Çorlu’da 5 yıl önce yaşanan ve 25 kişinin hayatını kaybettiği tren kazasında aradan geçen zamanda acıları ve adalet arayışlarının bitmediğini belirten kazada oğlunu kaybeden Hüseyin Şahin, ‘Hükümet tarafından bunlar kollanıyor’ diyerek süren dava için dayanışma çağrısında bulundu
Edirne’nin Uzunköprü ilçesinden İstanbul Halkalı’ya gitmek için hareket eden tren ve 8 Temmuz 2018 tarihinde Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Mahallesi yakınlarında raydan çıkarak devrilen trende 7’si çocuk 25 kişi hayatını kaybetti, 328 kişi ise yaralandı. Aradan geçen 5 yılda ne ailelerin acıları dindi ne adalet yerini buldu.
Tek tutuklu da tahliye edildi
Kaza sonrası, yaşanan ihmallerden sorumlu tutulan TCDD 1’inci Bölge Müdürlüğü’ndeki 9 kişi hakkında “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” ve “bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçlamalarıyla dava açıldı. Dosyanın tek tutuklu sanığı olan TCDD 1. Bölge Demiryolu Eski Bakım Müdürü Mümin Karasu, geçtiğimiz yılın Kasım ayında, avukatının yaptığı itiraz üzerine tahliye edildi.
Kazadan ne ambulansın ne devletin haberi vardı
Tren kazasında 18 yaşındaki oğlu Serhat Şahin’i kaybeden baba Hüseyin Şahin, acılarının hala taze olduğunu belirtti. Oğluyla en son trene binmeden önce telefonla konuştuğunu aktaran Şahin, “O an kızım aradı, trenden çıkmıştı. Kızım, ‘baba Serhat öldü’ dedi. Eşim de oradaydı, oğlumu bulmuş başında beklemişti. Hızlıca çıkıp gittik. Oraya giderken ambulansları arıyorduk. O zamana kadar ambulansın haberi bile olmamıştı. Kazadan ne ambulansın ne devletin haberi var. Kaza yerine geç ulaşıldı” dedi.
AFAD diye gelen bir şey bilmeyen çocuklardı
Yaralılara müdahalede yetersiz kalındığını söyleyen Şahin, “Yardım edecek ekip yoktu, makinaları yoktu, hiçbir şeyleri yoktu. Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), genç çocuklara AFAD elbisesi giydirip, ellerinde hiçbir cihaz olmadan olay yerine göndermişti. Benim oğlumun üstündeki demiri kesmek için 3-4 saat kesim aletini beklediler. Madem taşımacılık adı altında TCDD kurumunu özelleştirmişsiniz; buradaki önlemleri niye almıyorsunuz? Belki o zaman yaşardı oğlumuz” diye kaydetti.
Asıl sorumlu TCDD müdürleri
3 gün sonra tekrar olay yerine gittiğini kaydeden Şahin, kazanın yaşandığı alandaki altyapının tamamlanmadan hızlı tren seferlerinin yapıldığını dile getirdi. “O treni eski tren olarak gösteriyorlar mahkemede. Mahkemeye gelen sanıklar hızlı tren koyduklarını söylemiyorlar” diyen Şahin, asıl sorumluların TCDD’nin müdürleri olduğunu söyledi.
Hükümet üst düzey yetkilileri kolluyor
Aradan geçen 5 yıla rağmen adaletin sağlanmadığına dikkati çeken Şahin, “Hükümet tarafından bunlar (üst düzey yetkililer) kollanıyor. Savcılarımız gerekli üst kademelere dokunamıyor. Aynı zamanda bunlar mahkemeye gelmesi gereken kişiler. Ama bir türlü getirtemedik. Temmuz ayının 19’unda mahkememiz var. Sorumlulardan bir kişi geçen yıl 40 gün cezaevinde yattı. O da mahkemeye gelmediğinden dolayı tutuklandı. Sonra cezaevinden çıktı” dedi.
Dayanışma çağrısı
Adalet mücadelelerini sürdüreceklerini vurgulayan Şahin, “Gerekirse Ulaştırma Bakanı’nın da soruşturmadan geçip ceza alması gerekiyor. Çünkü sorumluluk hepsine aittir” dedi. Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuruda bulunduklarını ifade eden Şahin, dosyalarının halen AYM’de beklediğini söyledi. Şahin, tüm kesimlere davaya dair duyarlılık çağrısı yaparak, “Bu ülkede yarın kimin başına ne geleceği belli olmuyor. O yüzden halkımız topluca o mahkemeye gelip, bir saat bize desteğini verse çok memnun oluruz. Bu mahkeme kararlarından çok daha önemlidir” diye konuştu.
Kaynak: MA