldığının, kamu yararı ile yaşamın devamlılığını önceleyen politikalar üretmek yerine iklim değişikliğinin ana aktörü şirketler için katalizör politikalar ürettiğinin kanıtı. Taslakta İklim Değişikliğine karşı mücadele için etkin ve somut tek bir politika, kömür ya da diğer fosil yakıtlardan çıkış için herhangi bir program önerisi yer almıyor. Onun yerine karbon ticareti için gerekli mekanizmaların finansal konularını düzenlemeyi tercih ediyor” denildi.
Yurttaşlar harekete geçmeli
Türkiye’nin doğalgaz dağıtım merkezi olması ve doğu Akdeniz’de doğalgaz üretiminin artırılmasının iklim değişikliğini şiddetlendirecek politikalar olduğunun altı çizilen açıklamada; “Oysa bugünlerde Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerinin tamamı derin bir kuraklık içerisinde kıvranmaktadır. Tahıl ekimleri gecikmiş, şimdiden çok ciddi düzeyde üretim kayıpları beklenmektedir. Bizler her geçen gün etkisini daha fazla hissettiğimiz kuraklıkla, susuzlukla, iklim felaketleri ile boğuşurken, halklar savaş ve iklim krizi nedeniyle göçe zorlanırken, yaşamlarını kaybederken, ulusötesi şirketler kârlarına kâr katıyor” denildi. İklim değişikliği etkilerini bu yıl daha da yakından hisseden tüm yurttaşları harekete geçmeye ve mücadeleye katılma çağrısı yapıldı.
EKOLOJİ SERVİSİ