Colemêrg’de özel savaş (2): Fuhuşa zorlanan kadının ailesine emniyet ve yargı tehdidi

Yargı, emniyet ve devlet tarafından korunan AKP’li çete lideri Ayşegül Akdoğan’ın uyuşturucu ve fuhuşa zorladığı P.K.’nin annesi N.K., kızının yaşadıklarını anlatarak “Ailesi bana para karşılığında anlaşma teklifinde bulundu. F. savcı beni, ‘Bu aile benim için çok önemli, eğer rahat durmazsan seni cezaevine koyarım’ diyerek tehdit etti. Emniyetten şikayetimizi almamız için 6 defa aradılar” dedi

Devletin, kendisine biat etmeyenlere yönelik Kurdistan’da uyguladığı ideolojik savaşın en önemli aparatı bugün karşımıza özel savaş olarak çıkıyor. Yıllardır Kurdistan’da fiziki imhayı politika olarak kullanan devlet, özelde 2016’dan bu yana yıktığı ve kendi ideolojisiyle yeniden inşa etmeye çalıştığı kentlerde, özel savaş politikalarını yürürlüğe koyuyor. İçinde çoklu uygulamalar barındıran bu politika ile halka, özelde gençlere ve kadınlara “yeni” bir kimlik kazandırılmaya çalışılıyor.

Özel savaşın hedefi genç kadınlar

Kurdistan’da özel savaşın yoğun olduğu kentlerden biri ise Colemêrg (Hakkari). Kent genelinde 2016’da yaşanan özyönetim direnişinin ardından devreye konulan özel savaş politikaları özellikle gençler ve kadınlar üzerinden yürütülüyor. Kentte özyönetim direnişinden sonra fuhuş, uyuşturucu bağımlılığı, intihar adı altındaki şüpheli ölümlerin sayısı oldukça arttı. Kentteki uyuşturucu kullanma yaşının 14-15’e kadar düştüğü görülürken, şüpheli ölümler de bu politikanın bir parçası oluyor.

Çeteye dahil edilmek istenen çocuğun annesi konuştu

Colemêrg’de devlet eliyle geliştirilen özel savaşın nasıl, ne şekilde ve kimler eliyle yaygınlaştığını ele aldığımız dosyanın ikinci kısmında, kurduğu 25 kişilik çete grubuyla genç kadınları ve çocukları uyuşturucu ve fuhşa zorlayan Ayşegül Akdoğan’ın şiddetine maruz kalan P.K.’nin annesi N.K.’nin anlatımlarına yer verdik.

Çete üyeleri AKP yöneticilerinin çocukları

Geçtiğimiz ay P.K.’ye yönelik şiddet vakasıyla gündeme gelen Ayşegül Akdoğan’ın arkasındaki güç irdelenirken, korucu olan babası ve astsubay olan abisi göz önüne alındığında meselenin “akran zorbalığı” denilerek üstü örtülemeyecek kadar derin bir mesele olduğu öğrenildi. Ayşegül’ün kurduğu 25 kişilik çete üyelerinin birçoğunun AKP’li yöneticilerin çocukları veya yakınları olduğu biliniyor.

‘Para karşılığında anlaşma teklifinde bulundular’

Çetenin görünen lideri Ayşegül Akdoğan tarafından fuhuş ve uyuşturucu kullanımına zorlanan ve darp edilen P.K.’nin annesi N.K., kızının başından geçenleri anlatarak, kızının eve geldiğinde vücudunun farklı yerlerinde sıklıkla morarmaların olduğunu söyledi. N.K., kızının vücudunda oluşan morluklardan şüphelendiğini ve yakından takip etmeye başladığını belirterek, “Kızım okuldan çıktıktan sonra hastaneye gideceğini söyledi. Aradan 4-5 saat geçince kızımı aradım telefonla ama beni sürekli meşgule atıyordu. Akşamüzeri saat 18.00 gibi kızım eve geldi. Kızımın yüzünün kızardığını fark ettim. Kızımı zorladıktan sonra bana konuyu anlattı. Kızım bana tehdit edildiğini, ya fuhuş ve uyuşturucu kullanma tekliflerini kabul edeceğini ya da onu öldüreceklerini söylemişler. Kızımın fotoğraflarına montaj yapmışlardı ve o fotoğrafları yayınlamakla tehdit ediyorlardı. Kızımın fotoğraflarına fotomontaj yapanlardan da şikayetçi oldum. O aile ise bana para verme karşılığında anlaşma teklifinde bulundu ama ben asla şikayetimi geri çekmem” ifadelerini kullandı.

Savcıdan anneye: Rahat durmazsan seni cezaevine koyarım!

Kızının darp edildiğine ilişkin hastaneden darp raporu almaya gittiklerini belirten N.K., şikayetçi olmak için emniyete gittiğini söyledi. N.K., “Orada Ayşegül Akdoğan’ın kızımı darp ederek videosunu çektiğini öğrendik. Şikayetçi olduktan sonra bize karşı tarafı ifadeye çağıracaklarını söylediler ama aradan 7 ay geçti kimseyi daha ifadeye çağırmadılar. Eve gittikten sonra polisler beni aradı ‘Kızın evden çıkmasın, Ayşegül madde kullandığı sırada gözaltına alındı ama hastaneye götürüldüğünde iki hemşireyi darp ederek kaçtı’ dediler. Ben tekrar emniyete gittim, bilgi almak için. Fakat bana bir bilgi vermediler. Ayşegül’ün ailesiyle görüştüm bana ‘Şikayetçi ol’ dediler. Sonraki gün Ayşegül’ün babası emniyete gidip onu tehdit etmişim diye şikayetçi olmuş. Hakkari’de olan savcı F.A. beni tehdit etti. F. savcı bana ‘Bu aile benim için çok önemli, neden uzak durmuyorsun bu aileden? Eğer rahat durmazsan seni cezaevine koyarım’ dedi. Orada ‘Bana ne yaparsanız yapın ama kızıma bu zulmü yapmasaydınız. Ben Allah’tan başka kimseden korkmuyorum’ dedim ve savcılıktan ayrıldım” dedi.

Emniyet şikayetini geri çekmesi için 6 defa aramış!

Ayşegül Akdoğan tarafından kızı P.K.’ye damar yolundan madde verdiklerini aktaran N.K., “Biz bu durum ilerlemeden hemen kızımı Hakkari’den çıkardık ve başka yere taşındık. Kızım tedavi gördü ve tedavisi olumlu gidiyor. Kızımı onlardan kaçırmak zorunda kaldım. Sürekli bizi ölümle tehdit ediyorlardı. Ben bir anneyim, kızımın sonunun diğer kızlar gibi ölümle sonuçlanmasını istemiyorum. 7 aydır şikayetçiyiz, daha Ayşegül Akdoğan bir ifadeye çağırılmamış ve emniyet bize bilgi vermedi. Taşındığım şehirde bile emniyet beni 6 defa aradı ve şikayetimi geri çekmemi istedi. Ben asla geri adım atmayacağım. Kızımın fuhuş ve uyuşturucu kurbanı olmaması için sonuna kadar mücadele edeceğim” sözlerine yer verdi.

‘Ayşegül’ün fuhuşa sürüklediği bir kız hamile’

N.K., sadece kızı P.K.’nin değil Colemêrg’de yüzlerce genç kadının Ayşegül Akdoğan tarafından fuhuş ve uyuşturucu kullanımına zorlandığını belirtti. N.K., “Ben diğer kızlar için de kendi kızım için de buradayım. Ayşegül’ün fuhşa sürüklediği bir kız hamile. İsmini bilmediğim birçok kişiyi benim kızıma yaptığını yapıp darp etti. Diğer aileler de seslerini çıkarsınlar, susmasınlar. Sadece belirli kişiler yok bu işte asker, polis de var. Emniyete gittiğim gün benimle ve kızımla dalga geçiyorlardı. Olay yaşandıktan sonra bir polis kızımın numarasını aradı ve kızımı bir yere çağırdılar. Kızımın hattını kırdık o gece, sonra zaten hemen taşındık. Biz dosya için hangi avukatla konuşursak Ayşegül Akdoğan’ın ailesi tarafından hepsi tehdit edilip geri çekildi. Ayşegül’ün abisi astsubay, babası korucu, bizi hep böyle tehdit ediyorlar” diye konuştu.

‘Yetkili kimse ile görüştürmediler beni’

AKP’lilerin yakınlarını ve çocuklarını bu meseleden kaynaklı koruma altına aldıklarını söyleyen N.K., şunları ekledi: “AKP’de üye olan Naif Karaman’ın kızı da Ayşegül’le beraberdir. Naif de kızını koruyor. Bu çetenin başı Ayşegül Akdoğan ve Naif Karaman’ın kızı N.’dir. Ben kızım için Valilik, Emniyet Müdürlüğü, Sosyal Hizmetler ne kadar kurum varsa başvurdum ama kimse kapısını açmadı. Yetkili kimse ile görüştürmediler beni. Kızımın psikolojisi bozulmuş, kaç defa intihar etmeye kalkıştı. Ben bir anne olarak herkese sesleniyorum, bana destek olsunlar. Kızıma ‘ya fuhuş ya da uyuşturucu kullanacaksın’ diyorlardı, kızım bunu kabul etmediği için şu an bu halde.”