Çorlu Tren Faciası’nda yakınlarını kaybeden aileler gazetemize konuştu. Yarın Anayasa Mahkemesi önünde adalet için bir araya gelecek olan aileler, ‘Korkmadan,cesaretle bu adaletsizliği teşhir edelim’ dedi
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde 8 Temmuz’da meydana gelen ve 25 kişinin yaşamını yitirdiği, 340 kişinin de yaralandığı tren faciasının asıl sorumlularının yargılanması için ailelerin adalet arayışı sürüyor. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” gerekçesiyle açtığı davada sadece 4 kişinin sorumlu tutulmasına aileler karşı çıkıyor. Siyasetçilerin, bürokratların ve TCDD’nin üst yönetiminde yer alan kişilerinde yargılanmasını isteyen ailelerin talebini, Çorlu 2. Sulh Ceza Hakimliği, kovuşturmaya yer olmadığı gerekçesiyle reddetti. Karara itiraz eden aileler seslerini duyura bilmek için Çorlu Adalet Sarayı önünde, “Buna sessiz kalmayacağız, bu hukuksuzluğa izin vermeyeceğiz” diyerek nöbet eyleme başlamıştı. Yarın, Anayasa Mahkemesi önünde bir araya gelecek olan aileler gazetemiz Yeni Yaşam’a konuştu.
Deliller karartıldı
Annesi Ruzübe ve babası Gani Kartal’ı kaybeden İsmail Kartal, faciadan 4 kişinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, “Asıl sorumlular ulaştırma Bakanlığı Cahit Turhan ve yönetimi. TCDD Genel Müdürlüğü İsa Apaydın ve yönetimi” dedi. Delilerin dahi toplanılmadığına dikkat çeken Kartal, ulaştığı bir bilgiyi şöyle paylaştı: Faciadan sonra “Hâlâ vagonların altında cesetler var. Neden bu hattı açmak için bu kadar acele ediyoruz.” Diye soran kişiye. Yönetimin verdiği cevap “Açmamız lazım. TCDD’nin uluslararası birçok anlaşması var. Bu hattan yük trenleri geçiyor. O malzemelerin zamanında gitmesi lazım. Uluslararası yükümlülüklerimiz var. Yoksa çok zarar ederiz. Yani mecburuz.
Asıl sorumlular yargılansın
Bunu söyleyen kişinin ve arkasındaki yönetim ile hükümet olduğunu iddiasında bulunan Kartal, “Çünkü facianın araştırılmasını mecliste kabul etmeyen AKP ve MHP yöneticileridir vekilleridir. Ve tabii ki faciayı örtmeye çalışan bir organizasyon oluştu savcısından bilirkişisine hakimine kadar uzanan sorumlular listesi geçmişi gizemle dolu savcımız Galip Yılmaz Özkurşun, TCDD yönetiminde görev yapan bilirkişi Mustafa Karaşahin, yine TCDD ile ticari ilişki içerisinde olan Savronik şirketinin yönetim kurulunda olan Bekir Sıddık Binboğa Yarman. Aslında sorumlular listesi gün geçtikçe uzuyor. İşte benim talebim şeffaf adil ve hukuk devletine yaraşır bir yargılama olması” dedi.
Bir daha yaşanmasın diye Çağrıda bulunan Kartal, “Anne ve babasını İhmaller zinciri sonunda çorlu tren katliamında kaybetmiş bir evlat olarak kamuoyuna buradan seslenmek istiyorum. Korkmadan cesaretle bu adaletsizliği teşhir edelim. Edelim ki bir daha bu katliamlar yaşanmasın anneler, babalar, çocuklar ve sevdiklerimiz ölmesin” diye vurguladı
Cinayet resmen geliyorum dedi
Tren faciasında çocukları Özge ve Gülçe Dikmen’i ve yeğenini kaybeden Funda Dikmen ise kendisinin de trende olduğunu söyledi. Asıl sorumların belli olduğunu dile getiren Dikmen, “İmza yetkisi olan herkes suçludur. İhmaller, umursamazlık bu kazaya sebep olmuştur. Biz olaydan bir gün önce bu trene bindik ve sarılar mevkiinde tren duracakmış gibi yavaş gitti. Aynı şekilde Muratlı’yı geçince Ballı Hoca Mevkiinde de tren ağır bir şekilde hareket etti. Demek ki buralarda sorunlar varmış. Neden bizlerin haberi olmuyor. Pazar günü tam aksi oldu, makinistler sanki soruları bilmiyormuş gibi aşırı bir hızla gidiyordu. Yolcu sayısı da oldukça fazlaydı, bu faciada cinayet resmen geliyorum dedi” ifadelerini kullandı
Acımızı yaşayamadık
Kurtarma çalışmaları sırasında yaşanan sorumsuzluğu hatırlatan Dikmen, “Makinistler bağırıyor uzaklaştırmaya çalışıyor ‘Bizleri yağını boşaltacağız’ diyor, ben kızların vagonun altında yardım edin diyorum. Vagonların altında insan olduğunu bildirmediler mi biz nasıl bir ülkede yaşıyoruz. Bir vinç helikopteri yok muydu, ülkemizde vagonları kaldıracak insan hayatı bu kadar basit mi ilkel yollarla kurtarma çalışması yapılıyor. Neden insan hayatı siyasete alet ediliyor. Bizim talebimiz suçlular cezasını bulsun biz acımızı yaşayamadık” dedi
İhmallerin üstü örtülüyor
Eşi Ersen Gül’ü tren faciasında kaybeden Hatice Gül’de adalet arayışından vazgeçmeyeceğini vurguladı. Tüm sorumluların yargılanmasını isteyen Gül, “Yalnızca 3-4 saha çalışanı üzerine olayın atılıp yöneticilerin yargılanmamasıdır. Kazadan önce bir çok ihmal var ama bunların üstü örtülüyor” dedi.
‘Show insanları öldürdü’
Davanın en yakın takipçilerinden biri olan Mısra Öz, “Oğlum Oğuz Arda Sel ve oğlumun babası 10 yıllık hayat arkadaşım Hakan Sel’i kaybettim. Olayın üzerinden aylar geçtikçe üstü örtülmeye çalışılan bir ihmal cinayetinde sevdiklerimizi kaybettiğimizi görüyoruz. “Halka Hizmet ediyoruz” diye açtıkları tren hattının, Osmanlı döneminden kalan bir hat olduğunu, üzerinden geçecek olan hızlandırılmış trenin ne hızını ne yükünü kaldıramayacak düzeyde olduğunu öğrendik. O hatta hiç bakım yapılmamış ki! Ancak Haziran da açılan hat Temmuz’da bu katliama sebep oluyor. 1 ay anca taşıyabilmiş trenleri. Keşke hiç açılmasaydı. Show uğruna işte insanlarımız öldü” dedi.
Ciddiyetsizlik had safhada
Yaşanan facianın doğal afet olmadığını söyleyen Öz, “Yol bekçisi yok, meteoroloji raporlarını değerlendirecek uzman bir kadro yok, yetkililerin hazırladığı raporda verdikleri geri bildirilere karşı önlem alan yok. Sonra doğal afet diyorlar. Doğal afet olmadığını, eksikliklerinin çokça olduğunu, bir çok insanın ölümüne sebep olduklarını bildikleri için daha cenazeler kalkmadan olay yerine tanıdık bilir kişileri getiriyorlar. Biri o hattın danışmanlığını yapmış kişi Mustafa Karaşahin diğeri ise Bekir Sıddık Yarman, o da o hattın sinyalizasyon işini yapan firmanın yönetim kurulunda. Yani bilirkişi mi kalmadı ülke de bu iki insan seçiliyor? Sanık yerinde olması gereken kişiler, bilirkişi kanunu tanımıyor ve bu olayda görüş bildiriyorlar. Savcı da bilirkişi raporunda yazılan hataları görmediği gibi, ne delilleri ne de başka raporları ciddiye almadan takipsizlik kararı veriyor. Bu kadar büyük bir katliamın sorumlusu yalnızca dört kişi olamaz. Bu dört kişi mi verdi tüm kararları bu hat ile ilgili?” diye konuştu.
‘Bizim muhatabımız kim?’
3 Temmuz’da ilk duruşmanın olacağını söyleyen Mısra Öz, “Bu dört kişiden iki tanesi duruşmaya bile gelmeyecek. İfadeleri yerlerinde alınacakmış. Bizim muhatabımız kim?” diye sordu. Bu dava ile ilgili verilen takipsizlik kararını kabul etmediklerini söyleyen Öz, “Anayasa Mahkemesi’ne başvurduk. 12 Haziran saat 10.00’da Anayasa Mahkemesi önünde olacağız. Adalet adil olarak sağlansın, başka canlar yanmasın diye” ifadelerini kullandı.
İMO: Suçlu yağmur değil
TMMOB İMO Genel Merkezi, Çorlu’daki tren kazasına ilişkin hazırladığı raporu kamuoyu ile paylaşmıştı. İMO Genel Başkanı Cemal Gökçe, “Olaydan sonra menfez dolgusunda ve menfezden sonraki hat kesiminde yapılan onarım işlerinin tekniğine uygun yapılmadığı yerinde gözlemlenmiştir. Bu koşullarda, aynı yerde benzer olayların meydana gelmesi kaçınılmazdır” demişti. Gökçe, “Ayrıca yağan yağmurlar dikkate alınarak gerekli olan bakım ve kontrollerin yapılmadığı, bu kazanın sadece en son yağan yağmurlara bağlanmaması gerektiğinin bilinmesini de istiyoruz. Suçlu yağmur değildir! Yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olan yapıları denetlemeyenlerdir” diye vurgulamıştı.