Cemal Kaşıkçı olayına ilişkin yeni bir açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, ‘tarihin en kötü örtbas operasyonunun’ yaşandığını söylerken, Ortadoğu için ‘kirli’ terimini kullandı. Trump, cinayeti planlayan, bu cinayette çıkar sağlayan yönetimlere söz etmemesi dikkat çekti. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul’daki konsolosluk binasında öldürülmesine ilişkin yeni bir açıklama yapan ABD Başkanı Donald Trump, Suudi yönetimini net olarak hedef almamaya dikkat gösterdi. Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Donald Trump, Kaşıkçı’nın öldürülmesine yönelik planın ‘oldukça kötü’ olduğunu söyledi.
Böylesi bir olayın yaşanmaması gerektiğine dikkat çeken Trump, cinayetin gizlenmesinin de ‘tarihteki en kötü örtbas operasyonu’ olduğunu savundu. Trump’ın Ortadoğu’ya ilişkin sözleri de dikkat çekti. Trump, Ortadoğu için “Dünyanın zor bir bölgesi, kirli bir çevre ve dünyanın kirli bir parçası” dedi. Suudi Arabistan yönetimine yönelik kesin bir dil kullanmaktan kaçınan Trump’ın ayrıca Suudilerin ABD’deki en önemli yatırımcılardan olduğunu hatırlattığı dikkatlerden kaçmadı.
Suudi yetkiliye vize yasağı
Washington yönetimi, Cemal Kaşıkçı cinayeti ile ilgili oldukları gerekçesiyle 21 Suudi yetkilinin vizelerini iptal etti ve bu isimlere vize yasağı konulmasına karar verdi. ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo vize yasağının sadece atılan ilk adım olduğunu ifade etti ve yeni yaptırımların gündeme gelebileceğinin sinyalini verdi. Ancak ABD ticari ilişkilerin zarar görmemesine azami dikkati gösteriyor. ABD Başkanı Trump, daha önce yapmış olduğu açıklamalarda ‘Silah anlaşması iptal edilsin’ çağrılarına yanıt vermiş ve binlerce ABD vatandaşının işinden olmasına yol açacak bir kararın ABD’nin çıkarına olmayacağını söylemişti.
Türkiye kayıtları vermedi
Reuters: CIA Başkanı Gina Haspel Türkiye ziyaretinde Kaşıkçı cinayetini belgelediği belirtilen ses kaydına erişim istedi. Ancak bu talebe henüz olumlu yanıt verilmedi. Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi konusunda temaslarda bulunmak için önceki gün Türkiye’ye gelen CIA Başkanı Gina Haspel’in, işkenceyi ve cinayet anını belgelediği iddia edilen ses kaydını dinleme talebinde bulunduğu belirtildi.
Oklar Prense çevrildi
Cemal Kaşıkçı olayı İngiliz basının önemli konularında biri olmaya devam ediyor. Guardian, Intependent ve Times olayla ilgili haber ve analizler yayınladılar. Guardian gazetesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman arasındaki ilişkiyi inceleyen bir analiz yayınladı. Gazetenin diplomasi editörü Patrick Wintour’un imzasını taşıyan analizde “Türkiye, diplomatik protokollerin farkında ve Suudi konsolosluğunu yasadışı yollarla dinleyerek elde edilmiş kanıtlara referans verme konusunda gergin gibi gözüküyor” ifadeleri yer aldı. Wintour’a göre Türkiye bu nedenle bilgileri anonim kaynaklardan hükümet yanlısı basına sızdırmayı tercih ediyor.
İngiltere merkezliIntependent internet sitesinin Orta Doğu muhabiri Patrick Cockburn ise bugünkü yazısında Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından Suudi Arabistan ile Türkiye arasında yaşanan gerilimi inceledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı “Azami çıkar elde etmeyi bilen yetenekli bir siyasi” olarak niteleyen Cockburn, Erdoğan’ın dün Meclis grup toplantısında yaptığı konuşmayı da bunun bir örneği olarak gösterdi. Erdoğan’ın cinayete dair elindeki tüm bilgileri açıklayacağını beklemenin saflık olacağını söyleyen Cockburn, özellikle iddia edilen ses kaydının Türkiye’ye Suudi Arabistan ve ABD üzerinde tesir gücü sağladığını ve Erdoğan Suriyeli Kürtlerle ittifak gibi konularda ABD’nin Türkiye’ye yönelik politikalarını değiştirmeye çalışacak” diye yazdı.
The Times gazetesi dünkü başyazısında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Cemal Kaşıkçı cinayetinden nasıl etkileneceğini inceledi. “Baş belası Prens” başlıklı makalede Prens Muhammed’in jeopolitik bir krize dönüşme riski olan hikâyenin merkezindeki isimlerden biri haline geldiği vurgulandı. Times başyazısını şu çarpıcı cümlelerle bitiriyor: “Gerçek şu ki, Her ne kadar Erdoğan dünkü konuşmasında bunu söylemekten imtina etmiş olsa da krizden en az zararla çıkmanın yolu Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın veliahtlıktan ayrılması olur.”
DIŞ HABERLER