Cenevre’de sürdürülen ‘Kürtsüz’ anayasa çalışmalarından hiçbir somut sonuç çıkmazken, Reqa’da düzenlenen geniş katılımlı çalıştayda yeni Suriye’nin anayasal çerçevesi tartışıldı. Çalıştayda, ‘Anayasa tüm toplumun eseri olmalıdır’ denildi
Kuzey ve Doğu Suriye’nin Reqa kentinde Suriye Gelecek Partisi tarafından organize edilen ve 2 gün devam eden çalıştaya Firat, Minbic, Kobanê, Reqa ve Tebqa’dan sivil toplum örgütlerinden siyasetçi, avukat, hukukçuların yanı sıra Reqa Sivil Meclis Eşbaşkanı Leyla Mistefa, Suriye Gelecek Partisi Başkanı Îbrahîm El-Qeftan ve partinin İrtibat Burosu Başkanı Celaa Hemzawî hazır bulundu. Reqa’nın kuzeyinde bulunan Kirsat bölgesi Demokratik Toplum Akademisi’nde gerçekleştirilen çalıştay, Suriye Gelecek Partisi Başkanı Îbrahîm El-Qeftan’ın açılış konuşmasıyla oturumunu açtı. Çalıştay ana gündemi ise yeni Suriye anayasası oldu. Uluslararası çağrı Çalıştaya katılan hukukçular ise, işgalci Türk devletinin Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılarına soruşturma açılma talebinde bulunurken, bunun için bağımsız uluslararası bir soruşturma komitesinin kurulması gereğine vurgu yaptılar. Suriyeli göçmenler konusunun da Türk devleti tarafından Avrupalı ülkelere karşı baskı aracı olarak kullanıldığı, Suriye topraklarına gönderilen ÖSO gruplarının Efrîn, Girê Spî ve Serêkaniyê başta olmak üzere her yerde sivillerin mal ve mülklerini gasp ettiği belirtildi.
Sonuç bildirgesinde temel ilkeler:
* Anayasa, Suriyeli tüm demokrat ve siyasi çevrelerin katılımıyla hazırlanmalıdır.
* Anayasa Suriyeli tüm bileşenlerin haklarını koruma ilkeleriyle oluşturulmalıdır.
* Yasama, yürütme ve yargı kuvvetlerinin ayrılığı gözetilmelidir.
* Toplumsal haklar, bireysel mülkiyet ve özgürlükler korunmalıdır.
* Kadınların siyaset, ekonomi ve toplumdaki rolü arttırılmalıdır.
* Türkiye’nin Suriye’deki hak ihlallerinden dolayı yargılanması gereklidir.
Avrupa Parlamentosu Rojava’yı konuşuyor
Avrupa Parlamentosu, Kuzey ve Doğu Suriye/Rojava başlığı altında 11 ve 12 Aralık’ta Brüksel’de geniş bir konferansa ev sahipliği yapacak. 11 ve 12 Aralık’ta iki gün boyunca yapılacak konferansta, parlamenterler, insan hakları savunucuları, akademisyenler, basın özgürlüğünü savunan organizasyonların temsilcileri, gazeteciler ve araştırmacılar sunumlarda bulunacak.
Özerk Yönetim’den Şam ile diyalog çağrısı
Bu arada Özerk Yönetim Sözcüsü Luqman Ehmê, Özerk Yönetim’in dahil edilmediği bir anayasanın halkların iradesini yansıtmayacağı gibi kendileri için de bağlayıcı olmayacağını belirterek, Suriye krizinin kalıcı çözümü için Şam hükümeti ile diyaloglara hazır olduklarını belirtti. Reqa’daki Maliye Komitesi’nde gerçekleştirdiği basın toplantısında konuşan Ehmê, Türkiye’nin operasyonunun bölgeyi işgali hedeflediğini belirterek, “Türkiye, bölgelerin demografik yapısını değiştirme politikasında ısrarcıdır. Bu alanlarda Türkçe ve Türk Lirası’nın kullanımı zorunlu hale getirildiği gibi hastane, okul ve kamu binalarında Türk bayrakları asılmaktadır. Bunların yanı sıra uluslararası kanunlar çiğnenerek, talan, hırsızlık, kaçırma ve organ ticareti gibi insanlık dışı uygulamalar gerçekleştirilmektedir” dedi.
Barışçıl yol esastır Özerk Yönetim’in diyalog ve barışçıl çözümden yana olduğunu ve her alanda bu konuda ısrarcı olduğunu vurgulayan Ehmê, Özerk Yönetim’in bölgede aktif olarak gördükleri Rusya’nın arabuluculuğuyla Şam ile diyaloglara hazır olduğunu söyledi.
REQA